Paranoya Katsayınızı Artıracak 7 Yüz Tanıma Teknolojisi
Yüz tanıma ve kullanıcı fişleme sistemleri giderek gelişerek ürkütücü bir hal alıyorlar.
Kaçacak yer kalmadı. Daha doğrusu artık neredeyse saklanmak için kafamıza kese kağıdı geçirmek ya da ışıkları kapatıp evden çıkmamak arasında bocalıyoruz. Sosyal ağların ve hükümetlerin kullandığı yüz tanıma teknolojileri en uçuk bilim kurgu filmlerini bile aratmayacak kadar ürkütücü olmaya başladı. Özellikle Facebook bu konuda devrim yaşıyor. CCTV kameralardan sokakları tarayan hükümetler de benzeri metotlarla çalışıyorlar. Şimdi de CCTV kameralardan alınan sokak görüntülerinin sosyal medya ile çapraz karşılaştırılması da söz konusu oldu. Bu durum bir süredir vardı zaten ancak Facebook’un son kullanıcı tanıma algoritması bu durumu daha da içinden çıkılmaz bir duruma getiriyor.
Facebook Resimlerde Yüzümüzü Görmeden de Bizi Tanıyabilecek haberimizde artık sadece yüzümün resimlerinden değil, yaşam tarzımızın fotoğraflarından da kim olduğumuzun ortaya çıkarılabileceğini paylaşmıştık. Bu haber aslında buz dağının görünen yüzüydü. Bakın daha kimler, yüzümüzü tanımak ve bizi her konuda fişleyebilmek için ne yöntemler kullanıyorlar.
Google Photos
Google Photos Fotoğrafları İçeriklerine Göre Nasıl Sınıflandırıyor? haberimiz masum bir uygulamayı anlatıyor sizce? Hayır, geliştirdiği teknoloji madalyonunun öteki yüzünü çevirdiğimizde aslında sınıflandırılarak dosyalanacağımız bir gelecekten söz ediyor. Google Photos ile Kişisel Bilgilerimiz Neden Güvende Değil? İşte Sebepleri yazımda, reklamlardan para kazanan sosyal ağlar ve Google gibi servis ve uygulama sağlayıcıları fotoğraflarımızdan da para kazanabileceğini anlatmıştım. Bu sistemle yaptığımız her şeyin sınıflandırılması mümkün oluyordu. Google Photos, bir çocukla yaşlıyı, bir kediyle köpeği, bir kadınla erkeği birbirinden ayır ederek, yüz tanıması yapabiliyor ve bunu veri tabanlarında diğer sosyal ağlardaki resimlerle de eşleştirebiliyor. Bunu şu anda yapıyor mu bilmiyoruz. Zaten korkunç olan da bu.
"Adımı söyle bebeğim!"
NameTag isimli bir web sitesi Google Glass benzeri bir elektronik gözlükle çalışıyor. Bir insanın fotoğrafını tarayabiliyor ya da gerçek hayatta bir yerde rastlarsa tüm veri tabanlarını tarayarak kim olduğunu ortaya çıkarabiliyor. İnternet sayesinde insanları takip etmek artık bir suç olmaktan zaten çıkıyor. Bugün merak ettiğiniz bir insanın adını arama motorlarında taradığınız zaman resimleri ile karşılaşmanız son derece mümkün. Bunu siz masum amaçlar uğruna yapıyor olsanız da, herkesin bu kadar iyi niyetli olabileceğini düşünmek son derece yanlış.
NameTag bu noktada bir çöpçatan, suçlu tarayıcı ve dedektif rolünü üstleniyor. Gözlüğü takıp bir insana bakabiliyor ve resimlerini cihaza göstererek veri tabanlarında araya biliyorsunuz. Sadece kimliğine değil tüm paylaştığı verilere ulaşabiliyorsunuz. Yüz tanıma arama motoru olarak adlandırılan NameTag şimdilik size uygun bir eş arayan uygula olarak masum bir portre çiziyor, ama bu her zaman bu kadar masum amaçlarla kullanılacağı anlamına gelmiyor.
"İmanla Aranıza Girebilir miyim?"
Evet böyle bir uygulama var ve ABD’de kullanılıyor. Churchix ABD’de hangi kiliseye gittiğiniz, ne sıklıkla vicdani görevlerinizi yerine getirdiğiniz ve cemaat içindeki sosyal statünüzü yüzünüze bakarak araştırabiliyor. ABD’de farklı inançlara hizmet eden kiliseler ve dini merkezler bu uygulamaya müdavimlerinin video ve resimlerini yüklüyorlar. Churchix bu resimlerle beraber sosyal medya üyeliklerindeki avatarları da karşılaştırabiliyor. Churchix veri tabanı 2 senedir geliştiriliyor. Bu da bireylerde iman ve vicdan baskısı oluşturabilecek farklı bir uygulama olarak endişe uyandırıyor.
"Kabus Konserler"
Kanuni olmayan yollardan müzik indiriyorsanız gittiğiniz her hangi bir konserde yakalanma riskiniz var. Kanun dışı MP3 indirmek ABD ve İngiltere’de en önemli suçlardan biri. Konserleri takip eden bir müzik severseniz bu ülkelerde konser anında yüzlerce kamera tarafından takip ediliyor ve çekile videolarınız veri tabanlarında çapraz referans sorgulamalarına maruz kalıyor. Bu ülkelerde en ufak bir siber suçtan dolayı bir kaydınız varsa, o konserde bulunmanız sizi kanın dışı MP3 indirebilecek potansiyel suçlu sınıfına sokuyor ve gözler üzerinizde oluyor. NeoFace yazılımının görevi bu. Tüm müzik aktivitelerinizi takip etmek. NeoFace siber suçluların veri tabanlarını tarıyor. Bir kere bile IP adresiniz bir şekilde veri tabanlarında kanunsuz MP3 indirme olayına bulaşmışsa NeoFace’ten kurtulmanız mümkün değil.
“Hoş geldiniz, iş için mi eğlence için mi buradasınız?”
Zycomm aslında otel bilgisayarlarının daimi müşterilerini kolayca tanıması için geliştirildi. Müşteriyi tanıması mümkün olmayan yeni personele destek veriyor. GoogleGlass teknolojisine benzeyen bir teknikle müşterileri otele girdiği andan itibaren takip ediyor. Böylelikle tüm geçmiş kayıtlarına ulaşarak alıştığı şekilde hizmet görmesini sağlıyor. Buraya kadar her şey güzel. Ancak Zycomm veriş tabanı müşterilerinin bu bilgilerini sadece “otele giriş tarihi olarak tutmuyor. Ziyaretçi ne yedi, ne içti, kaçta yattı, kaçta kalktı, kaç para ödedi, hangi uçağa yer ayırdı, otelden kimlerle görüştü ya da benzeri her veriyi tek tek işliyor. Bu bilgiler de müşterinin dosyasına hemen resimlerinin yanına işleniyor. Bu yaptıklarınızı sosyal medyada paylaşmasanız bile kolaylıkla başka türlü bir erişeme izin veriyorsunuz farkında olmadan.
“Alışveriş yapıyordun ama yüzün asıktı neden?”
Affectiva ve Emotient isimli bir şirket ne kadar “poker surat” olsanız da sizin duygularınızı tüketim alışkanlarınıza göre her yerde yüzünüzden okuyabilen bir teknoloji üzerinde çalışıyor. İş yerinde ya da evde duygularınızı saklasanız bile para öderken, reklamları izlerken, ürünlerle ilgili her hangi bir promosyona karşı verdiğiniz tepkilerden nasıl bir insan ya da potansiyel müşteri olduğunuzu, gösterdiğiniz yüz ifadelerden analiz edebilmeyi hedefliyor. Affectiva ve Emotient bu çalışmasında cinsiyet ve kültürel alışveriş davranışlarını takip etmeyi, buna göre satış ve pazarlama teknikleri geliştirmeyi düşünüyor. Peki, bu ne kadar güvenli sizce?
“Eğer bir kadınsan mutlaka tüketirsin!”
Cinsiyeti tespit edip yüz tanıyan ve size ürün gösteren "reklam panoları" çok yakında caddeleri ve sokakları dolduracak. Astra, Almanya’nın ünlü bir bira markası ve hedefine kadınları da koymak için böyle bir yöntem kullanmaya başladı bile. Reklam panosunun önünden geçerken cinsiyetinize göre ürünle ilgili reklam videoları dönmeye başlıyor. Astra bu reklam panosunda olması muhtemel 70 farklı duruma karşı tepki verebiliyor, videoları bu durumlara göre gösterebiliyor. Bu panoların çok yakında yüzünüzü tanıyarak sosyal ağlardaki tüketim alışkanlıklarınıza göre reklam göstermesi de mümkün olacak. Üzerinde çalışılıyor.
İşte Astra’nın reklam çalışmasının videosu.
Android Yüz Tanıma Özelliği Daha Güvenli Hale Geliyor