Yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre araştırmacılar, karbon (CO2) emisyonlarını daha doğru bir şekilde takip etmek için NASA uydularının uzay tabanlı ölçümlerini kullanabildiler. Bu, birlikte çalışan iki NASA görevi sayesinde mümkün oldu. Orbiting Carbon Observatory (OCO) 2 ve 3 olarak adlandırılan bu görevler CO2 emisyonlarının ölçülmesine yardımcı oluyor.
Görevler hem bir uydu hem de Uluslararası Uzay İstasyonu'nda bulunan bir modül üzerinden çalışıyor. NASA'nın OCO-2 uydusu 2014 yılında fırlatıldı ve Dünya çapında doğal ve insan kaynaklı CO2 emisyonlarını takip etti. Bu uydu, Dünya yüzeyinden yansıyan Güneş ışığının yoğunluğuna bakarak örnekleri ölçüyor. Mevcut ışık CO2 tarafından emiliyor ve emisyonların izlenmesini kolaylaştırıyor.
Ayrıca NASA, diğer görevin yedek bileşenleri kullanılarak oluşturulan OCO-3 görevi tarafından toplanan verileri de kullanmakta. OCO-3, 2019'dan bu yana Uluslararası Uzay İstasyonu'nun bir bileşeni olarak görev yapıyor ve çok sayıda kapsamlı gözlem kullanarak bölgelerin haritasını çıkarabiliyor. Bu sayede araştırmacılar bölgenin detaylı mini haritalarını oluşturabiliyor ve bu da CO2 emisyonlarını hassas bir şekilde takip etmek için harika bir yöntem.
Karbon Emisyonlarını Takip Edebilmek Ne Gibi Faydalar Sağlayacak?
Ancak buradaki asıl nokta, araştırmacıların bu CO2 emisyonlarını yerel bir şekilde izlemenin bir yolunu bulmuş olmalarıdır. Bu araçların hiçbiri tek tek tesislerden kaynaklanan bu emisyonları tespit etmek üzere tasarlanmamıştı ancak araştırmacılar, 2017 ve 2022 yılları arasında Polonya'daki bir elektrik santralinden yayılan emisyonları analiz ederek bu santralden kaynaklanan CO2 emisyonlarını ölçmeyi başardılar.
CO2 emisyonlarını yerel düzeyde takip edebilmek, bu tehlikeli gazların nereden geldiğini daha kesin bir şekilde ölçmek anlamına geliyor. Şu anda deniz seviyesinin yükselme riski göz önüne alındığında, tehlikeli sera gazlarının nereden geldiğini daha iyi anlamak, küresel ısınmayı mümkün olduğunca yavaşlatmak ve hatta durdurmak için hayati önem taşıyor.
Bu, NASA'nın gelecekte CO2 emisyon noktalarını daha doğru ve kapsamlı bir şekilde izleyebileceği anlamına geliyor ve OCO-3'ün Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki görev süresinin birkaç yıl daha uzatıldığını açıkladığı için şirket tam da bunu yapmayı planlıyor.
YORUMLAR