Soğukluğu ile ünlü Sibirya, yüzey sıcaklığı ile akıllara durgunluk verdi. Sentinel-3A ve Sentinel-3B uydularının sıcaklık ölçümlerine göre büyük bir ısı dalgası geliyor. Dünyanın en soğuk bölgelerinden biri olarak tanımlanan bölgenin yüzey sıcaklığı 48 santigrata ulaştı.
Sentinel-3A ve Sentinel-3B Sıcaklıklarının genellikle 50 derecenin altında olduğu Sibirya'nın kuzeydoğusundaki Verkhoyansk kasabası yakınlarında pazar günü yüzey sıcaklığı 48 santigrata, hava sıcaklığı 30 santigrata çıktı. Aynı gün Kuzey Kutbu'na yakın olan Saskylah kasabasında hava sıcaklığı 1936 yılından beri en yüksek değer olan 32 santigrata ulaştı.
Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamada en dikkat çekici değişikliğin küresel ortalamanın iki katından daha hızlı ısınan Kuzey Kutbu'nda yaşandığını söyledi.
Rus Meteoroloji Uzmanı Marina Makarova, Sibirya'nın son birkaç yılın en büyük ısı dalgasına yakalanmasının nedeninin küresel iklim değişikliği olduğunu belirtti. Sibirya'nın yanında Moskova da sıcaklık dalgasından en çok etkilenen yerlerden biri oldu. Moskova, haziran ayında rekor bir sıcaklık oranına ulaşarak 1901'den bu yana en sıcak gününü yaşadı.
Sibirya Yüzey Sıcaklığı Bir İşaret Değeri Taşıyor
NASA araştırmacılarının gerçekleştirdiği son çalışmaya göre Dünya sıcaklık rekoru kırma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), geçtiğimiz günlerde Dünya'nın sıcaklık oranının 2005 yılından bu yana yaklaşık iki katına çıktığını açıkladı.
NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'nden araştırmacılar tarafından bu haftanın başlarında yayımlanan yeni bir çalışmada Dünya'nın enerji dengesizliğinin 14 yıl içerisinde (2005'ten 2019'a kadar) yaklaşık iki katına çıktığının altı çizildi.
Araştırmanın baş yazarı ve bir NASA araştırmacısı olan Norman Loeb, enerji dengesizliğindeki bu büyük artışın eşi ve benzerinin olmadığını söyledi. Araştırmacılara göre sıcaklık artışının ana faktörü insan faaliyetleri. Araştırmada insan faaliyetlerinin bir sonucu olan sera gazlarının ısının atmosferde hapsolduğunu, bunun karı ve buzu erittiğini ve bunun da atmosferde daha fazla su buharının olmasına yol açtığı belirtilerek radyasyon çıkışının engellendiği ifade edildi.
Araştırma ekibi, insan faaliyetlerinin haricindeki bir faktörün de Pasifik Okyanusu'nda doğal faz geçişleri olduğunu söyledi.
YORUMLAR