Dokuzuncu Gezegen Eski Verilerde Gizleniyor Olabilir

Uzun süredir aranan dokuzuncu gezegen için yeni bir çalışma başlatıldı. Bilim insanları 80'lerden kalma verileri analiz ederek, gezegeni tespit edecekler.

Ramazan Tugay Kahraman -

Dokuzuncu Gezegen eski verilerde bulunmuş olabilir. Bir grup bilim insanı, 1983 yılında elde edilen bazı verileri tekrar incelediklerini ve veriler arasında bazı ilginç detaylar olduğunu duyurdular. Hatta verilerin tekrar incelenmesi durumunda, uzun yıllardır aranan Güneş Sisteminin yeni gezegeni ortaya çıkabilir. 

Uzay bilimleri konusunda çalışan bilim insanları, çok uzun süredir Güneş Sistemi içerisine dahil edilmesi gereken dokuzuncu bir gezegen olabileceğini düşünüyorlardı. Dünya'nın on katı boyutunda olacağı düşünülen bu gezegen ise farklı yörüngesi sebebiyle bir şekilde kendini gizlemeyi başarıyordu. Daha doğrusu yeryüzünden yapılan gözlemlerle fark edilemeyecek bir yörünge seyrediyordu. 

Bugüne kadar yeni gezegene dair en önemli veri, 20 Ocak 2016'da Caltech araştırmacılarından gelmişti. Konstantin Batygin ve Michael E. Brown isimli iki bilim insanı, dolaylı verilerle gezegenin muhtemel yörüngesine dair detaylar fark etmişlerdi. Yapılan açıklamaya göre yeni bilimsel model ile Neptünötesi Cisimlerin olağandışı yörüngelerinin bir dev gezegenin etkisi altında olduğunu gün yüzüne çıkarmışlardı.

Dokuzuncu Gezegen Eski Verilerde Bulunabilir

Hemen yukarıdaki görselde gezegenin muhtemel yörüngesi gösterilmiş durumda. Güneş'in çevresinde dönen diğer gezegenlerden çok farklı bir yörünge izlemesi muhtemel olan dokuzuncu gezegen, genellikle Güneş'in arkasında kalacak hızda dönüşünü yapıyor. 

Imperial College London'da önde gelen bir astronom ve Emeritus astrofizik profesörü olan Michael Rowan-Robinson, erken bir uzay teleskopu tarafından toplanan verilerin dokuzuncu gezegen teorisi için olası ipucları içerdiğini iddia etti. Bahsi geçen veriler, 1983'te fırlatılan Kızılötesi Astronomik Uydu (IRAS) tarafından yapılan tarihsel gözlemlerden alındı. 83 yılında gönderilen uydu, gökyüzünün tamamını kızılötesi spektrumda inceleyen ilk yörünge gözlemeviydi.

Uydunun topladığı verileri geçtiğimiz yıl tekrar ele almaya karar veren Rowan-Robinson, uydunun on aylık görevi boyunca topladığı verileri elden geçirdi. Profesörün amacı, iki gözlem arasında bir noktadan diğer noktaya yavaşça hareket eden cisimleri bulabilmekti. Böylece kuyruklu yıldız ya da asteroit gibi hızlı hareket eden cisimleri ekarte edebilecekti. Profesörün dikkatini ise 1983 yılının Haziran, Temmuz ve Eylül ayında yapılan gözlemler çekti. Bu gözlemlerde Dünya'dan 5 ila 10 kat daha büyük ve Güneş'ten oldukça uzak bir cisim hakkında bilgi edilebiliyordu.

Bilim

Bilim İnsanları Dokuzuncu Gezegen'i Keşfetmiş Olabilir

Ortaya çıkan verilerin dokuzuncu gezegene ait olma ihtimali bulunduğunun altını çizen Rowan-Robinson, yine de yayınladığı makalede yapılan gözlemlerin yüksek kalitede olmadığını belirtti. Kısaca ortaya çıkan veriler, eski teknolojiden kaynaklanan yanılsamalar da olabilir.

Son olarak profesör, Pluton'dan öte cüce gezegenlerin yörüngelerinin kendi makalesindeki verilerle karşılaştırılmasını tavsiye etti. Böylece ortaya çıkan yeni veriler ile cüce gezegenlerin yörüngeleri arasında uyuşmazlık oluşursa, dokuzuncu gezegenin yeri hakkında ilk bilgiler ortaya çıkmış olabilir.

Benzer İçerikler

YORUMLAR