Geçen sene günlük gazetelerde yer alan bir haber çoğumuzun dikkatini çekmemiş olabilir. Bu haber, 2040 yılına kadar dünya üzerindeki araçların yüzde 94’ünün fosil yakıt kullanmaya devam edeceğini yazıyordu. Bu aslında son derece önemli bir saptama, gerçi saptamayı yapan kaynak OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü). Örgüte göre, uzun mesafe elektrikli arabaların geliştirilmesi, 2016'da Chevy Bolt ya da Tesla Model 3’ün piyasa gelecek olması, fosil yakıtlı otomobil dönemine veda edileceği anlamına gelmiyor. Çünkü OPEC, yeryüzündeki arabaların yüzde 94’ünün 2040 yılında hala fosil yakıt ile çalışacağına inanıyor. "OPEC elbette bunu savunacak, işi bu" diyerek konuyu geçiştirebiliriz. Ancak yeni bir komplo teorisine göre petrol baronlarının elektrikli arabaları toptan tarihe gömme çalışmaları neredeyse 10 senelik bir geçmişe sahip.
Şimdi tüm komplo teorilerini ve OPEC’i falan bir köşeye bırakalım. Ben size bir aileden bahsetmek istiyorum. Çünkü bir hikayenin sonunu anlamak için başını iyi kavramak gerekiyor. Charles ve David Koch ABD’nin hatırı sayılır zenginlerinden. Koch Industries şemsiyesi altında bulunan tüm şirketlerinin yılda 115 milyar doların üzerinde cirosu var. Kişisel servetleri 50 milyar doları aşan bu iki kardeş, yardım sever bağışları ve biraz Cumhuriyetçi, biraz liberal siyasal görüşleri sayesinde ABD’nin hatırı sayılır, sözü geçen karakterleri. Ama biraz karanlıklar.
Koch Endüstrisi nedir, Koch kardeşler kimlerdir
Amerika’nın en büyük özel aile şirketi olan Koch Industries. Tüm dünyada yaklaşık 100.000 kişiye istihdam sağlıyor. Ancak Koch’ların çizdiği tablonun arkasında elbette petrol ürünlerinden ve fosil yakıttan kazandıkları para ve bir sürü yolsuzluk da var. 2008 yılında Charles Koch ve David H. Koch Barack Obama’ya destek verdiler. Ancak Obama’nın sosyal devlet anlayışı ve çeşitli reformları zaman içinde kimyadan petrole, sağlıktan, finansa her alanda iş yapan Koch Biraderleri çok rahatsız etti, çanaklarına biraz ot tıkadı. Böylece onlar da liberal kalmayı, farklı takılmayı seçtiler. Ancak 2011 yılında Bloomberg raporuyla yabancı ülkelerdeki politikacıları rüşvet yoluyla satın alıp iş yaptırdıkları ortaya çıkınca Koch İmparatorluğunun başı biraz sıkışmaya başladı. Özellikle çıkardıkları petrolün oranını eksik gösterdiklerinden Koch kardeşlerinde hakkında açılmış davalar baş göstermeye başladı. 2011 yılında İran ile de el altında iş yaptığı da (ki bu ABD yasalarınca suç) saptanan Koch imparatorluğunu yin de sarsmak pek mümkün olmamıştı. Hazır konu petrolden açılmışken, Koch kardeşlerin iştiraki olan Flint Hills Resources, yılda 300 milyon varil petrol üretimi gerçekleştiriyor. Servetlerinin büyük bölümü de buradan geliyor.
Koch kardeşler Elektrikli arabalara karşı
2010 ve 2014 yıllarında elektrikli arabaların gündeme gelmesi ile birlikte, fosil yakıttan para kazanan petrol baronlarının etekleri tutuştu. Bu baronlar gizli bir masa etrafında toplanarak, 2010 yılından beridir Koch kardeşler tarafından da destek görüyor (yılda 10 milyon dolar) ve elektrikli arabaların piyasada tutunmaması için her yolu deniyorlar. Peki, bu bir iddia mı? Huffington Post gazetesi ve benzeri bağımsız yayın organlarına göre değil. Koch grubu ve onlarla bütünleşik diğer petrol şirketlerinin baronları, elektrikli arabaları yeryüzünden silmek için çeşitli oyunlar hazırlıyor ve bunları zaman zaman hayata geçiriyorlar. Gazetelerde yer alan haberlere göre Koch’lar hakkında açılan eski davalar devam ederken, elektrikli arabalar hakkında kurulan ve teknolojiye köstek olabilecek birçok planın taslağına da rastlanmış. Bu planlar elektrikli araba çalışma ve gelişmelerini engelleyebilecek türden hukuki kumpaslardan oluşuyor.
Elbette petrokimya yoluyla kazanılmış milyarlarca dolarlık musluklarının kapanmasını istemeyen bu petrol baronları bu şekilde davrandığında çok da şaşırmıyoruz. Hatta davranmasalar daha çok şaşırırdık.
Hükümet petrole karşı
ABD’de Obama yönetimi elektrikli arabalara en çok destek veren kurum olarak gösterilebilir. Obama yönetimi 2008’de Beyaz Saraya geçtikten hemen sonra 2016 yılına kadar 1 milyon elektrikli araba satışı hedeflenmişti. Ancak şu sıralarda 400 bin resmi olarak tescillenmiş elektrikli araba satışı olduğu rapor ediliyor. Barack Obama elektrikli arabalara ilginin artması için varil başına petrol vergisini de artırdığında elektrikli araçlara olan ilgi de biraz daha canlanmıştı. Ancak bu girişimler elbette Koch biraderlerin ellerini kollarını bağlayıp oturacakları anlamına gelmiyordu.
Eski Koch davalarının devam eden bazı duruşmaları için belge araştıran kanun adamları Koch’ların 2012 yılından bu yana elektrikli arabalara karşı çeşitli planlar yaptığını ortaya çıkarmış oldu. Bu planların en önemlilerinden biri Koch biraderlerin taşıma alanında faaliyet gösteren şirketlere, özellikle FedEx’e elektrikli araba kullanarak taşıma ve ulaştırma yapmaması için para vermek istediği de yer alıyor. Ancak FedEx bu iddiayı her zaman yalanlamıştı.
Son söz
Ne yazık ki ABD’den bahsediyoruz. Kapitalist egemenliğin en yoğun olduğu kıtalar arası sermayelerin buluşma noktası her zaman bir Amerikan şirketi oluyor. Bu durumda her hangi bir şekilde bu sermayenin parçalanmaması için oynanan oyunları, dönen dolapların hepsini bilmemiz mümkün değil. Petrol devlerinin bol sıfırlı dünyasından bir sıfır eksilmemesi için yapabileceklerinin sınırı olmadığını okuyor, izliyor ve hatta yaşıyoruz.
Aston Martin'in Yeni Elektrikli Modeli Akılları Baştan Alıyor
YORUMLAR