Koronavirüs Felç Sorununa Yol Açabiliyor!
Doç. Dr. Ümit Savaşçı tarafından yapılan açıklamaya göre koronavirüs felçlik sorununa neden oluyor. İşte yapılan açıklamaya dair merak edilen tüm ayrıntılar!
Koronavirüsün felç sorununa neden olduğu ortaya çıktı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, konu ile ilgili önemli bir açıklama yaptı.
Koronavirüs Felç Sorununa Neden Oluyor
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, DHA'ya yaptığı açıklamada, beyne pıhtı atması sonucunda yatağa bağımlı hale gelen hastaların olduğunu söyledi. Doç. Dr. Savaşçı, özellikle bacaklara pıhtı atması sonucu bacağını kaybaetmek zorunda kalan hastaların bulunduğunu açıkladı.
Koronavirüsün damar yapısında da ciddi hasara neden olduğunu ve kanda pıhtılaşmaya yol açtığının altını çizen Doç. Dr. Savaşçı, bunun sonucunda kanlanan her organa pıhtı atabildiğini söyledi. Doç. Dr. Savaşçı, "Bu organların beslenmesini bozduğu zaman da o organ fonksiyon göremiyor" dedi ve şu şekilde devam etti:
"Biz bunu akciğerde çok sık görüyoruz. Kalpte görürsek kalp yetmezliği, böbrekte görürsek böbrek yetmezliği oluyor, diyaliz almak zorunda kalıyor hasta. Son dönemlerde beyne pıhtı atarak bu kişiler artık ne yazık ki felç durumunda kalıp, yatağa bağımlı hale geliyorlar."
Bacağa pıhtı attığı zaman özellikle bacakların beslenmesini bozup, bacaklarda kesilmeye kadar giden vakaların olmaya başladığını söyleyen Doç. Dr. Savaşçı, vatandaşların mutlaka aşılarını yaptırması gerektiğini belirtti.
Vaka sayılarının bir ay içerisinde 30 binlerin üzerine çıkabileceğini ifade eden Doç. Dr. Savaşçı, "Hem havalar soğuyor, okullar, üniversiteler açıldı hem de halkımız ne yazık ki yeterli test yaptırmıyor. 2 doz inaktif aşılarda ne yazık ki tam yeterli koruma yok. Dolayısıyla bir kişi birçok defa koronavirüs ile karşılaşıp hastalığı geçirme durumunda kalabiliyor" şeklinde konuştu.
Delta varyantının 600 adet alt varyantının tespit edildiğini söyleyen Doç. Dr. Savaşçı, klinik belirtilerde koku, tat kaybı gibi genel belirtilerin azaldığını ancak akciğer tutulumunun ve hasarların yine fazla olduğunu açıkladı.
Doç. Dr. Savaşçı, "Ülkemizde de bu alt varyantlar da görüldü, onlar da değişik şekillerde isimlendirildi. Çalışmalar bu konuda devam ediyor. Bunların sahaya ve kliniklere olumsuz yansıması şu an için pek mümkün değil" sözlerini kullandı.