Uzmandan İki Şehir İçin Yıkıcı Deprem Uyarıları!

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, iki şehir için yıkıcı deprem uyarıları yaptı. Peki, Prof. Dr. Sözbilir'in yaptığı açıklamada hangi şehirler yer alıyor? İşte detaylar!

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, iki kent için yıkıcı deprem uyarıları yaptı. Peki, Prof. Dr. Hasan Sözbilir tarafından yapılan açıklamalara göre hangi kentler büyük bir deprem riski ile karşı karşıya? İşte, Prof. Dr. Hasan Sözbilir tarafından iki şehir için yapılan deprem açıklaması ile ilgili tüm ayrıntılar!

Uzman Hangi Şehirler İçin Yıkıcı Deprem Uyarıları Yaptı?

Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaptığı açıklamada, "Kuzey Anadolu fayı at kuyruğu gibi bir şekil göstererek çatallanır. Ganos fayının olduğu kesimlerde özellikle Tekirdağ'ın kara kısımlarında sismik suskunluk olduğu gözleniyor. Burası 1912'de kırılmıştı en son. O günden beri büyük ölçekli yıkıcı bir deprem yok. 100 yılın üzerinde süre geçmiş durumda. Yatay yönde yaklaşık 2 santimlik bir hareket söz konusu. Dolayısıyla bu bölgede 2 metreye yakın bir gerilim birikti. Bu da yaklaşık 7 büyüklüğündeki bir depremin beklentisini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Benzer sismik suskunluk Edremit ile Gönen arasındaki bölgede var. Son deprem 1944 yılında gerçekleşti. Deprem fayın batı kısmında gerçekleşti. Doğu kısmı henüz kırılmış değil. O yüzden burası da bir sismik boşluk niteliği taşıyor. Batıya ve doğuya göre gittiğimizde kuzey Anadolu fayının birçok kısmının kırıldığını görüyoruz. Kırılmayan çok az parçası kaldı. Ganos segmentinin olduğu, Marmara denizindeki yaklaşık 100 kilometrelik bir kısım kırılmış değil. Benzer şekilde Yedisu segmenti de sismik boşluk sınıfında değerlendirilen parçalar" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Sözbilir, "Buraların yapılaşmaya kapatılması, var olan yapılaşmanın depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. 1912 yılındaki deprem 7.3 büyüklüğündeydi. Daha aşağıda ise 1944 yılında yaklaşık 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bunlar yıkıcı deprem sınıfında değerlendirildiği için buralarda önlem almak gerekiyor. Şu anda devletin başlattığı 'İl Afet Riski Azaltma Planı' var. Bu planın mutlaka hızlı şekilde devreye girmesi gerekir" dedi ve yıkıcı deprem uyarıları yaptığı açıklamasına şu şekilde devam etti:

"Öncelikle sismik boşluk niteliği taşıyan illerdeki fayların üzerinde çalışılması gerekir. Fay zonların ortaya çıkarılıp, imar haritalarına işlenmesi gerekir. Tabi bu bölgede yapı stoku ve bina stokunu nedir, deprem senaryosu kapsamında hangi binalar hasar görecek, ortaya çıkarılmalı. Bunlarla ilgili çalışmaların deprem öncesinde tamamlanarak söz konusu binaların kentsel dönüşüm kapsamında iyileştirilmesi gerekmektedir."

Doğal Afet Anında Faydalı Olabilecek Uygulamalar
YAZILIM

Doğal Afet Anında Faydalı Olabilecek Uygulamalar

Doğal afetler hayatımızın kaçınılmaz bir gerçeği ve bu gibi durumlara karşı hazırlıklı olmakta fayda var. İşte mobil cihazlar için deprem uygulaması önerileri!