Don't Starve
- Lisans ÜCRETLİ
- TOPLAM İNDİRME 4,376
- Üretici Klei Entertainment
Don't Starve, Minecraft benzeri sandbox oyunlarının başını çeken bağımsız bir hayatta kalma oyunudur.
Son zamanların en popüler oyun türlerinden biri olan sandbox tarzı oyunlar bildiğimiz gibi çoktan aldı başını yürüdü. Bunun ilk örneklerinin boy gösterdiği zamanlarda Don't Starve ile karşılaşmış, denemeye karar vermiştim. Tim Burton çizimlerine benzettiğim tuhaf grafikleri, basit bir oynanış ekranıyla oyunu ilk açtığımda ne yapmam gerektiği konusunda ciddi anlamda hiçbir fikrim yoktu. Gelin görün ki oyunun sağ üstünde görünen kaç gün geçtiği tablosuna bakış bile atmadan Don't Starve'da "sahiden" günlerimi geçirmişim.
Açık bir dünyada dilediğinizi yapabileceğiniz türde oyunları genel olarak nedense milletçe çok seviyoruz. Bunun içerisine aksiyon ögeleri de girdiği GTA gibi oyunlar artık işin demirini oluştursa da her geçen gün bağımsız oyun stüdyoları bu tarz oyunlar için emek harcıyor ve tüm bu açık dünya oyunu kavramını farklı bir bakış açısıyla ele almaya çalışıyorlar. Minecraft çoktan bayrağı eline aldı ve belki de artık sandbox denince insanların aklına ilk olarak o geliyor. Lakin aynı amaca hizmet etse de çok başka bir atmosfere sahip olan Don't Starve'ın incelikleri de bir o kadar göz ardı edilemez nitelikte.
Don't Starve'da bir zebani tarafından uzak diyarlara gönderilmiş, Wilson isimli bir bilim adamını oynuyoruz. Çevremiz tamamen vahşi yaşam ortamı, ancak büyünün ve bilimin karşılıklı koz paylaştığı bu dünyada doğal yaşam pek bir değişken. Genel amacımız hayatta kalmak olsa da ilk etapta buna alışmak oyuncuya büyük sıkıntılar verebiliyor. Öncelikle eğer craft, yani bir şeyler yaratma oyunlarına alışıksanız yolunuzu bulmanız biraz daha kolay olabilir. Ancak benim gibi ciddi anlamda Wilson'ın rolünü üstlenen ve ne yapacağından bir haber bir oyuncuysanız işiniz zor!
Etraftaki birçok kaynaktan çeşitli eşyalar oluşturuyor, hayatta kalabilmek için yiyecekler topluyoruz. Tabii Don't Starve'ın dünyası bizi her an şaşırtmaya müsait olarak birçok tehlike, tuhaf yaratıklar ve hava koşullarını da beraberinde getiriyor. Oyunun oynanış kısmındansa atmosferinin eşsiz olduğuna ben de kesinlikle katılıyorum. Daha en başından hiçbir ipucu ve yardımcı öge bulunmaması, kasvetli dünya, basit ve gotik grafiklerin uyumu oyundan anlamayacak adama bile Don't Starve'ın amacını kanıtlar derecede. Hayatta kalmam lazım!
Eğer Minecraft ve sonsuz modlarından bunalmış durumdaysanız, crafting oyunlarına beeli bir düşkünlüğünüz varsa, veya tamamen Tim Burton tarzı çizimlerden hoşlanıyorsanız Don't Starve sizin için iyi bir deneyim olacak. Aman bilmediğiniz bitkileri benim gibi yemeyin; ha bir de gece vakti karanlıkta pek dolaşmayın.
Gelişime bağlı craft sistemi
Çizimler ve genel hatlarıyla grafikler doyurucu
Türe yatkın olmayan oyuncuları çekmeyi başaramıyor