Otonom Sürüş Teknolojisi ve Gelecekteki Trafik

Teknolojinin gelişmesi ulaşım sektörünü bambaşka boyuta taşıdı. Bu boyutların başında otonom sürüş teknolojisi alıyor. İşte otonom sürüş teknolojisi detayları!

Ayşin Demirer -

Otonom sürüş teknolojisi; araçların güvenliğini ve konforunu artırmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Yeni geliştirilen sistem olması sebebiyle birçok kişi tarafından tam bilinmiyor. Otonom sürüş teknolojisi; insanın müdahalesi olmadan aracın hareket etmesini ifade ediyor.

Bahsettiğimiz teknolojide sürücüye ihtiyaç duyulmuyor. Otonom sürüş teknolojisi; sensör, radar ve kamera gibi donanımların yazılımlarla senkronize çalışmasını ifade ediyor. Bu teknolojide sürücüler araca ya tamamen müdahale ediyor ya da hiç müdahalede bulunmuyor.

Tamamen müdahale ile kısmen müdahale etmeme konuları otonom sürüş düzeyleri hakkında bilgi veriyor.

Otonom Sürüş Teknolojisi Seviyeleri Nelerdir?

Otonom sürüş teknolojisi; tam otonom sürüş ve yarı otonom sürüş şeklinde ikiye ayrılıyor.

Tam Otonom Sürüş

Sürücüsüz olarak araçların hareket etmesini sağlayan sistemdir. Araç trafik kurallarına uygun olarak hareket ediyor. Sürücülü olup olmaması fark etmeksizin her koşulda verilen komutlara uyarak trafikte yer alabiliyor.

Kamera sistemi, trafik tabelalarını çok rahat görüyor. Teknoloji, GPS vb. sistemlerle otomatik gideceği yeri algılayabiliyor. Ayrıca kullanıcılarına tahmini olarak varış süresini de sunuyor.

Yarı Otonom Sürüş

Yarı otonom sürüş teknolojisi, insan müdahalesi olmadan çalışmıyor. Bu teknolojiye entegre edilen Adaptif Cruise Control gibi özellikler, sürücülerin belirlemiş olduğu hız limitleriyle hareket ediyor.

Otonom sürüş teknolojisi seviyeleri şu şekildedir:

1. Seviye Otonom Sürüş

Özel asistan ve şerit takip asistan teknolojilerinin yer aldığı bu seviye yarı otonom sürüş başlangıcı şeklinde ifade ediliyor. Bu sistem kullanıcıların; fren, gaz ve direksiyona müdahale etmesi sonucunda çalışıyor.

2. Seviye Otonom Sürüş

Cruise Control vb. sistemleri içerisinde alan ve parametrelerin sürücü tarafından belirlendiği bir teknolojidir. Türkiye’de otonom sürüşün tanınmasında 2. Seviye Otonom Sürüş etkili olmuştur.

3. Seviye Otonom Sürüş

Araçların koşullu olarak çalışmasını sağlıyor. Yarı otonomun son seviyesi şeklinde ifade edilir. Adaptive Cruise Control vb. sistemlerle sürüşün gerçekleşmesini sağlıyor.

4. Seviye Otonom Sürüş

Araçların üzerinde özel yazılım ve donanımlardan oluşuyor. Bu donanım ve yazılımlar, araçların kendi kendine hareket etmesini sağlıyor. Yalnız güvenlik vb. sebeplerden dolayı sürücünün araca müdahale etmesi gerekebilir. Bundan dolayı sistemde; gaz pedalı, araç direksiyonu ve fren şeklinde parçalar bulunuyor.

5. Seviye Otonom Sürüş

Sürücünün müdahale etmesine gerek kalmadan kendiliğinden aracın hareket etmesini ifade ediyor. Telefon vb. cihazlarla araç başka yerlere sürülebiliyor.

Tam Otonom Sürüş ve Yarı Otonom Sürüş Teknolojili Otomobiller

4. ve 5. seviye şeklinde ifade edilen otonom sürüşlü araçlara herhangi bir müdahale edilmesine gerek yoktur. Nvidia Atlan vb. özel sistemler üzerinden araçların tümü tam otonom sürüşe uygun şekle geliyor.

Yarı otonom sürüş teknolojili araçları şöyle sıralayabiliriz;

Otonom Sürüş Teknolojisi Nasıl Çalışır?

Otonom sürüş teknolojili araçlar, otomatik kontrol sistem donanımlarıyla sürücüye ihtiyaç olmaksızın çalışıyor. Bu teknoloji sayesinde araçlar hem çevre hem de trafik şartlarını kolayca algılayabiliyor.

Otonom sürüş teknolojili araçlar; otomatik pilot sürüşünü özel bir sistemle gerçekleştiriyor. Tekerleklere monte edilen ultrasonik sensörlerle park ve trafik halindeki araçların hem hareketleri hem de konumları belirleniyor. Tüm bu veriler, araçların sensörlerindeki merkezi bilgisayar sistemlerine iletiliyor. Böylelikle otomobilin direksiyon kontrolü sağlanmış oluyor.

Ultrasonik sensörler sayesinde araçlarda yavaşlama ve hızlanma gibi durumlarda otomatik gerçekleşiyor. Doğru ve hızlı manevralar açısından da dikkat çekiyor. Otonom sürüş teknolojisi, yazılımlardan meydana geliyor.

Araçların sensörlerinin algılamış olduğu verilere yapay zeka işlenebiliyor. Böylelikle veriler anlamlandırılıp sürüş bittikten sonra aracın hareketleri hesaplanabiliyor. Otonom sürüş teknolojisindeki yapay zekanın yanında kamera vb. araç aksesuarlarından da yararlanılabiliyor.

Otonom sürüş teknolojisinin en önemli özelliği; verileri anlık toplayıp yapay zeka üzerinden inceleyip hamleleri hesaplıyor. Bu durumda hata gibi durumlar da az rastlanılıyor. Belirtilen tüm bu özellikler otonom sürüş teknolojisinin trafik ve sürücü güvenliği açısından çok önemlidir.

Gelecekte Trafik Nasıl Olacak?

Otonom sürüş teknolojisiyle birlikte gelecekte trafik, sürücüsüz arabalarla dolacak. Dünyanın en önemli otomotiv üreticileri sürücüsüz otomobillere milyonlarca dolarlık yatırım gerçekleştirdi. 10 ile 20 sene içerisinde trafik otonom sürüş teknolojisiyle dolacak. Gelecekteki trafikte; “Araçtan Araca (V2V) Teknolojisi” yer alacak.

Bu teknoloji sayesinde araçlar yollardaki diğer araçlarla kolayca iletişim kurabilecek. “Araçtan Altyapıya (V2I)” teknolojisiyse; yaya geçitleri, trafik sinyalleri vb. altyapılarla iletişimini sağlıyor.

V2V ile V2I teknolojileri; trafiğin güvenliği ve verimliliği açısından etkin rol oynuyor. En sıkışık rotaları dahi belirliyor. Ayrıca otonom araçların trafiğe çıkmasında da rolü vardır. Kişisel Hızlı Transit (PRT) araçları da trafikte yerini alacak. Bu araçlar 6 kişilik olarak tasarlanmıştır.

Kişisel Hızlı Transit; yer üzerinde inşa edilen özel yollarda küçük bölmeler şeklinde kullanılıyor. Yalnızca yolcuların talepte bulunduğu istasyonlarda durur. Gelecekte trafik; uyarlanabilir trafik sinyallerinden oluşacak. Trafiğin modellerinin düzenlenmesi ve anlaşılması için V21 teknolojisinden yararlanarak çalışır.

Otomobil

Otonom Sürüşte Mercedes-Benz'den Bir İlk!

Benzer İçerikler

YORUMLAR