Biyonik Göz, Görme Kaybına Çare Olabilir
Yeni geliştirilen biyonik göz, körlük de dahil birçok görme kusurunu ortadan kaldırmayı vadediyor. Detaylar haberimizde!
Teknolojinin geldiği noktada görme ve işitme engeli gibi doğuştan gelen fiziksel engeller dahi giderilebiliyor. Yakın zamanda ortaya çıkan bir biyonik göz, tam görme kaybı da dahil olmak üzere tüm hastalıkları ortadan kaldırmayı vadediyor.
Science Corp. tarafından geliştirilen Science Eye isimli biyonik göz, temelde yalnızca 2 milimetre kare büyüklüğünde bir microLED. Ancak gerçekliğe dair tüm algımızı değiştirebilme kapasitesi var.
Hayvan Testleri Gerçekleştirildi
Science Eye isimli biyonik göz, aslında ilk defa geçen yıl ortaya çıkmıştı. Bu dönemde artık işlevini yitiren görme hücrelerinin olduğu hastalıklarda dahi yeni görme hücrelerinin oluşmasını sağlama amacı taşıyna bir cihaz olarak büyük sükse yaratmıştı.
Tanıtıldığı günden beri bilim insanları tarafından geliştirilen biyonik göz, tavşanlar üzerinde denendi. Oldukça yüksek bir ekran teknolojisinin yer aldığı microLED panel, küçük alanına rağmen 16.000 piksel içeriyor. Böylece insan gözüne yakın çözünürlükte görüntüler, görme hücrelerine aktarılabiliyor.
microLED, tedavi sürecinin yalnzıca bir bölümünde rol oynuyor. Panelin yerleştirilmesiyle birlikte hastada gen tedavileri başlatılarak gerekli görme hücrelerinin yeniden aktif hale getirilmesi tetikleniyor. microLED ile birlikte düzenli olarak uyarılan hücreler, gen tedavisi sonrasında işlevsel şekilde elde edilen fotonları elektrik sinyali olarak işlemek üzere beyne iletebiliyor.
Böylesine büyük bir teknolojinin pratik anlamda varlığı, gelecekte bizleri neler beklediği sorusunu doğuruyor. microLED ile alternatif bir görme teknolojisinin oluşturulması, bugün milyarlarca dolar harcanan metaverse ve AR/VR gözlüklerinin gelmiş geçmiş en iyi çözümü olabilme ihtimaline sahip.
Beynin biyonik cihazlar ile alternatif bir gerçeklik için uyarılması, uzun süredir hem bilim kurgu hayranlarının hem de fütürist teknolojiseverlerin hayallerini süslüyor. Henüz teknolojinin bu noktada olduğunu söylemek güç. Ancak önümüzdeki on yıllar içerisinde kendi Matrix'imizi yaratabilmemiz mümkün.