Deprem Bölgesinde Yıkılan Binalarla İlgili Yeni İddia: 'Zemin Sıvılaşması'

Kahramanmaraş'ta meydana gelen deprem sonrası yıkılan binalarla ilgili Prof. Dr. Hasan Sözbilir, zemin sıvılaşmasının bu yıkımlara yol açtığını düşünüyor.

Barış Bulut -

6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli olmak üzere meydana gelen iki büyük deprem 10'dan fazla şehrimizde büyük yıkıma yol açtı. Vatandaşlar var gücüyle seferberlik ilan ederken, arama kurtarma çalışmaları da bölgede hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor. Konunun uzmanları da deprem bölgesinde yıkılan binaları incelemeye koyuluken bugün ortaya yeni bir iddia atıldı.

Büyük kayıpların yaşandığı bölgede incelemelerini sürdüren ve heyetiyle bölgede gerekli delilleri toplayan Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesi ile Hatay'ın Antakya ilçesinde yıkılan binaların en büyük sebebinin zemin sıvılaşması olduğunu belirtti.

Sıvılaşma Tehlikesi Bulunan Zeminler Böyle Depremleri Kaldıramıyor

İki büyük depremin son 100 yılın en büyük felaketi olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, sıvılaşma tehlikesi bulunan zeminler üzerinde dikilen binaların depremin sarsıntı şiddetine dayanamadığını ifade ediyor. Prof Dr. Hasan Sözbilir, inceleme için çektiği videolarda zemin sıvılaşması nedeniyle kullanılmaz hâle gelen binaları da görüntülüyor ve binaların zemine gömüldüğü görülen görüntülerde bazı araçların da zemin sıvılaşması nedeniyle binaların altına sıkıştığı gözlemlenebiliyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in açıklamalarının tamamı şu şekilde:

"Depremin ardından binalar düşeyden saptı ve zeminin içine gömüldü. Sıvılaşma tehlikesi, jeoloji ve jeofizik yöntemlerle belirlenebilir. Buna göre de sıvılaşma tehlikesini ortadan kaldırmak için gerekli önlemler alınabilir.

Böyle bir zeminde, 10 metreye kadar olan sığ derinliklerde yeraltı suyu var ise deprem sırasında taneler arasındaki gözenek suyu basıncı değiştiğinde, su içinde bulunduğu siltli kum ile birlikte yeryüzüne çıkıyor. Böylece binanın altındaki zeminde hacimsel azalma gerçekleştiğinden, zeminin taşıma gücü azalıyor ve bina zemin içine gömülmeye başlıyor, yan yatıyor, devrilebiliyor veya yıkılabiliyor. Binanın kendisi de iyi projelendirilmemişse, kötü işçilik ve kalitesiz malzeme ile inşa edilmiş ise can ve mal kaybı kaçınılmaz oluyor. İşte Antakya ve Gölbaşı ilçelerindeki yıkımların en önemli nedenlerinden biri de bu. Bu nedenle yerleşim alanlarımızı yeniden inşa ederken sıvılaşma tehlikesini ortadan kaldırmak zorundayız."

Yaşam

SON DAKİKA: Deprem Sonrası Gündem Haberleri

Yaşam

Depremzedelere Fahiş Fiyata Çorba Satan İşletmeye Rekor Ceza: 1 Milyon 860 Bin TL!

Benzer İçerikler

YORUMLAR