Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya ve demokrasi arasında büyük bir bağlantı olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi (Stratcom Summit '21) geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise zirve için bir video mesaj hazırladı.
Erdoğan, Türkiye ve bölge ülkeler için zirvenin hayata geçirilmesinin büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı, zirve için hazırladığı konuşmasında sosyal medya ve teknolojiye de dikkat çekti.
Teknolojik gelişmelerin hız kazandığı pandemi döneminde dijitalleşmenin bazı sorunlar yaşattığını ifade eden Erdoğan, sosyal medyadaki karalamaların sosyal ve beşeri hayatı derinden etkilediğinin altını çizdi.
Erdoğan'dan sosyal medya ve demokrasi açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sosyal medyaya atıfta bulunarak, dezenformasyon sorununun günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından birine dönüştüğünü dile getirdi.
"Bu süreçte stratejik iletişim faaliyetlerinin önemi de gün geçtikçe artıyor. Özellikle sosyal medya mecralarının yaygınlaşmasıyla birlikte yalanın, üretilmiş haberlerin, dezenformasyonun hızla yayıldığını görüyoruz." dedi.
Erdoğan'a göre etkili bir denetim mekanizmasının olmadığı bu mecralardan yayılan bu tarz haberler sebebiyle milyonlarca insanın hayatı kararmakta. İlk ortaya çıktığında özgürlüğün sembolü olarak nitelenen sosyal medya, günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından birine dönüştü.
Cumhurbaşkanı, "Yükselen dijital faşizm ve yalan haber furyası karşısında bizim gibi dünyanın gelişmiş demokrasileri de teyakkuz halindedir. Gelinen aşamada dezenformasyon sadece bir milli güvenlik meselesi olmanın ötesine geçerek, küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır." ifadelerini kullandı.
Bu konu hakkında Türkiye Cumhuriyeti olarak sıkı bir şekilde çalıştıklarını ve sosyal medya platformlarını başıboş bırakmadıklarını dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşları doğru ve tarafsız haber alma hakkına halel getirmeden, özellikle toplumu savunmasız kesimlerini yalana ve dezenformasyona karşı korumaya çalıştıklarını belirtti.
"Kendini layüsel olarak gören küresel şebekelere rağmen, açık ve temiz bir iletişim anlayışıyla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Hakikatin algı operasyonlarıyla değersizleştirilmesine, gerçeklerin üstünün yalanlarla örtülmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Bu hedef doğrultusunda şimdiye kadar tarihi önemde birçok adım attık.
Ulusal Kamu Diplomasisi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı yayımlayarak, ilgili kurumlarımızın yol haritasını oluşturduk. Halen hazırlıkları süren Stratejik İletişim Politika Belgesi'yle inşallah bu çabalarımızı bir üst seviyeye taşıyacağız.
İlk kez düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'ni de bu yönde atılmış bir diğer önemli adım olarak görüyorum. Zirvenin bu alanda trendleri belirleyen, yetkin katılımcılarıyla stratejik iletişim çalışmalarına yön veren bir platforma dönüşeceğine inanıyorum."
YORUMLAR