50.000 Yıllık Neandertal Dışkısı Analiz Edildi: Sonuç Şaşırtıcı
50.000 yıllık Neandertal dışkısından bağırsak analizi yapıldı. Bağırsaklarımızda yaşayan 200'den fazla bakterinin kökeni çok eskiye dayanıyormuş.
50.000 yıllık Neandertal dışkısı analiz edilerek Neandertallerin bağırsak sırları gün yüzüne çıkartıldı. Araştırmacılar bağırsaklarını anlamak için Neandertal dışkısına baktı. Araştırma, bağırsaklarımızda yaşayan 200'den fazla bakterinin antik dışkıda da olduğunu gösterdi.
Bağırsağımızda yaşayan trilyonlarca mikropla aramızda simbiyotik bir ilişkisi var ve araştırmacılar, bu ilişkinin yüz binlerce yıldır olduğunu söylüyor. Bilim adamları, 50.000 yıllık Neandertal dışkısını incelediler ve günümüz insanlarında da mevcut olan bağırsak mikroplarının izlerini buldular.
Bologna Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, eski dostlarımız arasından uzun süredir bizimle olan ve büyük olasılıkla evrimsel fayda sağlayanları belirlemek için yola çıktılar. Bu araştırma, hangi mikrobiyomların korunacağına öncelik vermemize ve onları hedef alacak yeni tedaviler geliştirmemize yardımcı olabilir.
Hipotezi araştırmak üzere Neandertallerin binlerce yıl yaşadığı bilinen bir mağaradan örnek topladılar. Soyu tükenmiş akrabalarımızın bağırsak mikrobiyomlarına göz atan araştırmacılar, içerdikleri mikropların DNA'sını analiz etmeyi başardı.
New Atlas'ta yayınlanan makaleye göre, insan bağırsağında yaşadığı bilinen birçok bakterinin (Blautia, Dorea, Roseburia, Ruminococcus, Faecalibacterium ve Bifidobacterium) izleri keşfedildi. Homo Sapiens bir tür olarak ortaya çıkmadan çok önce atalarımızla yaşayan bu "eski dostlarımız" son derece yaşlı olduğu gözlemlendi.
50.000 yıllık Neandertal dışkısından bağırsak analizi
Çalışma yazarı Silvia Turroni açıklamasında, "Neandertallerin DNA'larının analizi yoluyla, modern Homo Sapiens ile paylaşılan mikroorganizmaları görebildik" diyerek şunları aktardı: "Bu sonuçlar, insan bağırsağı mikrobiyotası için hangi bileşenlerin gerekli olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor."
Araştırma ekibinden olan Marco Candela ise, "Mikrobiyota çeşitliliğinin giderek azaldığı günümüz dünyasında, sağlığımız için temel mikroorganizmaları korumamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İnsanlar olarak hepimizin içinde karmaşık bir bakteri, virüs, arke ve mantar topluluğu bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomları kan şekeri seviyemizi, metabolizmamızı, kilo verme veya iyi uyku kabiliyetimizi etkileyebiliyor. Ancak diyabet, kanser, multipl skleroz ve hatta depresyon gibi hastalıklara yakalanma şansımızı da değiştirebiliyorlar.
Genel sağlığımız bu mikroorganizmalarla ayrılmaz bir şekilde bağlı olduğundan dolayı onların da sağlığı konusunda endişelenmemiz gerekiyor. Endişe verici bir şekilde işlenmiş gıdalar ve aşırı antibiyotik kullanımı, bu canlıların bağırsaklarımızdaki çeşitliliğini azaltmakta.