Uzayda Yaşam Formu Arayan Bilim İnsanları Şu Anda Ne Yapıyorlar Dersiniz?

Evrende yeni yaşam bulma çabası içindeki bilim insanları umudunu kaybetmeden aramaya devam ediyor.

Kaan Ezgimen -

Evrende yalnız olduğumuz ya da, yalnız olma olasılığımızın ne olduğu insanoğlunun hep kafasını kurcaladı. Bu sonsuz boşlukta sadece bir gezegende yaşam olması ihtimali artık tamamen yok oluyor. Öte yandan zaten yıllardır “birilerinin” dünyamızı ziyaret etmesi haberleri, hemen hemen her normal gündelik olaydan daha ilgi çekici olmuştur. En azından birçoğumuz için. Uzayla ilgili teknolojik gelişmeler nereden bakarsanız bakın dev adımlar gibi görünseler de, bence çok planlanan bir ivmeye kavuşabilmiş değiller. Ancak bu durum bize verilen bilgiyle doğru orantılı.  Bu teknolojik olarak geri kaldığımız anlamına gelmiyor. Ancak bazı sınırlar ve engeller olduğu da kesin gibi.

Geçtiğimiz hafta NASA, tüm eforlarını dünya dışı bir yaşam bulabilmek için harcadıklarını ifade etti. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) Başkanı Charles Bolden, bizzat uzaylılara inandıklarını söyledi. Bolden, insanoğlunun bir gün uzaylılarla karşılaşacağını savundu.

NASA 51’inci bölgeye inanıyor

Bilim kurgu ve komplo teorileriyle ilgili olanlar 51’inci bölgeyi bilirler. ABD hükümeti, 60 yıldan fazla bir süredir dünyanın önde gelen komplo teorilerine konu olan 51’inci Bölge’nin "gerçek olduğunu" resmen açıklamıştı. 407 sayfalık rapor yayınlayan CIA, tesisin ‘gizli casus uçaklarının üssü’ olarak kullanıldığını belirtmişti. ABD'nin bu itirafı, ünlü 'Roswell Kazası'ndan 66 yıl sonra geldi. Roswell kazası bölgeye düşen bir UFO olduğuna dair bir haberdi, ancak asla gerçek olup olmadığı bilinemedi. "Independence Day" filminden, "The X-Files" dizisine kadar, birçok bilim kurgu yapımına konu olan 51’inci Bölge, gezegenimize gelen “uzaylıların tutulduğu yer” olarak da biliniyor. NASA’da bu bölgede dünya dışı varlıklarla bazı temasların gerçekleştiğine inanıyor. Ancak Bolden bu bölgeyi ziyaretinde buna dair bir kanıt bulamadığını da sözlerine ekledi.

Dünya dışı yaşam arama çalışmaları

Geçtiğimiz hafta Kanada'nın Brock Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar, meteoritlerin üzerinde metan gazı izlerini ortaya çıkardı. Bu izler, Mars'ta bir zamanlar bakterilerin yaşadığı anlamına gelebileceğini gösteriyordu. Bunu Mars üzerinde bulunan metan gazına bağlayan bilim insanları araştırmalarında Mars’ta Gale kraterinde de metana rastladılar. Araştırma ekibinde bulunan Nigel Blamey, dünyaya düşen 6 meteoritin incelenmesi sonucu Mars'ta metan sonucuna ulaştıklarını açıkladılar. Dünya üzerinde metan gazı büyükbaş hayvanların sindirimleri sonucu oluşabildiği gibi yanardağ faaliyetleri sonucu da meydana gelebiliyordu.

Mars’ta bir piramit mi var yoksa?

Taştı, yok gazdı derken bir hafta önce bilim dünyası yeni bir iddiaya maruz kaldı. Paranormal Crucible blog sitesi, Curiosity uzay aracından alındığını öne sürdüğü yeni görüntülere göre Mars'ta piramit olduğunu iddia etti. Videoda, Mars'taki kayalıklar arasında görülen piramit benzeri bir kayanın, Mısır'da Eski Kırallık M.Ö 4.000 yılında kullanılan antik mimari ile inşa edilmiş piramitlerle neredeyse aynı olduğu belirtildi.

Bir piramide benzeyen bu cismin, bir araba kadar büyük olduğu iddia edildi. Birçok kişiye göre bir kaya parçasından farklı olmayan bu piramit için bazı bilim insanları, akıllı bir tasarım olduğunu düşünüyorlar. Diğer bir görüş ise bu görüntü dev bir piramidin sadece üst kısmını oluşturuyor. Yani bunun altında daha dev bir yapı duruyor olabilir. 

Askeri otoritelerden ilginç iddialar

Geçen ay Kanada ordusunda ve Savunma Bakanlığı'nda en rütbeli kişilerden biri olan Paul Hellyer UFO’lar hakkında çok net bir iddiada bulundu. Hellyer, Dünya'yı binlerce yıldır ziyaret eden 4 uzaylı türü olduğunu iddia etti ve elit bazı hükümet güçleri ile temasta olduklarını söyledi. 

Bilim adamlarının geldiği son nokta

Bilim insanları pozitif bilime daha çok inandığı için bu iddialarda fazla yer almamayı tercih ediyorlar. Ancak bu onları dünya dışı yaşam aramaktan alıkoymuyor. Yeni geliştirilen bazı teleskopik sistemler sayesinde üzerinde yaşam olması muhtemel gezegenlerin yaydıkları enerjileri ve sismik dalgaları araştırıyorlar. Bu dalgalar radyasyon ve UV yayılımı tetkik edebilen özel mercekler sayesinde yapılıyor. Şu ana kadar 2 bine yakın gezegen hakkında veri toplamayı başaran bilim insanları, dev evrende iğneyle kuyu kazdıklarını hiç düşünmüyor ve inançlı bir şekilde araştırma sistemlerini geliştirerek umutlarını kesmeden aramaya devam ediyorlar. 

Elbette teknolojinin geldiği nokta, insanoğlunun bir çırpıda dev sıçramalar yaparak yeni bir yaşam türü bulması için çok erken bir evrede. Ancak bilim dünyası iddia ve komplo teorilerinden çok farklı bir yerde, kendi ayakları üzerinde durarak, bunlara kulak asmadan araştırmalarına devam ediyor. Görünen o ki, basit gaz kalıntıları ve bakterilerden başlayarak ilerleyen araştırmalar, bir süre daha bu hızda devam edecekler. Ancak yeni teknolojilerin araştırmalara dahil olması yakın bir gelecekte bazı somut deliller bulunmasına da yol açabilir.

Güneşteki Dev Patlama NASA Kameralarına Takıldı

NASA Mars'a Astronotları İşte Bu Roketle Gönderecek

Yüzbinlerce Galaksiye Baktık Yaşam İzine Rastlayamadık

Benzer İçerikler

YORUMLAR