İsrailli iki nörobiyolog, dikkat çekici bir konuyla ilgili makale kaleme aldı: Yapay zekanın gelecekte insanlar ve diğer hayvanlarla iletişime geçme potansiyeli. Tel Aviv Üniversitesi'nden Yossi Yovel ve Oded Rechavi, insanlar ile hayvanlar arasındaki iletişimin zorluklarına da işaret ediyor.
Makaleye göre, yapay zeka aracılığıyla insanların hayvanlarla iletişim kurabilmesi için üç büyük engel aşılmalıdır. Bu engellerin üstesinden gelmek için devrim niteliğinde bir dil modeli geliştirilmesi gerekmektedir.
Bilim İnsanları, Hayvanlarla Konuşmayı Mümkün Kılabilir mi?
İlk olarak, bu dil modeli hayvanın kendi iletişim sinyallerini kullanmalıdır. Hayvanların yeni sinyaller öğrenmek zorunda kalmadan insan komutlarına yanıt vermesi gerekmektedir. Bilim insanları, uzun yıllardır hayvanların kur yapma veya tehdit anında nasıl davrandığını bilmektedir. Ancak yapay zeka, bu sinyalleri farklı davranış bağlamlarında değerlendirerek gerçek bir iletişim kurmak için çeşitlendirebilmelidir, ki bu da ikinci büyük zorluktur.
Üçüncü engel ise, makinenin hayvanlara doğal bir şekilde hitap etmesi ve gerçekçi tepkiler üretebilmesidir. Bu, özellikle bal arıları üzerinde aşılanmıştır. Bir grup bilim insanı, yiyecek yerini kolonilerine bildirmek için sallanma dansı yapan arıları taklit eden minyatür robotlar geliştirmişti. Ancak halen bir arıya ne hissettiğini veya istediğini soracak düzeyde bir makine geliştirilememiştir.
Ancak iki nörobiyologa göre, bu zorlukların üstesinden gelinse bile insanlar ve hayvanlar arasında gerçek bir iletişim kurmak belki de mümkün olmayabilir. Bazı durumlarda, bir algoritma gelecekte evcil hayvanların duygusal durumunu anlamaya çalışsa da, hayvanların duygularını ve düşüncelerini tam olarak anlamak oldukça karmaşık bir süreçtir.
Bilim dünyası, hala bu ilginç konu üzerinde çalışmaya devam ediyor. Her ne kadar bu noktada gerçek bir iletişim kurmak zor görünse de, teknolojinin ilerlemesiyle hayvanlarla daha yakın bir etkileşim kurma potansiyeli de artabilir.
YORUMLAR