Behçet Hastalığına İsmini Veren Hulusi Behçet Kimdir?

'Behçet' hastalığını tüm dünyaya tanıtan başarılı hekim Hulusi Behçet kimdir? İşte, ünlü hekimin profesyonel ve kişisel hayatına dair detaylar!

Behçet’ adı verilen bir kan damarı enflamasyonu hastalığının adı, bu hastalığı dünyaya tanıtan Türk bilim insanı Hulusi Behçet’ten geliyor.

Türkiye’nin en ünlü dermatoloji uzmanlarından olan Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet’in bu hastalık hakkında yaptığı çalışmalar, kendisinin dünya tıp literatürüne girebilen tek Türk bilim insanı olmasını sağlıyor.

Peki, Hulusi Behçet’in nasıl bir yaşam hikayesi var? Bu yazımızda ünlü bilim insanının hem kişisel hem de profesyonel hayatı ile ilgili detaylara iniyoruz.

Tıp Literatürüne Geçen Türk Hekim: Hulusi Behçet Kimdir?

Türk tıp tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başaran Hulusi Behçet, soyadı ile isimlendirilen ‘behçet hastalığı’ hakkında yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Bu hastalığı ilk teşhis eden kişi olması sebebiyle başarısını tüm dünyaya duyurmuş.

Ünlü doktorun doğum tarihi kaynaklarda 20 Şubat 1889 olarak geçiyor. Doğum yeri ise İstanbul olarak belirtiliyor. Babasının adı ‘Ahmet’, annesinin ismi ise ‘Ayşe’.

Ortaöğretimini Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamlayan Behçet, 1910 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oluyor. 1914’te GATA’ya giriş yaparak dermatoloji ve veneral hastalıklar alanında uzmanlaşmaya başlıyor.

1914 - 1918 yıllarında Kırklareli Askeri Hastanesi’nde başhekim yardımcısı olarak görev alıyor. Ardından Edirne Askeri Hastanesi’ne geçiş yapıp dermatoloji uzmanı olarak hizmet veriyor.

Yurtdışında alanı ile ilgili çeşitli eğitimlere katılan ünlü doktorun 1922 senesinde Budapeşte’de deri hastalıkları ile ilgili eğitim gördüğü biliniyor. Ardından Berlin Charite Hastanesi’nde katıldığı programlar ile kendisini geliştirmeye devam ediyor.

1923 yılında Türkiye’ye döndükten sonra Hasköy Cinsel Hastalıklar Hastanesi’nde başhekim koltuğuna oturuyor. 1 sene bu şekilde görev yaptıktan sonra Vakıf Gureba Hastanesi’ne geçip burada ‘dermatoloji uzmanı’ olarak çalışıyor. Bu süreçte ‘frengi’ hastalığı üstüne yaptığı çalışmalar ve yayınladığı makalelerle biliniyor.

1933 yılında profesörlüğünü tamamlayan bilim insanı bu tarihlerde İstanbul Üniversitesi çatısının altında Deri Hastalıkları ve Frengi Kliniği’ni kuruyor. Çalışma hayatını burada profesörlük yaparak sürdürüyor. Bu sırada 1937 yılında ‘Behçet Hastalığı’ olarak bildiğimiz ve bir çeşit kan damarı enflamasyonu olan sağlık sorununu keşfedip dünyaya tanıtıyor. 

Vücudun çeşitli bölgelerindeki deri tabakasında ve dokularda meydana gelen iltihaplı yaralarla kendisini gösteren bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmuyor.

Arşimet Kimdir? Hayatı ve Buluşları Nelerdir?
İNTERNET

Arşimet Kimdir? Hayatı ve Buluşları Nelerdir?

Birçok buluşa imza atan Arşimet kimdir, Antik dönemin bilim insanı neler yapmıştır? Gelin birlikte bakalım.

Hulusi Behçet’in Kişisel Hayatı Hakkındaki Detaylar

Hulusi Behçet’in kişisel yaşantısına baktığımızda çocukluk döneminde çeşitli zorluklar yaşadığını söylemek mümkün. Genç yaşta annesini toprağa veren hekim büyükannesi ile büyüyor. Babasının çalışma koşulları nedeniyle eğitimini Şam’da tamamlayarak Latince, Almanca ve Fransızca dillerini öğreniyor.

Üniversite hayatına Darülfünun Tıp Fakültesi’nde devam eden Behçet, 1910 yılında mezun oluyor. Ardından dört yıllık bir süreçte cinsel yollarla bulaşan hastalıklar ve dermatoloji alanlarında uzmanlaşıyor. 

1923 yılında bir hastasının kız kardeşi olan ve aynı zamanda o dönemin Paris büyükelçisi Suat Bey’in kızı ile evleniyor. Bu evliliğinden bir kızı var. Eşinin adı Refika, kızının adı ise Güler.