FPS türünde oyunları sevip te Call of Duty’yi oynamamış yoktur sanırım. Gerek hikaye modunda, gerekse de çoklu oyuncu modunda öne çıkan yapım, yüksek kalitede grafik ve oyuncuyu her daim savaş alanında tutan animasyon ve efektleri ile de bir çoğumuzun beğenisini kazanmayı başarmıştır. Ancak oyun, yapısı gereği yüksek sistem gereksinimlere ihtiyaç duyuyor ve bir çoğumuz ya bilgisayarında oynayamıyor ya da çoğu ayarı kısmak durumunda kalıyor. Tam bu noktada Call of Duty: Heroes, her ne kadar alışılmışın dışında bir oynanış sunsa da çoğu Call of Duty oyuncusunun ilgisini çekecektir diye düşünüyorum.
Daha çok Call of Duty oynamak isteyen ancak düşük sisteme sahip olan kullanıcılara yönelik olduğunu düşündüğüm Call of Duty, her ne kadar oldukça düşük bir boyutta gelse de hem grafik hem de oynanış açısından tatmin edecek kadar başarılı. Oyunun başlangıcında donanımınız yeterli değil uyarısı alsam da (Windows Mağazası oyununda ilk defa böyle bir uyarı ile karşılaştığımı belirteyim.) oyunu açtığımda herhangi bir yavaşlık hissetmedim; gayet akıcı bir şekilde oynadım. Eğer siz de böyle bir hata ile karşılaşırsanız aldırış etmeyin ve oyunu yükleyin.
Uzun sayılabilecek bir indirme işleminin ardından doğrudan oyuna giriş yapıyor, ne olduğunu anlamadan kendimizi bir anda düşman üssünde buluyoruz. Direktifler doğrultusunda gerek hazır üretilmiş birimleri gerekse de kahramanlarımızı (Yüzbaşı J. Price oyunda yönettiğimiz ilk kahraman) düşman ünitelerine yönlendirerek ortalığı birbirine katıyoruz.
Dokunmatik ekranlı cihazda da rahatlıkla oynanabilecek şekilde tasarlanmış olan oyun ilk başta “Verilen görevleri tamamla” havası estirse de bir süre sonra yardımcımız oyuna veda veriyor, kendi üssümüzle bizi baş başa bırakıyor. Tahmin edeceğiniz üzere kendi üssümüzü gelen düşman saldırılarını engellemek için sürekli geliştirmemiz gerekiyor. Oyundaki üretebileceğimiz ünite sayısı ise oldukça fazla.
Aktif internet bağlantısı olmadan oynanmayan oyun, ücretsiz sunulan her oyundaki gibi oyun içi satın alım içeriyor. Gerçek para gerektiren satın alımları ile yeni etkinliklere katılabiliyor, yeni içerikler satın alabiliyorsunuz.
Call of Duty: Heroes, şimdiye kadarki tüm Call of Duty oyunlarından çok faklı bir oynanabilirlik sunsa da, Call of Duty’nin verdiği heyecanı vermese de, hem ücretsiz olması hem de yüksek sistem gereksinimleri gerektirmemesi yönünden beni etkilemeyi başardı.
FPS oyunu deyince bir çoğumuzun aklına Call of Duty gelir. Hem üstün grafikleri hem de kendimizi savaştan gibi hissettiren atmosferi ile bizi büyülemeyi başaran seri masaüstü bilgisayarların yanı sıra mobilde de oynanmaktadır. Oyunun yapımcısı tarafından ücretsiz olarak yayınlanan Call of Duty: Heroes mobilde oynanabilen ilk Call of Duty oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Yardımcı programların aksine başlı başlına bir oyun olan ve serinin diğer oyunlarından oldukça farklı bir oynanış sunan yapım hem tablet hem de telefonlarda oynanabiliyor.
Call of Duty serisinin unutamadığımız karakterleri ile farklı bir platformda savaşma şansı sunan oyunda kendi üssümüzü kuruyor, düşmana yenik düşmemek için sürekli olarak gerek asker gerekse de savunma üniteleri kurarak üssümüzü koruma altına alıyoruz. Hem kendimizi savunabileceğimiz hem de düşman üssüne dalarken kullanabileceğimiz çok sayıda ünite var; bunlara ek olarak düşman üssünü yerle bir edebilen özel silahımız da mevcut.
Aktif internet bağlantısına ihtiyaç duyan Call of Duty: Heroes, ilginç bir başlangıç içeriyor. Kısa bir yüklemenin ardından doğrudan kendimizi düşman üssünde buluyoruz. Ne olduğunu anlamadan direktifler doğrultusunda hedefimize ulaşıyor ve kendi üssümüze dönüyoruz. İlk başta tahmin edeceğiniz üzere üniteleri sadece önceden belirlenmiş noktalara yerleştirebiliyor ve dilediğimiz sayıda üretim yapamıyoruz. Birkaç düşman atağını geri püskürttükten sonra yardımcımız oyundan çekiliyor ve üssümüzü artık kendi başımıza yönetiyor, kendi stratejimizi uygulayabiliyoruz.
Call of Duty: Heroes’un Call of Duty hayranı olan olmayan herkesin kesinlikle oynaması gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum.
Call of Duty: Heroes bilgisayarlarımız üzerinde oynadığımız popüler FPS oyununa bambaşka bir bakış açısı getiriyor ve oyunseverlere farklı bir deneyim vaat ediyor. Call of Duty: Heroes’u anlatmak için Clash of Clans’tan yola çıkmamız gerekiyor zira altyapı olarak bu iki oyun birbirne bir hayli benziyor.
Fakat bu noktada belirtmem gereken bir husus var. Bazı bölümlerde silahların başına geçip düşmanlarımıza helikopterden mermi yağdırıyoruz. Bu yönnüyle Call of Duty: Heroes klasik FPS ruhundan da vazgeçmemiş. Açıkçası hem strateji oyunu dinamiklerinin hem de FPS ayrıntılarının kombine edilmesi ortaya orijinal bir çalışma koyuyor. Oyuncular tekdüze ilerleyen bir oyun oynamak yerine çeşitliliğin bol olduğu bir maceraya atılıyorlar.
Oyunda kendi üssümüzü kurup gelişmeye çalışıyoruz. Güçlü bir ordunun anahtarı, tahmin ettiğiniz gibi para ve kaynak bolluğu. 30’dan fazla geliştirilebilir binaya ve çeşitli savunma birimlerine sahip olduğumuz oyunda sadece düşmanlara saldırmaya çalışmıyoruz. En nihayetinde düşmanlar da boş durmuyor ve üssümüze sürekli olarak saldırılar düzenliyorlar. Bu yüzden toplarla ve diğer saldırı birimleriyle düşman askerlerini yok etmeye çalışıyoruz.
Grafik olarak beğenimizi kazanan Call of Duty: Heroes’da her şey üzerine düşünülmüş bir hava yaratıyor. Testlerimiz esnasında asla bir kalitesizlik sezinlemedik. Eğer kaliteli bir strateji oyunu peşindeyseniz Call of Duty: Heroes hoşunuza gidecektir.
Call of Duty: Heroes, gerek hikaye modunda gerekse de çoklu oyuncu modunda büyük keyif veren fps türünün tepe noktası Call of Duty oyununun mobil platformlara uyarlanmış sürümü olarak karşımıza çıkmasa da Call of Duty hayranlarını memnun edecek kesinlikle memnun edecek kalitede ve gerek görselleriyle gerekse de atmosferiyle platformdaki en kalitei strateji oyunu diyebilirim.
Call of Duty oyununu oynayacak sisteme sahip olmayan oyuncular için hazırlanmış olduğunu düşündüğüm Call of Duty: Heroes, Windows Phone platformunun durumunu dikkate aldığımızda görsel şölen yaratacak kalitede olmuş diyebilirim. Oynanış olarak alıştığımız Call of Duty çizgilerini taşımasa da uzun süre ekrana kilitlemeyi başarıyor.
Oyuna geçecek olursam; uzun bir yükleme ekranının ardından doğrudan savaş alanında kendimizi buluyoruz. Savaşın neden başladığını, kiminle savaştığımızı çözemeden direktiler doğrultusunda düşman üssünü kısa sürede ele geçirmeyi başarıyoruz. Düşman üssünü bitirdikten sonra kendi üssümüze dönüyor ve gelişme sürecimiz başlıyor. Bu arada oyunda tanıştığımız ilk isim Yüzbaşı J. Price oluyor. İlerledikçe diğer kahramanlarla oynamaya başlıyoruz.
İnternete bağlanmadan ne yazık ki oynama imkanı sunmayan Call of Duty: Heroes oyunı efsane fps oyunu ile karşılaştırmamak gerek. Başlı başına bir yapım olmuş ve kaliteli. Ücretsiz olması da çekici kılıyor.
YORUMLAR