Bilmediğimiz şeyler hakkında biliyormuş gibi yapıp, fikirler ortaya atmak son derece kötü sonuçlar doğurur. Yıllarca oyuncular da bu tür ön yargıların kurbanı oldular. İşte oyuncularla ilgili doğru zannedilen dev yanlışlar.
Oyun dünyasını ve teknolojiyi çok yakından takip etmeyen sosyal gruplar, genellikle oyuncuları dışlamak ve ötekileştirmek için çeşitli şehir efsaneleri kuruyorlar. İşin kötü tarafı toplum bunlara inanıyor ve bu ön yargılar sonucu durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Oyuncuların hepsini bir kefeye koyarak, bir stereotip yaratmak son derece yanlış. Oyuncular farklı kesim ve sınıflardan, farklı eğitim grupları ve cinsiyetlerden oluşan dev bir topluluk. Ancak dar görüşlü ön yargılar nedeniyle tek tip bir insan yapısına dönüştürülüyor ve hor görülüyorlar. Oysa teknoloji ve teknolojik adaptasyon o kadar ilerledi ki, bu hurafelerin hepsi ancak bu adaptasyonu sağlayamamış insanların savunduğu ve çürümeye yüz tutmuş fikirler olarak kalacaklar.
İşte toplumun oyuncular hakkında gerçek sanılan 3 yalan.
Yalan 1: Bütün oyuncular ergen erkeklerdir
Böyle bir şey olabilir mi? 'Evrende yalnızız' cümlesi kadar saçma ve hiçbir dayanağı olmayan bir iddia. 2014 yılının Entertainment Software Survey ( Eğlence Yazılımları Araştırması) sonuçları sadece Amerika nüfusunun yüzde 59’nun oyun oynadığını saptadı. Bu güruhun yüzde 71’i 18 yaşın üzerinde ve 31 yaşına yaklaşmış kişilerden oluşuyor. Dahası bunların yüzde 48’inin de kadınlardan oluştuğu saptandı.
Yalan 2: Oyuncular tembeldir
Çocukluktan itibaren çoğumuzun yüzüne çarpılmış bir cümledir. Oysa bunu söyleyenler tüm gün TV karşısında ya da sosyal ağların peşinde vakit öldürmekten çekinmezler. Oysa bugün pek çok oyuncu e-sporlara katılıyor, para kazanıyor, rekabet ediyor ve kendilerini geliştiriyorlar. Özellikle 2012 ve 2014 yılları arasında e-turnuvalara katılarak aktif olan on binlerce oyuncu var. Oyuncu olmak saatlerce monitör başında olmak olarak algılandığı için madalyonun bu tarafına genellikle bakılmıyor.
Yalan 3: Oyuncular anti sosyal yaratıklardır
Tam aksine bugün oyunculardan daha sosyal insanlar olduğunu söylemek bile zor. Oyuncu olmak pek çok kategoride insanın algısını açan bir durum. Müzik, resim, edebiyat gibi sanat dallarını bir araya getiren oyunlar, oyuncuların bu kategorilerde konuşup çevre edinmesine de yol açıyor. Öte yandan bu dallardan birinde kariyer yapmak isteyen pek ok oyuncu çıkabiliyor. Oyunlar bu şekliyle gençlerin geleceğini, olgun insanların ise dünya algısını değiştiriyor.
Diğer taraftan, çok oyunculu ortamlarda bir araya gelerek etkin sosyal çevreleri hızla oluşturabilen oyunculardan başka bir etkin grup neredeyse yok gibi.
Son söz: Böyle kötü örnekler de var
Her ne kadar gerçekler böyle olsa da, yine de üzücü olan, bu yalanları doğrular nitelikte insanların olması gerçeği. Bu tip oyuncular tamamen yok olmadılar ve ağızdan ağıza dolanan yalanları ispatlar nitelikteki yaşamlarına devam ediyorlar. Aslında çok küçük bir deyiş tüm iddiaların ve yalanların üzerine sünger çekebiliyor: Oyun oynayabildiğin kadar yaşarsın.
YORUMLAR