Bilim insanları, küresel bakteri haritası ile insanlara bir sonraki patojenin bilincinde hareket etme olanağı sunuyor. Belirli bölgelerle sınırlı olmak üzere geliştirilen harita, evinizden çıkıp işe gitmek veya başka herhangi bir noktaya varmak için kalabalık bir otobüse bindiğiniz zaman karşılaşmanız muhtemel olan bakterileri görmenizi sağlayabilir.
Kalabalık bir toplu taşıma aracına bindiğinizi ve aracın sallandığını düşünün. Araç sallandığında muhtemelen dengenizi kaybedecek ve dengenizi sağlamak için direğe tutunmak isteyeceksiniz. Direklerden destek alıp hareket ederken sizce ne kadar bakteriye maruz kalıyor olabilirsiniz? Bu bakterileri sayması zor olabilir ancak iki yeni çalışma, birçok şehirdeki binlerce bakterinin haritasını çıkardı ve size bu konuda yardımcı olabilir.
Küresel Bakteri Haritası Nasıl Geliştirildi?
İlk çalışma, Cell isimli akademik dergide yayımlandı. İlk harita 5 kıtaya odaklanılıyor. Bunların içerisinde Asya, Avustralya, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Afrika yer alıyor. 10.928 virüs, 1.302 bakteri ve 2 arke de dahil olmak üzere bilinen ve bilinmeyen birçok mikrobu ortaya çıkarıyor.
Bu süreçte araştırmacılar 4.246 tür tespit etti. İkinci haritada ise antibiyotiğe karşı direnci olan süper mikroplara odaklanılıyor. Kişi nerede olursa olsun, bulunduğu bölgede en yaygın antibiyotiğe karşı dirençli bakteri türlerini öğrenmek için haritayı kullanabilir. Araştırmacılar her metropolde benzersiz mikroplar olduğu sonucuna vardı.
Microbiome'da yayımlanan ikinci çalışma, metro veya otobüs gibi toplu taşıma araçlardaki mikroorganizmaları inceliyor. Araştırmacılar, bu çalışmada coğrafi konumuna bağlı olarak değişiklik gösteren mikroorganizmalar tespit etti.
Birçok insan için şaşırtıcı olmasa da bu çalışma sırasında toplu taşıma araçlarının büyük bir kısmında çok fazla insan derisi olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılara göre insan derisi, toplu taşıma araçlarının büyük bir kısmını oluşturuyor. Araştırmacılar ayrıca bu tür araçların ortamında yer alan bakterilerin kaynağının da insanlardan dökülen deri ve benzeri unsurlar olduğunu tespit etti.
Araştırmacılar bu çalışma için 2015 yılında bir program başlattı. Bu program kapsamında 60 şehirden 4.000'den fazla örnek toplandı.
İnsanların geçen yıl yeni tip koronavirüs ile yakından tecrübe ettiği üzere virüsler özellikle kalabalık nüfusun olduğu bölgelerde hızla yayılabiliyor. Küresel bakteri haritası eğer düzenli olarak güncellenirse gelecekteki patojenlerin de önüne geçilebilir.
YORUMLAR