TURKOVAC aşısı yaptıran gönüllülerin durumu belli oldu. Peki, yerli COVID-19 aşısı ağır hastalığa karşı koruyor mu? Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, klinik çalışmalarda elde edilen ön sonuçları değerlendirdi.
TURKOVAC Aşısı Hastaneye Yatışı Önlüyor mu?
AA'daki habere göre Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, yerli koronavirüs aşısı ile ilgili yürütülen klinik çalışmaların ön sonçlarına ilişkin önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Kara, TURKOVAC ile ilgili iki grup veri üzerinden değerlendirme yapıldığını söyledi.
Prof. Dr. Ateş Kara, bu kapsamda ilk olarak yerli aşının etkinliğinin tespit edilmesi için bir gruba TURKOVAC, diğer gruba ise mevcut kullanılan aşının yapıldığını ifade etti. Prof. Dr. Kara, şu ana kadar elde edilen verilerde TURKOVAC uygulanan kişiler arasında ağır hastalanan, hastaneye ya da yoğun bakıma yatan kişinin olmadığını söyledi.
Diğer aşının uygulandığı grupta da çok ağır hastalanan olmadığını belirten Prof. Dr. Kara, COVID-19 pozitif olanların sayılarını karşılaştırdığımızda da TURKOVAC'da avantajlı olduğumuzu görüyoruz" şeklinde konuştu.
Bu durumun, aşının etkinliğini, koruyuculuğunu gösterme yönünden bir avantaj olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kara, ilk verilerin çok olumlu olduğunu, verilerin tamamının detayları ile birlikte acil kullanım onayını değerlendiren komisyonlara sunulduğunu açıkladı.
TURKOVAC Aşısının Yan Etkileri Ne Durumda?
Koronavirüs aşısının yan etkilerinin ele alındığı ikinci grup çalışmada ise yaklaşık 3-4 bin kişiye ulaşılmasının amaçlandığını belirten Prof. Dr. Kara, inaktif aşıların genel anlamda kullanıldığı ve dünya genelinde yaklaşık 3,5 milyar kişiye uygulandığı için olası istenmeyen etkilerin neler ve hangi sıklıkta olduğunu bildiklerini ifade etti.
Prof. Dr. Ateş Kara, TURKOVAC'ta da bu etkilerin meydana gelip gelmediğine baktıklarını, yan etkiler ile ilgili ilk verilerin de olumlu olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kara, bu iki grup verinin acil kullanım onayı sürecinde avantaj sağlayan sonuçlardan olduğunun altını çizdi.
TURKOVAC'ın üretim sürecinde aşının antijen miktarının vücut açısından yeterli olup olmadığı ve son kullanma tarihinin belirlenmesine dair stabilite testlerinin gerçekleştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Kara, aşını onay alması durumunda üzerine "3 aylık kullanım süresi vardır" şeklinde bir ifadenin yazıilabileceğini, elde edilen sonuçlara göre bu sürenin 6 aya çıkabileceğini söyledi.
YORUMLAR