DSÖ Ses Kayıtları Sızdırıldı! İşte Endişe Veren Kayıtlar
DSÖ ses kayıtları sızdırıldı. The Associated Press (AP) haber ajansı tarafından ele geçirilen ses kayıtları endişe veriyor. İşte ortaya çıkan ses kayıtları!
DSÖ ses kayıtları sızdırıldı. Ortaya çıkan kayıtlar endişe verdi. Kurum içi toplantıların ses kayıtlarına göre Dünya Sağlık Örgütü, salgının başından beri ülkelerin yeni tip koronavirüs ile ilgili yanlış potikaları nedeni ile küresel bir felakete gidildiğine ilişkin birtakım tespitlerde bulunmuş. Ortaya çıkan ses kayıtları ile ilgili detaylar haberimizde.
DSÖ Ses Kayıtları Ortaya Çıktı
DSÖ ses kayıtları, The Associated Press (AP) isimli haber ajansı tarafından ele geçirildi. Amerika Birleşik Devletleri merkezli haber ajansı tarafından elde edilen ses kayıtları ocak-nisan aylarını içeriyor. Sızdırılan kayıtlara göre DSÖ yetkilileri, salgının başından itibaren ülkelerin yanlış politika uygulamaları yüzünden küresel felakete gidildiğine ilişkin tespitlerde bulunmuş. Yetkililer, bazı ülkelerin COVID-19’u incelemek için talihsiz de olsa laboratuvar işlevi gördüğünü ve neyin işe yaradığını görmek için ölümcül korkunçlukta fırsat oluşturduğunu söylemiş.
Fransa, Japonya ve Britanya, Dünya Sağlık Örgütü’nün en büyük bağışçıları arasında yer alıyor. DSÖ Yetkilileri, söz konusu ülkelerin üst üste gerçekleştirdiği yanlış uygulamaları kamuoyu ile paylaşmadı. 11 Mart tarihinde gerçekleşen basın toplantısında DSÖ Sağlık Acil Durum Programı Yönetici Direktörü Dr. Michael Ryan’a hangi ülkelerin COVID-19 ile mücadele kapsamında yeterince tedbir almadığını DSÖ’nün söylemek isteyip istemediği ile ilgili bir soru yöneltilmişti.
Dr. Ryan, kendisine sorulan soruyu şu şekilde yanıtlamıştı: "Bu sorunun cevabı, hangi ülkeler olduğunu sizin bildiğinizdir. DSÖ, kamusal tartışmalarda etkileşimde bulunmaz veya üye devletlerimizi kamuoyunun önünde eleştirmez. Yapmaya çalıştığımız şey, üye ülkelerimizle yapıcı şekilde çalışmaktır."
The Associated Press, Dünya Sağlık Örgütü’nün kamuoyunu bilgilendirmek için gerçekleştirdiği açıklamalar ile ortaya çıkan DSÖ ses kayıtlarını kıyasladı. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Çin’in Devlet Başkanı Şi Cinping ile ocak ayında görüştü ancak şubat ayına kadar kurumun elinde salgın ile ilgili yeterli seviyede bilgi mevcut değildi. Çin’de salgının aralık ayında başladığını belirtelim.
Sağlık Acil Durum Programı'nın teknik yöneticisi Maria Van Kerkhove, kurum içi toplantılarda yeni tip koronavirüs salgınına karşı neyin işe yarayıp yaramadığını söyleyecek kadar bir bilginin ellerinde mevcut olmadığını belirtiyor. DSÖ Genel Direktörü Tedros ise basın toplantısında "Çin, virüsü yavaşlatacak pek çok iyi iş yapıyor, gerçekler ortada" şeklinde konuşmuştu.
Şubat ayında Diamond Princess gemisi COVID-19 pozitif yolcular nedeni ile Japonya’nın Yokohama limanında karantinaya alınmıştı. Dr. Ryan, basın mensuplarına söz konusu olayı büyütmemelerini söylemişti ancak Diamond Princess gemisinde vaka sayısı bir gecede iki katına çıkmıştı. Dr. Ryan, kurum içi toplantıda Japon yetkililerin müdahalesinin yetersizliğinden dolayı bu duruma şaşmamak gerek ifadesini kullanmıştı ve az sayıda epidemiyoloji uzmanının görevlendirildiğini, gemide bir gecede vaka sayısının ikiye katlanmasının bir şeylerin yanlış yönetildiği anlamına geldiğini söylemişti.DSÖ'nün Akut Olaylar Yönetim Ekibinin lideri Dr. Thomas Grein, Japon yetkililerden işe yarar bilgi alamadıklarını belirtmişti.
Kurum içi toplantılarda ortaya çıkan ses kayıtlarına göre kurum, olayın tehlikeli durumunun ve daha da kötüye gittiğinin farkındaydı ancak buna rağmen yetkililer durumun yeni tip koronavirüs bulaşma kalıplarını anlamaya yardımcı olacağından söz etmiş. Ryan ise "Virüsün doğal tarihini incelemek açısından talihsiz ama yararlı bir fırsat" ifadelerini kullanmıştı. Japon salgın uzmanı Dr. Kentaro Iwata, geminin limanda karantina alınmasından günler sonra gemiye çıktı. Dr. Iwata, müdahalenin tümü ile kaotik olduğunu söylemişti.
Bu olayın hemen ardından Dünya Sağlık Örgütü, Çin dışındaki COVID-19 vakalarının yarısından fazlasının Diamond Princess gemisinde yer aldığını duyurmuştu. Georgetown Üniversitesi'nde DSÖ Halk Sağlığı Hukuku ve İnsan Hakları İşbirliği Merkezi Direktörü Lawrence Gostin, yaptığı açıklamada "O yolcu gemisinde, işlerin fena halde ters gittiği ve DSÖ'nün bir şeyler söylemesi gerektiği çok açıktı. Ülkelerin yaptığı şey düpedüz yanlışsa, DSÖ'nün bunu söylemesine ihtiyacımız var" ifadelerine yer vermişti.
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, 26 Şubat tarihinde yaptığı açıklamada, "Karşı karşıya olduğumuz en büyük meydan okumalardan biri, virüsten etkilenen ülkelerin pek çoğunun hala DSÖ ile veri paylaşmaması" şeklinde konuşmuştu.
Şubat ve mart itibarıyla Singapur, Güney Kore ve İran gibi ülkelerde de ortaya çıkan salgının İtalya’ya da sıçraması ile beraber Avrupa bölgesi salgının merkez üssü haline geldi. Bu dönemde DSÖ yetkilileri, kurum içi toplantılarda Avrupa bölgesinde yer alan ülkelerden koronavirüs ile ilgili bilgi gelmediğini söylemişti.
Grein ise DSÖ’nün salgın hakkında detaylı bilgi alma girişimlerinin olağanüstü bir biçimde başarısızlığa uğradığını ifade etti. Grein tarafından yapılan bu açıklamaya rağmen 8 Mart tarihinde Ghebreyesus, Twitter hesabı üzerinden "İtalya hükümeti ile halkı koronavirüsün yayılmasını yavaşlatmak ve hem kendi ülkelerini hem de dünyayı korumak için cesur adımlar atıyor" şeklinde bir tweet attı.
Ghebreyesus, söz konusu olaydan üç gün sonra koronavirüsün pandemi olduğunu ilan etti ve pandemi ilanını bazı ülkelerin endişe verici seviyede eylemsizliğinden dolayı yapmak zorunda kaldıklarını söylemişti ancak söz konusu ülkelerin ismini vermemişti.
Georgetown Üniversitesi'nde görevli olan Gostin, "DSÖ'nün ülkelerin yeterli veriyi paylaşmadığını kamuoyuna açıklama yükümlülüğünün olması gerekir. Bir ülke hayati önemdeki epidemiyolojik veya biyolojik bilgiyi sağlamıyorsa, o zaman DSÖ ve dünya bir salgında körlemesine uçuyor demektir ve bunun böyle olmaması gerekir” ifadelerini kullanmıştı.
Dünya Sağlık Örgütü, kurum içi toplantılarda Batı ülkelerinin yeni tip koronavirüs ile mücadele malzemelerini stokladığını söyledi. "Dün Fransa'da tüm malzemelere el konulduğu ve kişisel koruyucu ekipmanlara erişimimizi kaybettiğimiz korkunç bir durum yaşadık" ifadelerini kullanan Dr. Ryan, DSÖ'nün buna benzer durumlardan kaçınmak için ülkelere ve firmalara baskı yapması gerektiğini belirtti.
Mart ayında Avrupa bölgesinde yeni tip koronavirüsle mücadele kapsamında sosyal mesafe kuralları benimsendi ve insanların biraraya gelmeleri yasaklandı. Dr. Ryan, yalnızca Britanya’nın bu önlemleri almadığını belirtti. "Avrupa'da tek bir spor etkinliği düzenlenmezken, İngiliz Premier Lig'de tüm maçlar aynen devam ediyor" ifadelerilerini kullanan Ryan, Britanya’nın baş halk sağlığı yetkilisinin sürü bağışıklığı ile ilgili yaptığı açıklamasına “Sorunlu strateji” ifadesi ile tepki gösterdi.
"Bunun gerçekleşmesi için yüz binlerce ve milyonlarca yaşlı insan enfekte olacak ve çok fazla ölüm olacak" şeklinde konuşan Ryan, yine de küresel anlamda yeni tip koronavirüs ile mücadelede farklı yaklaşımların, Dünya Sağlık Örgütü’nün en iyi hangi uygulamanın işe yaradığını tespit etmesine olanak sağlayacak oldukça büyük bir ekolojik çalışma sunabileceğini söyledi ve açıklamasını şu sözler ile bitirdi: "Bazı yönlerden ölümcül korkunçlukta, ama gerçeklik bu."