Covid-19'un Uzun Vadeli Yeni Tehlikesi: Beyin Sisi
Covid-19 ve beyin sisi arasındaki bağlantı gözler önüne serildi. ABD'li araştırmacılar uzun vadeli yeni bir etkiye dikkat çekti.
Covid-19 beyin sisi isimli bir bilişsel bozukluğa yol açıyor. Uzun vadeli bir etki olarak kendini gösteren beyin sisi nedir ve Covid-19'a yakalanmış kişiler ne yapmalı? Araştırmacılar özellikle beynin bazı noktalarındaki eksikliklere dikkat çekiyor.
Yeni bir araştırmaya göre, beyin sisi olarak tanımlanan bilişsel bozukluk, Covid-19 hastalarında ve hatta hastaneye kaldırılmamış bazılarında aylarca devam edebilir.
Cuma günü JAMA Network Open dergisinde yayınlanan araştırma, Mount Sinai Sağlık Sistemi kayıtlarındaki Covid-19 hastalarının yaklaşık dörtte birinin hafızalarıyla ilgili bazı sorunlar yaşadığını ve hastanede yatan hastaların ameliyattan sonra bu tür beyin sisine sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu buldu.
Jacqueline Becker ve ekibi, "Bu çalışmada, hastaların COVID-19'a yakalanmasından birkaç ay sonra nispeten yüksek bir bilişsel bozulma sıklığı bulduk. Yürütme işlevi, işlem hızı, kategori akıcılığı, bellek kodlaması ve hatırlamadaki bozukluklar hastanede yatan hastalar arasında baskındı." diye açıkladı.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), COVID sonrası koşullar listesinde bazen "beyin sisi" olarak adlandırılan, düşünme veya konsantre olma güçlüğünü içerir. CDC, "COVID-19'lu çoğu insan hastalık haftalarında iyileşse de, bazı insanlar COVID sonrası koşullar yaşıyor" ifadelerini kullanıyor.
Covid-19 ve beyin sisi arasındaki bağlantı
Yeni çalışma, Nisan 2020'den Mayıs 2021'e kadar demansı olmayan 740 Covid-19 hastasıyla ilgili verileri içeriyordu. Bilişsel işlevsellik her hasta için değerlendirildi ve araştırmacılar hastalar arasındaki bilişsel bozulma sıklığını analiz etti.
Araştırmacılar, tüm hastalar arasında %15'inin konuşma akıcılığında eksiklikler, %16'sının yürütücü işlevler olarak adlandırılan bir dizi zihinsel beceride ve %18'inin bilişsel işlem hızlarında eksiklikler gösterdiğini aktardı.
Araştırmacılar, hastanede yatan hastaların dikkat, yürütücü işlevler, konuşma akıcılığı ve hafızada bozulmaya uğrama olasılığının daha yüksek olduğunu kaydetti.
Örneğin, hafıza hatırlama söz konusu olduğunda, araştırmacılar hastanede yatan hastaların %39'unda ayakta tedavi gören hastaların %12'sine kıyasla bu alanda bozulma olduğunu buldular. Veriler hastanede yatan hastaların %37'sinde, ayakta tedavi gören hastaların %16'sında bozulma olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar, "COVID-19'un yürütücü işlevlerle ilişkisi, hastaların uzun süreli tedavisiyle ilgili önemli soruları gündeme getiriyor. Bilişsel işlev bozukluğunun altında yatan risk faktörlerini ve mekanizmaları ve ayrıca rehabilitasyon seçeneklerini belirlemek için gelecekteki çalışmalara ihtiyaç var." diye yazdı.