6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli olmak üzere meydana gelen iki büyük deprem 10'dan fazla şehrimizde büyük yıkıma yol açtı. Vatandaşlar var gücüyle seferberlik ilan ederken, arama kurtarma çalışmaları da bölgede hız kesmeden çalışmalarına devam ediyor. Bugün ise deprem bölgesi için yer altı suyuna yönelik yeni bir uyarı yapıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Su Kaynakları Yönetimi ve Su Kaynaklı Doğal Afetlerin Kontrolü Araştırma ve Uygulama Merkezi'nden Prof. Dr. Celalettin Şimşek, deprem sonrası yer altı sularına ve tehlikelerine karşı bazı uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Celalettin Şimşek, depremlerin yer altı suyunda iki önemli değişim yapabileceğini belirtti.
Yer Altı Suları Tehlike Arz Edebilir
Prof. Dr. Celalettin Şimşek, fay hatlarının derin jeotermal suların veya organik bileşikli serimanlar varsa eski göl yataklarının ve kömür alanlarının metan gazı, karbondioksit ve sülfür gazlarının yer altı suyuna karışabildiğini ve halk çakmağı çakınca suyun yandığını bile geçmişte gördüklerini belirtti. Böyle durumların bölgede yaşanabileceğini de ekledi.
Prof. Dr. Celalettin Şimşek'in ifadelerinin tamamı şu şekilde:
"Deprem şok dalgaları gelince yer altı suyu seviyesi yükselir ve zamana bağlı olarak eski haline dönüyor. Bu yer altında gerçekleştiği için yüzeyde göremeyiz. Ancak gözlem kuyularında belirlemek mümkündür. Bazı deprem alanlarında, bir su kaynağı varsa, kuruyabiliyor ya da yeni bir kaynak oluşabiliyor. Örnek verirsem ABD'nin Kaliforniya eyaletine bağlı Sonoma ilçesinin merkezi olan Santa Rosa kentinde, depremden sonra kurumuş bir dere tekrar aktifleşiyor. Son olarak Kanada'da bir depremde takımadalarda bazı kaynakların kuruduğunu da gördük. Deprem sonrası oluşan kırık ve çatlak sistemleri yer altı dinamiğinin değiştirebiliyor. Bu nedenle seviyelerde bazı değişiklikler gözlemleyebiliyoruz.
Bu konuda şanslıyız. Bölgede özellikle kimyasal içerikli atık depolama alanları içeren maden sahaları çok yok. Oradaki en büyük maden alanı, Afşin- Elbistan kömür sahası. Buranın üniversite olarak kontrolörlüğünü yürütüyoruz. Sahadaki su kuyularıyla ilgili bir problem gerçekleşmemiş. Sadece 3 saatlik bir elektrik kesintisi gerçekleştiğinde su seviyesi kısmen yükselmiş. Pompalar çalıştıktan sonra tekrar devreye girdiği için şu an bir risk yok. Ancak detaylı incelemek de gerekiyor. Eğer kimyasal atık içeren atık depolama sahaları olan maden işletmeleri varsa, buraları da incelemek lazım. Yer altı suyu için tehlike arz edebilir."
YORUMLAR