Nesnelerin İnterneti Altyapısına Bağlamak İstemeyeceğimiz 5 Hayati Cihaz
Nesnelerin İnterneti ya da orijinal adıyla IoT ne kadar güvenli ya da ne kadar korkutucu?
Nesnelerin İnterneti ya da orijinal adıyla IoT (Internet of Things) son 10 yıldır adından sıkça bahsedilen bir altyapı. Etrafımızda gördüğümüz teknolojik tabanlı tüm cihazları bulut teknolojisini kullanarak birbiriyle iletişim haline geçirebilen IoT aslında internete bağlanması mümkün olan tüm cihazlarla iletişim kurarak nesnelerin belli bir ekosistemi içerisinde kullanılabilmesine olanak tanıyor.
Internet of Things‘in kavramsal olarak konuşma diline girişi, ilk Kevin Ashton isminde bir IT sorumlusunun 1999’da, Procter & Gamble şirketinde yaptığı bir sunumla ortaya çıkmış. Ancak bu bilgi altyapının mucidinin Kevin Ashton olduğunu iddia etmemiz için yeterli değil. yetmiyor. Cambridge Üniversitesinde 1991 yılında bu altyapıyla ilgili ilk adımlar atılmış. Ama kavram olarak ilk kez adını net olarak ortaya atan Kevin Ashton olmuş.
Nesnelerin İnterneti Nedir?
IoT temel olarak her hangi bir teknolojik bir cihazın internete bağlandığı andan itibaren, dünyada internete bağlı tüm cihazlarla aynı ağa bağlanmış olmasını ifade eder. Arabanızla eve dönerken havalandırmayı ya da ısıtmayı açabilmeniz, buzdolabınızda eksik malzeme varsa kontrol edebilmeniz, iş yerinden bebeğinizi kontrol edebilmeniz ya da TV’de bir programı uzaktan kontrolle kayıt edebiliyor olmanız IoT ile mümkün.
Nesnelerin İnterneti Ne kadar güvenli?
Nesnelerin İnterneti altyapısı henüz çok yaygın olmasa da pek çok yerde kullanılıyor. Kurumsal şirketler bu altyapıyı bir çok noktada kontrol edebiliyor ve çalışma rutinleri dahilinde yararlanabiliyorlar. Ancak durum bireysel kullanıma gelince her bireyin en az küresel internet altyapısında olduğu kadar savunmasız ve tehdit altında olduğu gerçeği de yadsınamaz. Birbiriyle internet altyapısını ya da bulut teknolojilerini kullanarak iletişim kuran her sistem mutlaka tehlike altında.
Arabalar tehlikede
Arabaların IoT sistemine bağlı olmaları fren sistemlerinden elektronik göstergelerine kadar bulut sistemlerle iletişim halinde olmaları ürkütücü bir durum. 2010 yılından bu yana çok dikkat etmesek de elektronik donanımlı arabalara uzaktan telefon sinyalleri kullanarak müdahale edilebiliyor ve bu eylemler gazetelerde manşet oluyorlar. IoT sistemine dahil olan arabaların uzaktan yapılan siber saldırılarla kontrolden çıktığı hatta kolaylıkla çalınabildiğini biliyoruz. Belki de daha güvenli sistemleri beklemek iyi olacak. Konuyla ilgili şöyle bir kısa video da var. Videoda bir SUV arabanın tüm sistemleri bakın uzaktan nasıl kontrol edilebiliyor ve sürücüyü ne gibi tehlikeler bekliyor.
IP Güvenlik Kameraları
Evlerde artık güvenlik kameraları kullanıyor olmak bir lüks değil. Eskiden bu durumdan etkileniyorduk belki ama artık standart ve ucuz bir güvenlik sistemi olarak hayatımıza girmiş durumdalar. IoT altyapısı ev ve işyerlerimizde kullandığımız bu IP kameraların cep telefonlarından kullanımına olanak tanıyor. Ancak sizin kolayca cep telefonundan kontrol ettiğiniz her şeyin başkaları tarafından da kontrol edilebileceğini unutmamak lazım. Birilerinin bu kameralar sayesinde evinize sızması, özel hayatınızı izlemesi hatta tüm rutinlerinizi takip ederek çeşitli eylemlerde bulunması her zaman olası.
Akıllı kapı kilitleri
Aslında IP kameralardan pek farklı bir mantıkla çalışmıyorlar. Bu cihazları da uzaktan kontrol edebilmemiz bizi daha güvenli bir yerde yaşıyormuşuz gibi hissettirmemeli. IoT altyapısı kullanarak uzaktan evinizin kapısını misafirlerinize açabiliyorsanız her siber korsan da bunu rahatlıkla yapabilir. Ancak hırsızlar arasında hala bir eve girmek için bir levye kullanmak ve cam kırmak daha popüler bir tercih.
Buzdolapları
Buzdolapları da Güvenli Değil, Samsung Buzdolabında Güvenlik Açığı Saptandı haberimizi hatırlarsınız. Bu haberimiz aslında durumun ciddiyetini gözler önüne seriyordu. Buzdolaplarının eksik malzemeleri tanıyarak marketlere sipariş verebiliyor olmaları IoT ile mümkün. Ancak bunu yapabilmeleri için kredi kartı bilgilerinizi barındırıyor olmaları gerekiyor. Hacklenen bir buzdolabının başınıza açabileceği dertleri artık varın siz düşünün.
Bebek kontrol ve güvenlik cihazları
Bebeklerin günlük yaşam içinde ebeveynler tarafından kontrol altına alınmasını sağlayan, anında ses ya da görüntü iletebilen bu cihazlar da siber saldırganların listesinde varlar. Bu cihazlarla evler dinlenebiliyor ve tıpkı IP kameralarda olduğu gibi izlenebiliyorlar. Bunu yanı sıra bebekleri korkutan ve onları taciz eden siber saldırganlarda var. Sadece zevk olsun diye bunu yapabiliyorlar. Bebek monitörünü hackleyen yabancılar gecenin bir yarısında bebeği korkutarak uyandırabiliyor.
Hepsi bu kadar değil
Aslında IoT her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da teknolojiye olan bu düşkünlüğümüz kırılganlığımızı bir o kadar artırıyor. Mobil telefonlarla kontrol ettiğimiz ya da GPS bağlantıları kullandığımız her cihaz bu tür tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya.
Teknoloji Dünyasını Tehdit Eden 8 Büyük Tehlike
Güvenlik Uzmanlarından Hayat Kurtaran 5 Tavsiye
Google Photos ile Kişisel Bilgilerimiz Neden Güvende Değil? İşte Sebepleri