Yeni yapılan araştırmalara göre Orta Çağ'da kanser oranı günümüz dünyasının kanser oranı ile yarışıyor. Bu araştırma sayesinde sigara içme oranının bugünkü gibi yüksek olmadığı dönemde dahi kanserin hala en çok görülen hastalıklardan biri olduğu ortaya çıktı.
Orta Çağ'da Kanser Oranı Ne Durumdaydı?
Yeni yapılan bir araştırma, kötü huylu tümörlerin hızla büyümesinin bir zamanlar tahmin edildiği gibi nadir görülen olaylardan biri olmadığını gösteriyor. Kanser yalnızca günümüze ait bir rahatsızlık değil. Bu araştırma, günümüzdeki gibi yaygın sigara içiminin olmadığı, hayatın daha az tempolu olduğu dönemde dahi en önde gelen hastalıklardan birinin kanser olduğunu gün yüzüne çıkarıyor.
Araştırmada yer alan arkeologlar, Orta Çağ'dan kalmış 143 iskeleti analiz etti. Bu analiz sonucunda 6. ila 16. yüzyıllarında kanserin bugünkü kanser vakalarının yaklaşık dörtte birine denk geldiği ortaya çıktı.
Cambridge Üniversitesinden arkeolog Jenna Dittmar, Orta Çağ'daki en yaygın hastalıkların bu zamana kadar dizanteri ve bubonik veba gibi bulaşıcı hastalıklar olduğunu ve ölümlerin bu hastalıklara ek olarak yetersiz beslenme, kaza veya savaşlardaki yaralanmalardan kaynaklı olduğunun düşünüldüğünü belirtti ve araştırma ile elde edilen bilgiler doğrultusunda kanserin Orta Çağ'daki insanları en çok etkileyen hastalıklardan biri olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
İskelet analizinde sadece kemiğin dışına odaklanıldı fakat Dittmar ve meslektaşları, kemik metastazlarının bulgularını ortaya çıkarmaya karar verdi. Araştırma ekibi, omurga, leğen kemiği ve uyluk kemiği gibi kanserin daha tehlikeli bir boyutta vuku bulmasının daha yüksek bir olasılık olduğu bölgeleri tararken beş kişide malignite belirtileri tespit etti.
Dittmar, BT taramasını kullanarak dışarıdan bakıldığında hiçbir sorun görülmeyen bir kemiğin içine gizlenen lezyonların tespit edilebildiğini belirtti. Bu tarama, hastaların yaklaşık yüzde 75'inde kemik metastazlarının tespit edebiliyor.
Kanser görülme sıklığı o zamandan bu yana geçen süre içerisinde büyük oranda arttı ve bu tehlikenin büyüklüğünü göz önünde bulundurmak oldukça büyük bir öneme sahip. Bu çalışmanın kapsam alanı oldukça dardı ve sadece bir bölgeye odaklanıldı ancak kanserin geçmişten günümüze süregelen bir sorun olduğunu açıkça göz önüne seriyor.
YORUMLAR