Türkiye'nin İlkimi Tamamen Değişiyor

Küresel ısınmayla birlikte İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin iklim şartlarının tamamıyla değişeceği ve bambaşka mevsimler yaşanacağı söylendi.

Türkiye'nin iklimi 2

Türkiye'nin iklimi konusunda açıklamalarda bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevinç Asilhan, küresel sıcaklığın son 10 yılda 1,2 santigrat derece arttığını belirtti. Asilhan, "Dünya olarak artık neredeyse dönülmez bir noktadayız. Küresel ısınma, Doğu Karadeniz bölgesinde kuraklık yaşanmasına, ülke genelinde taşkınlar ve kasırgalar meydana gelmesine ve pek çok canlı türünün yok olmasına neden olacak. İstanbul'un ise meteorolojik bütün özellikleri değişecek, yaz aylarında yaşanılmayacak kadar sıcaklık ve şiddetli seller meydana gelecek" dedi.

Özellikle küresel ısınmanın iyiden iyiye kendini göstermesi ile dünyanın dört bir yanında farklı doğa olayları görülmeye başlanmıştı. Doğa olaylarının yanı sıra alışageldiğimiz mevsim geçişleri ve sıcaklık değişimleri yaşanmaz olmuştu. 

Bu probleme değinen Prof. Dr. Sevinç Asilhan, ilerleyen yıllarda şartların iyice değişeceğinden bahsetti. Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından yayınlanan 2020 yılı raporundan bahseden profesör, raporda Türkiye'yi ilgilendiren bölümler hakkında konuştu. 

Prof. Dr. Sevinç Asilhan, atmosferde sıcaklık değerlerinin her geçen gün arttığını belirterek, "Son 10 yılda küresel sıcaklığın daha önceki dönemlere göre 1,2 santigrat derece arttığını gözlemledik. Bu sıcaklığın artışını durdurmak için gereken küresel aksiyon alınmadığı için sıcaklık artışı her geçen gün devam ediyor. Bu sıcaklıklara bağlı olarak da ani değişiklikler meydana geliyor. Örneğin bir anda yağışın başlaması, taşkınların olması veya uzun süre yağışın olmaması gibi durumlarla karşılaşıyoruz" dedi.

Türkiye'nin iklimi 2

Türkiye'nin İklim Şartları Farklılaşacak

Özellikle sektörlerin sürdürülebilirlik için acil tedbirler alması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sevinç Asilhan, "Ülkelerin sınırları olabilir. Ancak atmosferdeki bu hareketlilik sınır tanımıyor. Atmosfere herhangi bir etkide bulunduğumuz zaman sadece o bölge etkilenmiyor. Diğer bütün bölgelerde etkileniyor. Atmosferde gerçekleşen sıcaklık değişimi bizim içtiğimiz sudan tutun soluduğumuz havaya kadar etki ediyor. Bu şekilde devam ederse ileride içecek suyumuz bile kalmayacak. Bugünkü şartlarda bile 2.2 milyar insan kaliteli suya ulaşamıyor. Her gün 6 bin çocuk sağlıklı su olmaması nedeniyle ölüyor. Kısacası yaşam kaynaklarımız azalıyor. Birey olarak da elbette tedbirler almalıyız. Fakat burada en önemli görev üreticilere düşüyor" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Sevinç Asilhan, sözlerine şöyle devam etti: "Ancak atmosferi büyük ölçüde etkileyen üreticiler, gelecek 10 yıl içerisinde çalışmalarını değiştirmeli. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamlarını devam ettirebilmesi için sorumluluk hissederek bugünden harekete geçmemiz gerekiyor. Sıcaklıktaki artış nedeniyle yaz ayları yaşanamayacak kadar sıcak geçiyor. Ardından kısa bir süre sonra sel meydana geliyor. Bunlar yaşanırken insan kayıpları da gerçekleşiyor."

Ek tedbirler alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sevinç Asilhan, "Türkiye'de sürekli taşkınlardan ve kuraklıktan bahsediyoruz. Ülkemizde iklim değişikliği artık her şeyin içerisinde yer almaya başladı. Ancak bu durumun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Ek tedbirler almamız lazım. Sıcaklık artışı için büyük tedbirler almadan bu şekilde devam edersek, atmosferdeki canlıların sayısı azalacak ve birçok canlının nesli tükenecek. Aynı zamanda soğuk dönemlerde yağan kar yağışlarının su kaynaklarını beslediğini biliyoruz. Ancak büyük şehirlerde var olan şehirleşme, bu su kaynakları üzerinde olumsuz etkilere sahip" ifadelerini kullandı.

Doğu Karadeniz Kuraklaşacak

Çok az bir sıcaklık artışının bile çok büyük etkileri olacağını belirten Prof. Dr. Sevinç Asilhan, "Artık neredeyse dönülmez bir aşamadayız. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) yayınladığı rapora göre, sıcaklığı 2 derecenin altında tutmamız lazım. Ancak şu an atmosferde sıcaklık 1 derecenin üzerine çıktı. Bundan sonra gerçekleşecek 0.1 derecelik bir artış bile atmosferi çok fazla etkileyecek. Türkiye'de ise sıcaklık değeri değiştikçe ülkede bulunan yeşil alanlar da yok oluyor.

Örneğin; Türkiye'de gerçekleşecek 1 ya da 2 derecelik sıcaklık artışı, yeşil alanlarımızdan biri olan Doğu Karadeniz bölgesinde kuraklık olması demek. Yine sıcaklık artışına bağlı olarak ülke genelinde taşkınların artması, kasırgaların meydana gelmesi, ülkemizdeki canlı türlerinin birçoğunun yok olması ve İstanbul'un, meteorolojik bütün özelliklerinin değişeceği anlamına gelir.

Sıcaklık artışına bağlı meteorolojik değişiklikler, yaz aylarının yaşanamayacak kadar sıcak geçmesine kısa süre sonra da sel yaşanmasına neden olacak" dedi.