Günümüzde yapay zeka araçlarının gücü bundan on sene öncesindeki aklımızın alamayacağı konumlara ulaştı. Ses klonlamadan yüz çoğaltmaya kadar her şey hemen herkesin ulaşabileceği konumlarda. Üstelik bu araçları kullanmak da zor değil; birkaç dakika vakit harcansa insanların hayatını karartacak gücü elinize alıyorsunuz.
Bazıları teknolojinin bu yönünü iyiye kullanmayı seçerken kişisel çıkarlarını düşünüp karanlık tarafa düşenlerin sayısı ne yazık ki daha fazla.
Hannah Grundy adlı kadın da kötü niyetli kimseler yüzünden hayatı kararmış biri. Üstelik yapay zeka araçlarının verdiği güçten ötürü. Nasıl mı? Gelin anlatalım.
Ansızın Bir Mail Geldi: Yüzü Kopyalanmıştı
Avustralya'nın Sydney kentinde yaşayan Hannah Grundy, bir akşam anonim bir e-posta aldı. Gönderici, "Rahatsız edici içerik" uyarısıyla birlikte bir link paylaşmıştı. Hannah başta bunun bir dolandırıcılık olduğunu düşündü, ancak linke tıkladığında gördükleri karşısında şok oldu.
Görüntülerde kendisi vardı. Kadının yüzü pornografik içerklere entegre edilmişti ve bir değil yüzlerce fotoğraf vardı. örsellerde Hannah'nın adı, soyadı, Instagram kullanıcı adı ve hatta yaşadığı mahalle bile paylaşılmıştı. Daha da kötüsü, telefon numarası da sızdırılmıştı.
Hannah, "Görüntülerde kafesteydim, gözlerimde yaşlar vardı ve korkmuş görünüyordum" diyerek yaşadığı travmayı anlattı...
Fotoğraflarını Sosyal Medyadan Almışlar
Hannah'nın durumunda sosyal medyadan alınan fotoğraflar deepfake görüntülere dönüştürülmüştü. Hannah ve partneri Kris Ventura, bu görüntüleri fark ettikten sonra hemen harekete geçti. İlk şokun ardından, bu iğrenç içeriği kimin oluşturduğunu bulmak için detektifliğe soyundular.
Saatler süren araştırmanın ardından kimlik tespitinde başarılı oldular. Web sitesindeki diğer kadınların kimlikleri tespit edildi.
Bu kadınların hepsi, Hannah'nın yakın arkadaşlarıydı. Ortak bir bağlantı aradıklarında, şüphelerini üniversiteden arkadaşları Andrew Hayler (Andy) üzerinde yoğunlaştırdılar.
Polis Beklenen Desteği Vermedi
İkili soluğu polisin yanında aldılarsa da polis yardım etmeye pek de hevesli değildi. Hatta arsızca, "Bayağı iyi çıkmışsın fotoğraflarda," diye yorum yaptılar.
Bunun üzerine Hannah, Avustralya'nın e-Güvenlik Komiserliği'ne başvurdu ama buradaki yetkililer de yalnızca içeriğin kaldırılmasında yardımcı olabiliyordu.
Hannah ve Kris, özel bir avukat ve adli bilişim uzmanı tutarak kendi soruşturmalarını yürütmek zorunda kaldı. Nihayetinde polisleri ikna etmeyi başardılar ve Andy'nin evine bir harekat düzenlendi. Andy suçunu itiraf etti.
Mahkemede, bu görüntüleri yaratmanın kendisine "güçlü hissettirdiğini" söyledi ve pişmanlık belirtti. Ancak yargıç Jane Culver, Andy'nin pişmanlığının samimi olduğuna inanmadı ve onu 9 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Deepfake'e Karşı Yasal Boşluklar Var
Birçok ülkede bu tür suçlarla mücadele edecek yasal düzenlemeler hala yetersiz. Örneğin, Birleşik Krallık'ta deepfake içerikleri paylaşmak suç olsa da, üretmek veya aramak suç değil. Hannah'ın bile karşılaştığı tavır göz önüne alınırsa daha katı tedbirler alınma zorunda.
Avustralya, Hannah'nın davasının ardından deepfake pornografisini ulusal düzeyde suç kabul etti. Ancak uzmanlar, polis güçlerinin bu tür suçlarla mücadelede yeterli eğitim ve kaynağa sahip olmadığının altını çiziyor.
Hannah, yaşadığı travmanın izlerini hala taşıyor. İnternette dolaşan bu görüntülerin bir gün yeniden karşısına çıkacağı endişesiyle yaşıyor:
En güzel anılarımızı korkunç kabuslara çevirdiler. Artık o fotoğraflara bakarken güzel günlerimi değil, deepfake fotoğraflardaki acınası halimi görüyorum. Bu duruma sessiz kalmayın. Adalet için savaşmak zorundayız.