İnternet Son Derece Mutsuz Bir Nesil Yetiştiriyor Olabilir mi?
Yapılan tüm sosyolojik ve psikolojik araştırmalar, yalnızlık ve mutsuzluğun yavaş yavaş gençlerimizi yuttuğuna dikkat çekiyor. Bunun tek sorumlusu da internet olabilir.
Eğer bir ebeveyn olarak bu yazıyı okuyorsanız bitirdikten sonra lütfen çocuklarınızın internet alışkanlıklarına daha dikkatli ve objektif yaklaşın. Yok, eğer genç bir ergen olarak bu yazıyla buluştuysanız, başınıza geleceklerin farkına varmak için okumaya devam edin. Çünkü yapılan tüm sosyolojik ve psikolojik araştırmalar, yalnızlık ve mutsuzluğun yavaş yavaş gençlerimizi yuttuğuna dikkat çekiyor. Bunun tek sebebi ise çevrimiçi etkileşime olan bağımlılık.
10 ile 19 yaş arası çocuk ve gençlerde yapılan araştırmaların hiçbiri umut verecek sonuçlara ulaşamıyorlar. Bu yaş aralığındaki nüfusun artık interneti bilgilenmek ve kendini geliştirmekten ziyade, kendini başkası gibi göstermek, bir hayal evreni yaratmak ve ego tatmin etmek adına kullandığı ortaya çıkıyor. Kısaca gençler çevrimiçi oldukları andan itibaren "bir başkası" olmayı durduramıyor ve gerçek hayatla uyum sağlayamıyorlar. Durumu daha korkunç kılan ise çoklu kişilik bozukluğuna varan sıkıntılarla karşılaştıkları gibi amaç ve hedeflerini de kolayca kaybediyorlar.
Sosyal medyanın yıpratıcı etkisi
İnternetin en önemli özelliği, birebir iletişim kurmasından önce "etkileşimci" iletişim sağlıyor olması. Bunu yeni dünyanın küresel iletişim ortamı olarak da tanımlamak mümkün. Son 10 yılda internet kullanım yaş seviyesinin ilkokul çağlarına kadar inmiş olması, neredeyse her evde internete bağlanılabilecek bir cihazın bulunması, yetişmekte olan neslin ve gençlerin davranış ve algılarını tamamen değiştiriyor. Sosyal medya ile fazla iç içe olmak, kişilik yapılanmalarını zedeliyor, genç ruhları sakat bırakabiliyor.
Ancak bunun farkına varabilen ve son derece radikal kararlar alabilen bazı kullanıcılar da var. 18 yaşındaki Instagram fenomeni Essena O'Neill "Sosyal medya gerçek hayat değildir" çıkışıyla gündeme geldikten hemen sonra yarım milyondan fazla takipçisi bulunan hesaplarındaki fotoğraflarını silmiş ve bir anda gündeme oturmuştu.
Önce hesabının adını ‘Sosyal medya gerçek hayat değildir’ anlamına gelen Social Media is not Real Life olarak çeviren O’Neill, 2 binden fazla fotoğrafı hesabından sildi. Sonra bir video yayınlayarak bu kararı almasındaki nedenini, "Kendi reklamımı yapmaktan başka bir amaç taşımayan bu fotoğrafların tümünü siliyorum. Farkında olmadan genç kızlığımın büyük bir kısmını sosyal medyaya, sosyal onaya, statüye ve fiziksel görünümün nasıl olduğuna bağımlı hale gelerek geçirdim. Sosyal medya, özellikle de benim kullandığım şekliyle gerçek değil. Sosyal onay, beğeniler, tasvip edilme ve takipçi sayısındaki başarıdan ibaret olan bir düzen, son derece benmerkezci bir yargılamadan ibaret. Ve bu beni tüketti." şeklinde ifşa etti
O’Neill’in bu itiraflarının bile mizansen olabileceği uzun süre gündemi meşgul etti. Ancak genç kızdan bir daha sosyal medyada çok haber alınamadı ve sadece bir haber manşeti olarak hafızlarda kaldı.
Ergenlikte internet kullanma alışkanlıkları
Araştırmalar, ergenlerin internete bağlanabilen tüm iletişim araçlarını, zaten var olan arkadaşlık ya da özel ilişkilerinin hizmetinde de kullandıklarını ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, çevrimdışı dünyalarına girmesi olası yeni kişileri tanımak için yine internet ve sosyal ağlardan yoğun olarak faydalanıyorlar.
Zaten olabildiğince geniş olan sosyal ağlar, sosyal kaygılarının yükünü hafifletmek için olumlu bir anlamda kullanılıyor. Artık 6 yaşından başlayarak neredeyse tüm gençlik çevrimiçi. Bu yüzden gençler, cep telefonlarını ve sosyal ağ sitelerini, gerçek hayatlarından tanıdıkları arkadaşlarıyla bağlantıyı koparmamak için iletişim içerisinde olmak adına kullanıyorlar. Ancak bunun yanı sıra, siber zorbalık ve elektronik taciz gibi olumsuz durumlara da hedef olabiliyorlar. Gençler buna sadece maruz kalmıyor, eylemin bir parçası olmayı da seçebiliyorlar.
İnternet faydalı mı yoksa zararlı mı ikilemi
Bazı araştırmalara göre 13-19 yaş arası gençlerin ebeveynlerine göre daha yoğun internet kullanıcıları oldukları belirlenmiş. Yetişkinler interneti genellikle işlerinin bir parçası olarak kullanırken, 13-19 yaş arası gençler interneti daha çok oyun oynamak, müzik dinlemek ve yeni insanlarla tanışmak için kullanıyor. Bu durum sadece bununla da sınırlı değil. Gençler dışarı çıkıp buluşmak yerine, sosyal medyadan takılmayı daha kolay ve özgüven artırıcı buluyorlar.
2010 yılında 11-16 yaş arası 1.340 ortaokul öğrencisi ile yapılan bir araştırmada, öğrencilerin yüzde 67’si müzik dinlemek, yüzde 56’sı internette gezinti yapmak ve yüzde 55’i elektronik postalarını kontrol etmek için internete girdikleri, yüzde 28 gibi küçük bir bölümünün bilgi edinmek amacı ile interneti kullandığını belirlemiş. Çalışmada erkeklerin interneti daha fazla kullandıkları saptanmıştır. Yapılan araştırmalarda ergenlerin interneti en sık eğlence ve iletişim amacı ile kullandığı ve erkeklerin kızlardan daha fazla internete girdiği saptanmış.
Erkek ergenlerin mp3, oyun, pornografi, spor, politika ve bilim sitelerini; kız ergenlerin sanal sohbet, alışveriş, pop starlar ve dersler ile ilgili siteleri kullandıkları görülmüş. Ergenlerin yüzde 86’sınınsanal sohbet yaptığı ve sanal sohbet sırasında yüzde 67’sinin kendilerini yaş, isim, fiziksel özellik ve diğer kişisel bilgiler konusunda farklı tanıttıkları da tespit edilmiş.
Düşündürücü istatistikler
İnternet kullanmanın, "maddi özelliklerin öne çıktığı dünyada sosyal ilişkiler kurmak için gerekli olan beceriyi, yetenekleri ve sabrı yok ettiğine" inanan çalışmaların sayısı her geçen gün artıyor.
Yine yapılan bir diğer araştırmaya göre 12-18 yaş arasında 10.800 gencin yüzde 92’sinin evinde internet erişimin olduğu belirlenmiş. Bu gençlerin çoğunluğunun zamanının büyük bir kısmını sanal sohbet ortamında ya da sosyal medyada tanıştığı kişiler ile konuşarak, sitelerde dolaşarak, oyun oynayarak geçirdiği, aynı grubun yalnızca yüzde 1’inin araştırma yapmak ve ders çalışmak için interneti kullandığı ortaya çıkmış. Bu durum gençlerin internet kullanımını başka bir düzeye indirgediklerinin de bir kanıtı.
İnternet gençler için tümüyle zararlı mı?
Elbette ki hayır. İnternet çocuklara özellikle bilgilenmede ve eğitimde büyük yararlar sağlıyor. Çocuklar, okullarda, projeler için bilgi toplayabiliyor, başka bir okuldaki veya ülkedeki uzmanlara yazılarını gönderip fikirlerini alabiliyor, değişik okullardaki öğrenciler ile birlikte proje yürütebiliyorlar. Bu kullanım alışkanlığının ebeveynler tarafından da desteklenerek artırılması da çok önemli.
İnternetin gençlere sağladığı faydaları şöyle sıralayabiliriz;
• Çocuklar, e-posta, sohbet odaları aracılığıyla kendilerine yeni arkadaşlar ediniyor, değişik ülkelerden kişileri de tanıyorlar. Ayrıca uzmanlarla yazışarak, ilgilendikleri konuda bilgi edinebiliyorlar.
• İnternet, çocukları yaratıcılığa da özendiriyor. Gördüklerinden veya okuduklarından etkilenen, bilgi edinen çocuklar, kendileri de bir şeyler yapmak istiyor ve motive oluyorlar.
• İnternet, özellikle bilgisayar oyunlarıyla çocukların eğlenmesine yardımcı olabiliyor.
• İnternet, çocukların küresel bir dünyada yaşadıkları gerçeğini vurguluyor. Çocuklar, başka ülkeler hakkında çok çabuk ve geniş bir şekilde bilgi edindikleri gibi, dünyanın hemen her tarafından arkadaş da edinebiliyorlar.
Ebeveynlerin tutumları ne olmalı?
Öğrencilerin internetten yararlanma amaçlarını belirleyecek en önemli etkenler ise aileler. Ebeveynler belli bir bilinçle yaklaşmayı başabilirse ki bu ülkemizde çok da kolay vücut bulabilecek bir durum değil, o zaman çocukların interneti faydalı kullanabiliyor olmaları mümkün. Peki, aileler ne yapabilir?
İnternette girecekleri adresleri belirleyebilir ve öğrencilerin internette dolaşmanın yararlarına ilişkin görüşlerini net olarak paylaşabilirler. Anne ve babaların, çocuklarının internette dolaşmanın sakıncalarına ilişkin görüşlerini net ve ürkütmeden paylaşmaları son derece faydalı olabilir. Ailenin internet kullanımına yönelik görüşleri, evde açık ve objektif bir şekilde paylaşılırsa çocukların internet algısı değişebilir.
Gençler Sosyal Ağların Kralı Olarak YouTube'u Seçti
Ergenlik ve Sosyal Medya Kullanımıyla İlgili Dikkat Çekici Detaylar