Türkiye'deki kuraklığın sebebi açıklandı. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu tarafından yapılan açıklamaya göre Türkiye'de su sıkıntısı yaşanmasındaki en önemli faktör yüksek nüfus ve yoğun talep.
Özellikle sonbahar döneminden beri devam eden iklim şartlarının üstündeki sıcaklıklar ve barajlardaki doluluk oranlarının sinyal vermesi uzmanları hareket geçirdi. Kuraklık ve Su Yönetimi panelinde konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise su sıkıntısı ve kuraklık konusundaki gerçek sebebin farklı olduğunu söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu iklim değişikliğine bağlı bir kuraklığın yaşanmadığına dikkat çekti.
"İklim değişkendir, geçmişte de değişiklikler oldu. Şu anki iklim değişikliğinin diğerlerinden farkı, diğerleri 150 bin yılda 1 derece ısınıp soğumayla olurken, şimdi 150 yılda 1 derece ısındık. İklim değişikliği bu problemin ileride daha da artacağını gösterir, ama bugünkü su sıkıntısının temel nedeni çok daha başka."
Türkiye'deki kuraklığın sebebi açıklandı
Sıcaklıkların yüksek olmasında ve Türkiye genelinde yağış sıkıntısının yaşanmasında nüfus faktörüne değinen Kadıoğlu, su kaynak yönetiminin şehir planlaması ve nüfusla doğrudan ilişkisi olduğunu dile getirdi:
"Şu an su stresinde olan Türkiye 2030 yılında su sıkıntısı yaşamaya, 2050’den sonra su fakiri olmaya aday. Artan nüfus, iklim değişikliği ve azalan su kaynakları nedeniyle kişi başına kullanılabilir yıllık su miktarının 1,000 metreküpün altına inmesi ile Türkiye’nin su fakiri olması bekleniyor. İstanbul’un kronik problemi de su stresidir, yani yüksek nüfus ve aşırı talep."
Yüksek su talebinin bölgesel olarak dağıtılması gerektiğine işare eden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, kuraklıkla mücadelede yağmur hasadının önemine vurgu yapıyor. Kadıoğlu'na göre Türkiye'nin hızlı bir şekilde yer altı su kaynaklarını kullanmaya başlaması gerekiyor:
"Yer altı suları dünyanın en zengin su kaynaklarıdır. Yüzde 60 oranında su yer altındadır. Türkiye’de henüz yok ama yer altı barajları kuraklıkla mücadele için çok önemli.
Nüfusun artması demek enerji gerektiren faaliyetlerin de artması demek. Bu da atmosfere daha fazla karbon salmak ve atmosferin kimyasını değiştirmek anlamına geliyor. Ayrıca nüfusun artması gıdaya olan talebi yani toprağın kullanımını da arttırıyor."
YORUMLAR