The Last Door: Collector's Edition, mobilin yanı sıra Windows platformunda da karşımıza çıkan ödüllü point and click oyunu. Bizleri Victoria dönemi İngiltere’sine götüren oyunda arkadaşından şifrelerle dolu bir mektup olan bir şahsın yerine geçiyoruz ve gizemi ortaya çıkarmak üzere ürkütücü karanlığın hiç bitmediği mekanlarda ipucu bulmaya çalışıyoruz.
Tüm platformlarda milyonlarca indirmeye ulaşan korku temalı macera – rol yapma oyununda bizleri ekran başına kilitleyen tek şey atmosfer değil. Perde arkası yavaş yavaş aralanan hikayesiyle de oldukça çekici olduğundan oynanışa geçmeden detaya inmeden hikayeden bahsetmek istiyorum. 1891 yılında bir sonbahar akşamında eski okul arkadaşımız Anthony’den bir mektup alıyoruz. Mektup şifrelenmiş metinlerle dolu olduğundan bunun normal bir mektup olmadığını anlıyoruz ve arkadaşımızın yaşadığı malikaneye adım atıyoruz. Tabii ki de malikaneye vardığımızda arkadaşımız karşımıza çıkmıyor. Gizemli şekilde ortadan kaybolan arkadaşımızın sırrını çözmek bize kalıyor. Kısa bir girişten sonra kontrolü ele alıyoruz ve oyunun ana karakteri konumundaki Jeremiah’nin yerine geçiyoruz.
Karanlık mekanlarda tek başımıza korkumuzla yüzleştiğimiz bir yandan da gizli objeleri ortaya çıkararak, bulmacaları çözerek olayın tüm gizemini ortadan kaldırmaya çalıştığımız oyunda ilerleyebilmek için ekranın herhangi bir yerine dokunmamız kafi oluyor. Karakterimiz dokunduğumuz yöne doğru ilerliyor ve hemen aşağıdaki objelere dokunarak karakterimizin olayları çözmesine yardımcı oluyoruz. Sistem basit ancak oyunda yol almak için kafayı yormanız gerekiyor.
Hem Sinema hem de oyun dünyası korku temasında kanıksanmış iki tane formüle başvuruyor. Bunların birincisi karşınıza "zınk" diye bir görüntü veya çığlık sesi çıkartarak ucuz yollara başvursa da bir diğer yöntem sürükleyici bir hikaye sunar ve siz o gerilimin peşini bırakamazsınız. The Last Door isimli bu oyun da başarılı bulduğum ikinci formülü muazzam bir şekilde kullanan bir örnek. Bilinçli bir şekilde retro animasyonlarla tasarlanmış olan bu oyun 2012 Aralık ayında sonuçlanan başarılı bir Kickstarter projesinin ürünü olarak göz dolduruyor. Victoria dönemi İngiltere'sinin kendine has karamsar ambiyansını başarılı bir şekilde oyuncuya aktaran The Last Door, point and click adventure sevenler için klasik olacak kalitede.
1891 yılının Sonbaharında başlayan hikayede Jeremiah Devitt isimli ana karakterini oynuyorsunuz ve uzun süredir görmediğiniz arkadaşınız Anthony'nin intiharı öncesinde size yazmış olduğu mektup bundan sonra çorap söküğü gibi açılacak olan hikayenin kıvılcım noktası oluyor. Çorap söküğü dememin sebebi konunun ana karakterin geçmişine ait unuttuğu travmatik hayat tecrübelerine dayanması. Dolayısıyla hikaye ilerledikçe ana karakteriniz de gözünüzde daha fazla şekil almaya başlıyor. Sizi arkadaşınızın oturduğu malikaneden uzun bir yolculuğa çıkartan oyun birçok rahatsız edici oyun içi sahneyi de yanında getiriyor. Canlı bir tiyatro sahnesinin çarpıcılığını ışıkların kapalı olması ve kulaklığın takılı olmasıyla yakalamanız mümkün.
The Last Door, H. P. Lovecraft için yazılmış bir aşk mektubu olarak nitelendiriliyor. Dönemsel bir konuyu anlatmasıyla birlikte beklenmedik şekilde iyi uyarlanmış retro grafikler size oyun içersinde her detayı göstermektense anlamanızı istediği şeyleri gösteriyor. Bu faktör de gizemli bir dünyada dolaştığınız macerayı olabildiğince destekliyor. Amaca yönelik görsel tasarım olarak örnek gösterebileceğim sayılı oyunlardan biri olmayı başaran The Last Door, point and click adventure sevenlerin kaçırmaması gereken bir oyun.
Gerek sinema dünya gerek oyun dünyası korku temasını işlerken bu işi iki formüle böler. Birinci yöntem beklemediğiniz bir anda bir görüntü veya çığlık sesi ile ucuz yöntemlere başvurup sizi yerinizden hoplatmayı amaçlarken ikinci formül size sürükleyici bir hikaye ile yemleyip geri dönüşü olmayan gerilim dolu bir yolculuğa sevk eder. The Last Door isimli bu oyun da ikinci formülü başarılı bir şekilde uyarlayan bir korku ve macera oyunu. Bilinçli olarak retro grafiklerle tasarlanan bu oyunun başlangıcı 2012 yılında büyük destekle sonuçlanan bir Kickstarter kampanyasına dayanıyor. PC'den sonra mobil cihazlara da gelen oyun Victoria dönemi İngiltere'sinin ambiyansını şaşırtıcı derecede iyi aktaran bir oyun.
1891 yılının Ekim ayında başlayan hikayede ana karakterimiz Jeremiah Devitt'in dünyası bir mektupla sarsılıyor. Çocukluk arkadaşı Anthony'nin intihar öncesi yazdığı bir mektupta gizli kalması istenen anılar karakterimizin peşini kovalarken Jeremiah'ın karanlık geçmişine doğru bir yolculuk yapıyoruz. Hikayenin bu kıvılcım noktasından sonra kendini Anthony'nin ufak malikanesine atan Jeremiah, bunun sonrasında kendi geçmişini de hatırlayarak İngiltere'nin çeşitli karanlık atmosferlerinde dolaşacaktır. Karakter çözümlemesi ve gerilimi bir araya getiren hikayeyi takip ederken devamı için sabırsızlanacaksınız. Loş ışıklı ve kulaklıklı bir oyun ortamı kurduğunuz takdirde ekran başından kalkmanız kolay olmayacaktır.
Tiyatro sahnesi gibi ağırlığını koyan The Last Door'un hikayesi H.P Lovecraft için yazılmış bir aşk mektubu olarak değerlendiriliyor. Dönemsel bir filmin inceliklerine sahip olan bu oyunun belki de en beklenmedik sürprizi kasıtlı olarak uygulanmış retro grafiklerinin başarısıyla geliyor. Size her şeyi detayıyla anlatmayan görseller anlatılmak isteneni aktarmayı ve geri kalanı için tahmin ve hayal gücünüzü kullanmanızı istiyor. Eskiyi sadece anmak için kullanılmayan bu görsellerin bu gizem katan işlevi oyuna bambaşka bir derinlik katıyor. Siz de point and click adventure oyunlarına bayılıyorsanız, The Last Door kaçırmamanız gereken bir oyun.
The Last Door: Collector's Edition, tüm platformlarda beğeni kazanmayı başaran ender point and click (işaretle ve tıkla) oyunları arasında. Popüler olduğundan mıdır bilinmez Windows Phone platformunda ücretli olarak karşımıza çıkan oyunda Victoria dönemi İngiltere’sinde gizemli bir yolculuğa çıkıyoruz.
Retro tarzı görselleriyle fazla çekici durmayan oyun hikayesiyle bizleri içerisine çekmeyi başarıyor. Hikaye üzerine yürüyen bir rol yapma – macera oyunu olduğundan kısaca bahsetmem gerekirse; 1891 yılının sonbaharında Jeremiah Devitt ismini taşıyan bir şahıs – ki bu karakter oyunun baş rol oyuncusu ve onun yerine geçiyoruz – eski okul arkadaşı Anthony Beechworth’dan gizli, şifreli mesajlar içeren bir imiz mektup alıyor. İşlerin yolunda gitmediğini anlayan karakterimiz sır perdesini kaldırmak için işe arkadaşının yaşadığı malikaneye gitmekle başlıyor. Bu noktadan sonra biz oyuna dahil oluyoruz.
Korku temalı macera oyunu olmasıyla tahmin edeceğiniz üzere karanlık atmosferiyle değil, sürükleyici hikayesiyle bizleri ekrana kilitleyen oyun dört bölümden oluşuyor. Dör bölüm boyunca karanlık ortamlarda (mekanların değişmesi güzel olmuş) tek başımıza bulmacaları çözerek olayı aydınlatma yolunda ilerliyoruz. Oyuna fazla kapılırsanız bu dört bölüm haricinde bonus bölümlerle süreyi katlamanız mümkün.
Oyunun oynanışı ise klasik belli bir noktaya dokunarak adım adım ilerleme şeklinde ve kullanabildiğimiz objeler ekranın alt tarafına konumlandırılmış. Oynanış basit ancak ilerlemenin aynı basitlikte olmadığını söyleyebilirim.
YORUMLAR