Kagawa Üniversitesi Sismoloji ve Afet Azaltma Bilimi Anabilim Dalı’ndan Profesör Yoshiyuki Kaneda ve Dr. Hitoshi Baba, Japonya'daki depremlerde binaların nasıl yıkılmadığı ile ilgili oldukça önemli açıklamalarda bulundu.
Japonya'daki Depremlerde Binalar Neden Yıkılmıyor?
Habertürk yazarı Esra Boğazlıyan, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'in Seferihisar açıklarında meydana gelen depremin ardından profesör Yoshiyuki Kaneda ve Dr. Hitoshi Baba isimli Japon bilim insanlarına ulaştı ve o malum soruyu sordu: "Japonya’yı etkilemeyen bu büyüklükteki deprem Türkiye’de neden büyük yıkımlara neden oluyor? Japonya neyi doğru yapıyor, Türkiye neyi yanlış yapıyor?"
Japonya'daki depremlerde binaların dayanıklığı hakkında konuşan Prof. Dr. Kaneda ve Dr. Hitoshi Baba, 9 büyüklüğünde meydana gelen depremlerde bile hasar almayan bina inşa etmenin sırrının şantiye denetiminde olduğunu söyledi.
Esra Boğazlayan, Japon bilim insanlarına "Ege Denizi açıklarında, İzmir’e yaklaşık 80 km uzaklıkta meydana gelen, AFAD’a göre 6.6, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’ne göre 6.9, ABD’ye göre ise 7 büyüklüğündeki deprem, İzmir’de büyük hasara neden oldu. Çok sayıda İzmirli yaşamını kaybetti. Tarihi boyunca depremle defalarca yüzleşmiş olan Japonya’dan İzmir depremini nasıl gördünüz?" şeklinde soru sordu.
Dr. Hitoshi Baba, "Benzer depremleri çokça yaşayan ülkeler gibi Japonya da İzmir’den gelen trajik bilgi ardından hızlıca Türkiye’yle iletişime geçti. Başbakan Yoşihide Suga, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek mesajı iletti. Bütün Japon halkına da İzmir’den gelen haberler iletildi. Ben de haberlere çok üzüldüm. Ben de en içten dileklerimle başsağlığı diliyorum. Ve en hızlı şekilde yaraların sarılmasını umuyorum. Türkiye gibi Japonya da birçok büyük deprem yaşadı. Türkiye ve Japonya her zaman birbirini destekledi. Türkiye’nin yaşadığı zorlukta Japonya her zaman Türk halkıyla" şeklinde yanıt verdi.
Prof. Kaneda ise "Bu deprem hasarlara sebep oldu. Ve benim kalbim depremden etkilenenlerle. Japonya’da 7 sınıfı depremler meydana gelmektedir. 2016’daki Kumamoto depremi gibi. Depreme dayanıklı yapı, deprem ve tsunami erken uyarısı çok önemli ve vazgeçilmez" ifadeleri ile yanıt verdi.
"Depremin büyüklüğü farklı birimler tarafından neden farklı olarak hesaplanır? İzmir depremine dair Japonya’da herhangi bir ölçüm, değerlendirme yapıldı mı?" şeklinde sorulan soruya Dr. Baba, "Değişiklikler, farklı büyüklük tanımlarından dolayı gerçekleşmiş. Farklı sismograf ağ sistemleri kendi büyüklük tahminlerini uyguluyor. Japon Meteoroloji Ajansı’nın kendi sismograf sistemi sadece Japonya ve çevresini kapsayan bir sismograf ağ sistemine sahip olduğundan İzmir depremi direkt olarak ölçülemedi" yanıtını verirken Prof. Kaneda ise şu cevabı verdi:
"Deprem büyüklük ölçümü sismometre sayısına ve türüne bağlıdır. USGS (Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi) genellikle deprem büyüklük tahmin birimi olarak Mw kullanır. Japonya’da 2 birim kullanırız. Bunlar Mj ve Mw’dir. Mj, hız/yer değiştirme kullanılarak ölçülür. Yani Mj ve Mw’nin arasında değişiklikler vardır. Farklı büyüklük hesabı da bu farklı ölçümden kaynaklanır."
Esra Boğazlayan daha sonra bilim insanlarına hemen her deprem sonrasında merak edilen o soruyu yöneltti: "Ege Denizi’nde meydana gelen ve İzmir’i etkileyen bu büyüklükteki depremleri Japonya hemen her gün yaşıyor ve insanlar deprem anında hiçbir şey olmayacağından o kadar eminler ki yerlerinden bile kalkmıyorlar. Peki Japonya’yı etkilemeyen bu büyüklükteki deprem, Türkiye’de neden büyük yıkımlara neden oluyor? Japonya neyi doğru yapıyor, Türkiye neyi yanlış yapıyor?"
Dr. Hitoshi Baba, "Fark yaratan faktörlerden biri, deprem dayanıklılık standartının doğru uygulanmasıdır. Bu, sadece Japon halkının ciddiyetiyle başarılmış bir şey değil. Mimarlar gibi uzmanlar tarafından yapılan bina teftiş ve onay sistemi ve her büyük deprem meydana geldiğinde depreme dayanıklılık standartlarına yeni bilgiler getiren yönetişimin sonucudur" şeklinde bir yanıt verdi.
Prof. Kaneda, bu soruya verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı: "EEW sistemi (deprem erken uyarı) ve deprem dayanıklılık teknolojisi Japonya’da bilinir. Japonya’da sık sık tahliye tatbikatları gerçekleştiriliyor. Bu yüzden birçok Japon deprem anında sakin kalıyor. Ayrıca sismik alanlarda yapılan binaların deprem şartnameleri yakından takip ediliyor. Yapı denetimiyle zayıf binalar belirleniyor, depreme dayanıklı hale getiriliyor."
YORUMLAR