Akıllı telefonların kullanımının artmasının ardından öğrencilerin derslere ilgisinin giderek azaldığını aktaran profesörler, yüksek okullarda telefon kullanımının kaldırılması gerektiğini savundular.
Öğrencilerin dikkatlerini derse vermeleri adına elektronik cihaz kullanımlarının kısıtlanmasına yönelik tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Profesör Martin West, son sekiz yıldır lisansüstü öğrencilere verdiği Amerika'da Politika ve Eğitim adlı dersin, bir ders olmaktan çıkıp giderek internet kafe havasına büründüğünü söyledi.
Amerika’nın önemli üniversitelerinden Michigan Üniversitesinde Kamu Politikaları, Eğitim ve Ekonomi Bölümünden Profesör Susan M. Dynarski, geçen yıl ”Üniversitede daha iyi öğrenmek için dizüstü bilgisayarınızı bırakıp elinize kalem alın” başlıklı bir makale yayınladı. Brookings Enstitüsü ve New York Times gazetesinin de yer verdikleri çalışma, modern öğrenme ortamının elektronik cihazlarla daha da gelişip gelişmediğini irdeliyor. Dynaski, ders anlatıldığı sırada bilgisayar, tablet ya da telefon kullanan öğrencilerin, daha az öğrendiklerini ve kötü notlar aldıklarını tespit etmişti.
Rutgers Üniversitesinden Profesör Arnold Glass'in, öğrencisi Mengxue Kang’la birlikte temmuz ayında yayınladıkları çalışma, Eğitim Psikolojisi dergisinde yer aldı. Profesör Glass'in çalışması, farklı zamanlarda aynı psikoloji dersini alan 118 Rutgers Üniversitesi öğrencisini kapsıyordu. Yapılan çalışmada öğrencilere dersin yarısında elektronik cihaz kullanma izni verilirken, diğer yarısındaysa teknoloji kullanımı kısıtlandı. Sonrasındaysa öğrenciler birkaç haftada bir sınava tabi tutuldular. Yapılan sınavların sonuçlarındaysa daha az elektronik cihaz kullanan öğrencilerin, daha iyi notlar aldıkları görüldü.
Konuyla ilgili açıklama yapan Profesör Glass, “Öğrenciler, birkaç dakika sonra profesörün ne anlattığını bilseler de bir hafta sonra sorduğunuzda tek hatırladıkları, o derste bulundukları oluyor. Derste ne anlatıldığını hatırlamıyorlar” dedi.
Michigan Üniversitesi'nden enformasyon teknolojisi uzmanı Profesör Kentaro Toyama, yaklaşık on yıl önce öğrenciler derse dizüstü bilgisayar getirmeye başladıklarında bunun iyi bir fikir olduğunu, örneğin bu sayede öğrencilerin daha hızlı not alabileceklerini ya da bazı bilgilere ulaşabileceklerini düşündüğünü söylüyor. Ancak Profesör Toyama, bir süre sonra rahatsızlık verici davranışların farkına varmaya başlamış. Toyama, ”Öğrenciler derste bilgisayarlarına bakarken birden gülümsemeye başlıyordu ancak bunun nedeni, derste anlatılanların komik olması değildi. Kısa süre içinde öğrencilerin sosyal medyada zaman geçirdiklerini anladım, gülümsemelerin nedeni buydu. Zaman içinde sosyal medya kullanımı yaygınlaştığında artık öğrencilerimin derste dikkatlerini bana vermediklerini farkettim” açıklamasını yaptı.
YORUMLAR