Covid-19 salgının başlangıç noktası olan Çin, sürecin başından bu yana pek çok iddia ile gündeme geliyor. Nitekim 1 Aralık tarihinde CNN tarafından yayınlanan gizli belgeler, bu iddiaların ve suçlamaların en ağır ayaklarından birisini oluşturuyor diyebiliriz.
CNN: Çin Şeffaf Değildi, Yanlış Bilgiler Paylaştı!
CNN tarafından ele geçirilen belgelerde Çin hükümetinin salgın sürecini şeffaf bir şekilde ele almadığı ve bütün dünya ile yanlış bilgiler paylaştığı vurgulanıyor. Bu kapsamda yapılan testlerden açıklanan verilere, tarih bilgisinden vaka tanımlamasına kadar pek çok detayın gizlendiği ya da yanlış paylaşıldığı iddia ediliyor.
1- Virüs Nerede, Ne Zaman Çıktı?
Tamı tamına yüz on yedi sayfalık bu belgenin en önemli iddialarından birisi, virüsün çıkış yeri ve çıkış zamanı ile ilgili. Bu belgeye göre SARS-CoV-2 Hubei eyaletinin Wuhan kentinde değil, yine Hubei eyaletinin Yichang ve Xianning kentlerinde ortaya çıktı.
Ayrıca virüsün çıkış tarihi sandığımızın aksine 2019 sonu ya da 2020 başı değil gibi gözüküyor. Bu kapsamda 2 Aralık 2019 tarihinde Yichang bölgesinde 6.135 vaka, Xianning bölgesinde ise 2.148 vaka tespit edilmiş. Bu verilerin yalnızca 2 Aralık tarihini kapsadığını hatırlatalım.
2- Vaka Sayıları
Çinli yetkililer 10 Şubat tarihinde ülke genelinde 2.478 yeni vakanın tespit edildiğini açıklamıştı ancak 10 Şubat tarihinde yalnızca Hubei'deki vaka sayısının 5.918 olduğu ortaya çıktı. CNN'in elindeki belgeler isimleri açıklanmayan altı farklı doktor tarafından onaylandı.
3- Günlerce Süren Testler
Mart ayının başında gelen bir raporda semptomların başlangıcından tanının doğrulanmasına kadar geçen sürenin 23,3 gün olduğu belirtiliyor. Yani üç haftalık bir veriye bakarak bugün için karar vermeye çalıştıklarını söyleyebiliriz. Üstelik o süreçte oldukça düşük doğruluk payına sahip olan bu testlerde vakalar şüpheli, onaylanmış, teşhis edilmiş, sonuç vermiş gibi farklı farklı sınıflara ayrıldı.
Çin'in her grup hakkında açıklama yapmaktan kaçındığı, belirli gruplardan belirli sayıları açıkladığı iddia edildi.
4- Gizlenen Ölümler
Tıpkı vaka sayılarında olduğu gibi ölen kişiler için de onaylanmış, teşhis edilmiş, sonuç vermiş ve şüpheli gibi farklı sınıflandırmalar uygulandı ve ölüm sayıları, bu farklı kategorilendirme oyunlarının ardında gizlendi. Yani gerçek ölüm sayıları, açıklanan sayıların çok daha üstesinde idi.
5- Testlerin Doğruluğu
Testlerin yaklaşık 23 gün sonra sonuç vermesini izleyen bir diğer skandal da bu testlerin doğruluk oranıydı. Bu kapsamda sızdırılan belgelerdeki konuşmalardan birisinde kullanılan testlerin etkisiz olduğu ve düzenli olarak yanlış bir şekilde negatif sonuçlar verdiği aktarıldı.
Bu kapsamda testlerin sürekli olarak yanlış sonuçlar vermesi, test sonuçlarının uzun süreler sonra çıkması ve benzeri gibi detaylardan yola çıkarak hastalık gün geçtikçe daha çok yayıldı ve sonunda kontrol edilemez bir hale büründü.
Peki siz bu haberimizde yer verdiğimiz iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Çin gerçekten de verileri gizlemiş olabilir mi? Konu hakkındaki görüşlerinizi hemen aşağıda yer alan yorumlar sekmesinden bizlerle ve diğer okurlarımızla paylaşmayı ihmal etmeyin.
YORUMLAR