Bram Stoker adlı yazarın romanından esinlenilen Dracula: Origin, romanla birebir olmamakla birlikte içerik olarak benzerlikler taşıyan bir macera oyunudur
Oyun kendini daha çok macera oyunlarına adamış bir firma olan Frogwaresin elinden çıkma. Yapımcıyı daha öncede macera türünde olan Sherlock Holmes serisinden tanıyoruz. Bu bakımdan yeni oyun için beklentilerimiz çok da düşük olmadan kurulumu gerçekleştiriyor ve Dracula: Origine giriş yapıyoruz.
Bram Stoker adlı yazarın romanından esinlenilen Dracula: Origin, romanla birebir olmamakla birlikte içerik olarak benzerlikler taşıdığı söyleniyor. Frogwares tarafından yeniden biçimlenen hikaye, ortalama üstü sayabileceğimiz bir macera oyununa zemin hazırlıyor. Yapımda kontrol ettiğimiz karakter Profesör Van Helsing, çok geçmeden Draculanın Transilvanyadaki kalesinde arkadaşı Jonathan Harker'ın tutsak olduğunu öğrenir. Bununla birlikte Profesör Van Helsingin endişelendiği başka bir kişi daha vardır; Jonathan Harker'ın karısı Mina. Öyle görülmektedir ki Dracula, Minayı bir miktar saplantı haline getirmiştir. Zira Mina, Draculanın uzun süredir ölü olan sevdiği kadın Irinaya oldukça fazla benzemektedir. Minanın ortadan kaybolması ile harekete geçen Van Helsing, arkadaşının karısını kurtarmayı görev edinir. Avrupa ve Orta Doğuda geçen yapım, Van Helsingin Draculayı durdurmak ve Minayı kurtarabilmesi için Londra, Avusturya, Mısır ve tabi ki Transilvanyanın içinde bulunduğu uzun bir yolculuk beklemektedir.
Transilvanya Klasik Point and Click tarzında olan macera oyunumuz, iyi tasarlanmış 2D ortamlar üzerine 3D karakterler ile birleştirilmiş. Kaplamalar, animasyonlar, sinematikler ve ara sahneler ile hikayede derinlik biraz daha arttırılmış. Türün getirdiği kalıplaşmış özellik nedeni ile macera oyunlarında genellikle piksel avına çıkarak etkileşime girebileceğimiz nesneleri ararız. Ancak enteresandır ki bu defa nesneleri bulmak için iki numara büyük gözlük takmaya gerek kalmıyor. Zira boşluk tuşuna kısa bir süre basılı tuttuğunuz takdirde, ekranda o an etkileşime girilebilecek tüm nesneler aydınlatılıyor. Böylece piksel avı yapmak zorunda da kalmıyoruz. Oyuna ait bir başka yenilik ise bir ortamda bulunurken gerekli olan tüm nesneleri incelemeden ya da toplamadan mekandan ayrılamıyor oluşumuz. Başta biraz sinir bozucu bir durum gibi gelse de, onca yer dolaşıp sonra tekrar başladığımız noktaya dönmek zorunda kalmamamız durumu bir miktar kurtarıyor. Buna benzer bir uygulama da diyaloglarda karşımıza çıkıyor. Bir karakter ile konuşma esnasında tüm seçenekleri bitirmeden ayrılmak mümkün olmuyor. Mekandan ayrılmamak bir derece kabul edilebilirken, tüm konuşmaların bitmesini beklemek sıkıcı bir hal alabiliyor.
Bulmacalar genellikle çok zor olmamakla birlikte, daha çok mantıksal çerçevede bir araya geliyor. Envanter defterimizde topladığımız tüm nesneler, bulunduğumuz tüm mekanlar ve yaptığımız tüm konuşmaların kayıt edilmesi sayesinde de bulmacaların çözülmesi bir miktar daha kolay oluyor. Genel olarak baktığımızda Dracula: Origin, macera türüne ait hem iyi hem de kötü sayılabilecek özellikleri bir arada barındırıyor. Aslında kötü olarak nitelendirdiğimiz kısımlarda biraz göreceli şekilde faydalı olduğundan tam anlamı ile katı bir derecelendirme yapmak mümkün olmuyor. Buna daha çok oyuncular kendileri karar vereceklerdir. Görsel olarak detaylı çevre ve ortamlara, iyi sayabileceğimiz ara video ve karakter modellemeleri eşlik ediyor. Arka planda çalan müzikler ve dublajlar ise grafiklerden biraz daha yavan kalıyor. Mantıksal bulmacalar çok zor olmadıkları gibi yeni yardımcı yapılar ile de daha kolay çözülüyor. Tüm bu etkenleri bir araya getirdiğimizde Dracula: Origin, ortalamanın üzerinde bir puan almayı hak ediyor.
Açıklama : MerlininKazani.com
Emircan Akpınar
YORUMLAR