Elon Musk, yıllardır kendini sözüm ona "ifade özgürlüğü savaşçısı" olarak tanıttı. Ancak sosyal medya devlerinin hükümetle iş birliği yaparak sansür uyguladığına dair iddialara en çok ses çıkaranlar, iş Musk ve Donald Trump'ın hükümeti ele geçirmesiyle aniden sessizliğe gömüldü. Peki bu ne anlama geliyor?
Hafta sonu yayınlanan çarpıcı bir rapor, Elon Musk'ın ekibindeki altı mühendisin ABD hükümetinin kritik noktalarını ele geçirdiğini ortaya koydu:
Akash Bobba, Edward Coristine, Luke Farritor, Gautier Cole Killian, Gavin Kliger ve Ethan Shaotran adlı bu genç çalışanlar, devletin hassas sistemlerine erişim sağladı.
Kafasına Göre Sansür Koyup Yasayı İhlal Etti
Uzmanlıkları olmayan bu gençlerin OPM (Personel Yönetim Ofisi) ve GSA (Genel Hizmetler İdaresi) gibi kritik birimlerde çalıştığı belirtiliyor. Kısacası Musk'tan torpilliler.
Daha da endişe verici olanı; Musk'ın ekibinin ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nda (USAID) gizli belgelere erişmeye çalışmasıydı. Bunu engellemeye çalışan güvenlik yetkililerinin ise izne çıkarıldığı bildirildi.
Elon Musk artık bir hükümet yetkilisi statüsüne sahip olduğu için hareketleri anayasal kısıtlamalara tabi. Ancak kendisi, sahibi olduğu X üzerinde hükümet çalışanlarının isimlerini paylaşan gönderileri sansürledi. Üstelik kendilerini savunmalarına bile fırsat vermeden, "Şu an suç işledin," diye yorum yaptıktan sonra gönderileri derhal kaldırttı.
Burada kritik nokta şu: ABD Anayasası'nın Birinci Değişikliği (First Amendment), devletin ifade özgürlüğünü engellemesini yasaklar. Ancak Musk, hükümet yetkilisi olarak bu yetkisini kullanarak bilgileri sansürlediğinde, anayasal bir ihlal söz konusu oluyor.
Nerede Kaldı Özgürlük?
Biden yönetimi döneminde, Beyaz Saray yetkililerinin sosyal medya platformlarıyla iletişim kurması "devlet sansürü" olarak lanse edilmişti. Ancak o dönem, doğrudan içerik kaldırılması yönünde somut bir emir olmadığı için Anayasa Mahkemesi bu iddiaları reddetti.
Şimdi ise çok daha net bir durumla karşı karşıyayız: Bir devlet yetkilisi, bizzat sahip olduğu platformda hükümet çalışanlarına dair bilgileri kaldırıyor. Üstelik, kendisini güya ifade özgürlüğü savaşçısı olarak tanıtan Musk, bu hamleyle bizzat özgürlükleri kısıtlayan kişi haline geliyor.
Peki, Biden döneminde devlet sansürü iddialarıyla gündem olan isimler, şimdi Musk yönetimindeki gerçek devlet sansürüne karşı çıkıyor mu? Hayır. Eğer gerçekten ifade özgürlüğü savunulacaksa bu herkes için geçerli olmalıdır.
Siz Musk'ın ifade özgürlüğünü desteklediğine inanıyor musunuz? Bir devlet yetkilisi olarak takındığı tavır doğru mu? Yorumlarda fikrinizi belirtebilirsiniz.