Yapay Zeka ve Chatbot Teknolojisi Nereye Gidiyor?
Yapay Zeka olarak akıllarda yer eden teknolojinin aslında "karar teorisi destekli uzman sistem" anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Bu uzun tanımı bir kenara bırakalım da biz bu teknolojiye "yapay zeka" demeye devam edelim. Gelin "yapay zeka" sisteminin
Yapay Zeka olarak akıllarda yer eden teknolojinin aslında "karar teorisi destekli uzman sistem" anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Bu uzun tanımı bir kenara bırakalım da biz bu teknolojiye "yapay zeka" demeye devam edelim. Gelin "yapay zeka" sisteminin tam anlamına bir bakalım; belli sistemlerin konuya bağımlı olarak problem çözmesi sonucu; kendine özgü prensipleriyle, araçlarıyla ve teknikleriyle, bilgi mühendisliğinin esasını teşkil eden yeni bir yazılım türü olarak yapay zeka kullanımını, artık sosyal medyadaki "chatbotlardan" gayet iyi tanıyoruz. Ancak bize hazır sunulan bu araç nereye gidiyor bilmiyoruz, sorgulamadan kullanıyoruz. Sosyal medya dışında neler yapabileceği hakkındaki fikrimiz, bilim kurgu filmleriyle sınırlı.
Aslında sosyal medya üzerinde kullandığımız yapay zeka ve onları dile getiren altyapı olan "chatbotlar", belli sistemlerin her hangi bir konuya bağımlı olarak problem çözmesi sonucu; kendine özgü prensipleri, araçları ve teknikleriyle, bilgi mühendisliğinin esasını teşkil eden yeni bir yazılım türü olarak tanımlanıyorlar.
Kısaca, insan bilgi ve tecrübelerine dayalı olan davranışların bir bilgisayar ortamına aktarılarak geliştirildiği bu sistemlerdeki karşılan problemlere, uzman bir kişinin gereksinimi olmaksızın çözümler arayan bilgi tabanlı sistemlere yapay zeka diyoruz. Ancak bu sistemin çok küçük bir parçası olan "chatbotlar", karmaşık elektronik işlemler veya davranışlar sergilemek yerine bize belli konuda destek veriyorlar. Bu altyapılar çoğunlukla belli uygulamaların içine dahil ediliyorlar ve sembolik bilgilerle sorduğumuz konular hakkında uzmanların bilgilerini bize taşıyorlar.
Yapay Zeka ve Chatbot Nedir?
Bu sistem, bizlere ilk olarak Apple, Microsoft ve daha birçok bilgisayar üreticileri tarafından tanıtıldı. Artık mobil cihazlarda da kullanıcılarına hizmet verebiliyor. 2016 yılında daha tabana doğru genişleyen ve her kullanıcıya hizmet verebilen "chatbotların" yayılmasıyla, bugün her alanda kullanılması ve hızlıca ulaşılabilmesi de mümkün oldu. Bu yayılmayla birlikte, yapay zeka ile haşır neşir olmaya başlamamızda mümkün oldu. Yapay zeka ve "chatbot" alt yapısından ağırlıklı olarak Facebook ve benzeri sosyal medya kanalları artık ağırlıklı olarak kullanıyorlar. Sosyal medyanın müşteri ve kullanıcı ilişkileri artık ağırlıklı olarak bu altyapıya devrolmuş durumda. Belli konular hakkında zihnimizde olan tüm sorulara bu altyapıdan destek alarak çözüm bulmamız ve bilgilenmemiz söz konusu olabiliyor.
Yapay Zeka Kategorileri
Aslında şöyle bir derinlemesine konuya eğilirsek, bilgi teknolojilerinin belki de en popüler konusunu oluşturan yapay zeka, insanoğlunun teknolojik gelişmelerde nasıl bir tavır alabileceği konusunda da bize ipuçları veriyor. Uzman sistemlere şöyle bir göz atacak olursak, bu sistemlerin belli bir konuya bağımlı olarak problem çözmesi sonucu; kendine özgü prensipleriyle, yöntemleri, teknikleri ve araçlarıyla aslında bilgi mühendisliğinin esasını anlamlandırdığını da kolayca görmek mümkün. Uzman ya da gelişmiş olarak tanımlayabileceğimiz yapay zeka sistemleri (Iron Man'deki Jarvis misali) oldukça geniş veri tabanlarına ulaşabilir ve bunları kullanabilirler. Ancak sosyal medya ve benzeri tabanlarda bulunan chatbot adı verilen yapay zeka tabanları bu denli geniş sorgulamalara cevap verecek kadar devasa bir altyapıya sahip değiller.
Chatbot'ların Kısa Tarihi
Bilgisayar dünyasının ilk tanıdığı interaktif chatbot, Eliza idi. 1966 yılında tasarlanan bu chatbot, Joseph Weizenbaum tarafından geliştirilmişti. Bu yazılımla kullanıcılar yapay zeka ile interaktif olabilmenin tadını aldılar diyebiliriz. Eliza'nın attığı adımla birlikte, son on yılda, bilgisayar bilimleri ve mühendisliği alanında yaşanan ilerleme akla hayale gelmeyecek kadar gelişti. Son 20 yıldır anlaşılmaz bir teknoloji hareketliliği ve işlevselliği çağında yaşıyoruz. Sonuç olarak, 2016'da nihayet bilgisayarlardan istediklerini elde etmeye başladık ve artık onlarla sohbet bile edebiliyoruz.
Akıllı Telefonlar Yapay Zekanın Katalizörleri Oldu!
Hayal gücü geniş bir şahıs olan Android‘in kurucusu ve Google robotik çalışmalarının öncüsü Andy Rubin, yapay zekanın tüm bağlantılı cihazlara güç katacağını düşündüğü bir yapay zeka üzerinde kafa patlatıyor. 2017'nin başlarında Rubin, "Geleceğin teknolojik cihazları, veriye ve kullanıcının eğiterek bir şeyler öğrettiği yapay zekaya odaklı olacak." şeklide sarf ettiği cümlesiyle bunun sinyallerini vermişti. Emektar bir Google dehası olan Andy Rubin, artık Google'da çalışmıyor. Ancak bu, o ve takımının boş durduğu anlamına da gelmiyor, yapay zekayı temel alan akıllı telefon ve akıllı ev cihazları üzerinde çalıştıklarını sağır sultan bile biliyor. Rubin ve haramilerinin yapay zeka ile çalışan akıllı telefonlarının, iPhone ve Google Pixel’e rakip olmaya hazırlandığını sağır sultan bile duydu. Rubin'in, iPhone 7 Plus’ın 5.5 inç ekranından daha geniş olacağını ifade ettiği yapay zeka merkezli akıllı telefonu 2017 Ocak ayında gündeme oturmuştu.
Arkadaşını Kaybedince Onu Yapay Zekayla Yeniden Oluşturdu