Türkiye en kurak dönemini yaşadı. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, konuya ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye En Kurak Dönemini Gördü
Trakya'da geçtiğimiz yıl son 91 yılın en kurak döneminin yaşandığını belirten Prof. Dr. Halim Orta, Trakya'da yer altı sularının tükendiğini fakat son yağışlarla beraber henüz toparlanmadığını söyledi. Prof. Dr. Orta, Yer altı sularını beslenmesinden fazla çekmeyeceğiz ve bunları bir rezervuar olarak kullanacağız. Zor günlerimiz için yer altı su seviyelerini korumamız gerekir" dedi.
Prof. Dr. Halim Orta, yaptığı açıklamada, "Trakya'da 750 köy var, 2,8 milyar metreküp yıllık suyumuz var; 0,4 milyar metreküp de yer altı, 2,8 milyar metreküp yer üstü. Şimdi biz, yer üstü suyu akıyor biz de şöyle bakıyoruz. Hep yer altı suyunu kullanmaya çalışıyoruz onu da bitirdik tükettik. Suyu özenli kullanacağız, depolayacağız ve yağışta yer üstü su kaynaklarını kullanıp yer altı sularını rezerv olarak saklamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Milli Kuraklık Merkezi kurulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Halim Orta, "Bu organizasyonda konuyla uzaktan yakından ilgili tüm uzmanların yer alması gerekir. Eğer böyle bir merkez olursa, halk sağlığı uzmanlarından meteorologlara, ziraat mühendislerinden veterinerlere, botanikçilerden jeologlara kadar insanların bulunduğu böyle bir ulusal merkez faydalı olur” şeklinde konuştu.
Milli Kuraklık Merkezinde yalnızca ulusal değil, aynı zamanda uluslararası bir konsensüs yaratılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Halim Orta, "Uydularımızın şu anda aktivitesi artıyor. Türkiye uzaya inceleme yapmak adına uydu gönderiyor. İşte bu merkezde tüm bunlar, uzaktan algılama teknolojilerinde kullanılarak değerlendirilir. Mevcut senaryolar, olası senaryolar oluşturulur, teşhisler ortaya konulur, tedavi biçimleri bulunur" ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Orta, "Nedir tedavi biçimleri? Su kullanım etiği, su kullanma yasaları, kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri, kuraklığa dayanıklı hayvan çeşitleri, hayvan ırklarının geliştirilmesi veya enerji tasarruflu su kullanan klozetlerin tasarımına kadar düşünebilirsiniz bunları. Bu tür merkezler aracılığıyla yönlendirilebilir, projeler desteklenebilir. TÜBİTAK mutlaka bu merkezin içinde olacaktır, olmalıdır. Üniversitelerin değişik bölümleri projeler yapabilir. Bu merkez koordinasyon sağlayabilir. Ben çok fazla ulusal katkı sağlayacağına inanıyorum böyle bir merkezin" dedi.
YORUMLAR