Varyant Virüs Uyarısı: İnsanlığı Bekleyen En Büyük Tehdit!
Varyant virüsün insanlığı bekleyen en büyük tehdit olduğu açıklandı. İşte Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap tarafından yapılan açıklamanın tüm detayları!
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, varyant virüs hakkında endişe verici açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Azap, mutasyona uğrayan virüslerin insanlığı bekleyen en büyük tehdit olduğunu açıkladı. Bilim Kurulu üyesi tarafından yapılan açıklamanın detayları haberimizde.
Aşılar Varyant Virüse Karşı Etkili mi?
Prof. Dr. Alpay Azap, yaptığı açıklamada, “Bu virüslerde değişim, mutasyon çok hızlı olur ve ortaya değişmiş virüsler çıkar. ‘Varyant’ deniyor bunlara. ‘Mutasyon’ çok daha büyük değişimlere verdiğimiz isim aslında. ‘Varyant’ yani ‘değişmiş virüs’, bizim şu an için korkulu rüyamız. Bu virüsün yaklaşık 23 noktasında, genetik yapısında değişiklik var. Bu değişiklikler nedeniyle daha kolay bulaşıyor ve daha hızlı yayılıyor" dedi.
Prof. Dr. Azap, "Eğer bu dolaşmaya devam ederse bu 23 bölge olacak 25 bölge, 30 bölge, 50 bölgeye kadar çıkacak aylar içinde. O zaman birikince, bu değişimlerle birdenbire virüs çok daha değişik bir virüs haline gelecek. Bizim şimdiki geliştirdiğimiz aşılar buna etki etmez olacak. Aynı risk tedavi için de geçerli ne yazık ki. Bu aşıları biz hızlıca değiştirip yeni virüse göre üretebiliriz" ifadelerini kullandı.
İnaktif aşıları eski cep telefonuna, mRNA aşılarını ise akıllı telefona benzeten Prof. Dr. Azap, “Her ikisi de görüşmeyi çok iyi sağlıyor aslında bakarsanız. Bu aşıların hepsinin ağır ve öldürücü enfeksiyon gelişimini önleme kapasitesi benzer. mRNA aşısı hafif hastalığı da daha iyi önlüyor, yüzde 90’ın üzerinde bir olasılıkla, kişi virüs ile karşılaşsa bile hafif de olsa hiç hastalanmıyor. İnaktif aşılarda bu oran yüzde 70. İnaktif virüs aşısının daha az etkili olduğu gruplarda, örneğin ileri yaşlardakiler daha az antikor oluştururlar" dedi.
Prof. Dr. Azap, "Yaş ilerledikçe verdiğiniz antijene karşı vücudun antikor üretme kapasitesi azalır, doğaldır bu. O yüzden yaşlı gruplarda mRNA aşıları yüksek antikor oluşturduğu için tercih edilebilir. Ama bu aşıların da 2 önemli sıkıntısı var. Biri yan etkileri yüksek. Yaygın kas ağrıları, baş ağrısı gibi yan etkiler daha çok karşımıza çıkıyor. Aşı yaptığınız 100 kişiden 60’ın da 1-2 gün süren ağrı, kırgınlık, baş ağrısı oluyor, özellikle 2’nci dozdan sonra. Bir diğeri de mRNA aşılarının dez avantajı soğuk ortamlara ihtiyacı var, eksi 70 gerçekten zorlayıcı bir ortam" ifadelerine yer verdi ve açıklamasına şu şekilde devam etti:
“İnsanlığı bekleyen en büyük tehdit aslında bu varyant virüsler. Virüsün değişime uğramasının nedeni insanda çoğalmaları; çünkü çoğalırken genetik yapıdaki hatadan kaynaklanıyor. Aslında bu değişim bir hata. Birbirinin aynısını kopyalayamıyor, hatalı üretim oluyor. O hatalı üretim virüse bir avantaj sağlarsa hakim hale geliyor."
"Dünyada giderek bu hakim hale gelecek; bunu engellemenin birinci yolu vaka sayısını olabildiğince azaltmak. Bu varyantlar çoğalma sırasında oluyor. Yani ne kadar çok insanda hastalık yaparsa, bu varyantların oluşma sıklığı da o kadar artıyor. O yüzden ‘ne kadar az insan vakası o kadar az varyant’ demektir. O yüzden de bu kapatmalar, maske, mesafe, hijyen önlemleri çok kritik. İkicisi de aşı, hızlı aşılama."