Google Inbox bildiğiniz gibi geçtiğimiz sene yayınlanan Google'ın yeni mail yönetim uygulaması. Hem web hem de mobil cihazlar için versiyonları bulunan Google Inbox ilk çıktığında çok fazla kafa karışıklığına yol açmıştı.
Google Inbox ile ilgili sorulan ilk sorulardan birisi "Gmail kalkıp yerine Inbox mu gelecek" idi. Google, Gmail'i her ne kadar Inbox ile değiştirmek istiyor olsa da kullanıcılar buna direniyor gibi görünüyor. Çünkü ikisi arasında hem çok fazla özellik farkı var hem de alışkanlıklardan vazgeçmek o kadar da kolay değil.
Peki Google Inbox ve Gmail arasındaki temel özellik farkları neler? Gmail mi yoksa Google Inbox mı sizin ihtiyaçlarınıza daha çok karşılık veriyor? Bir Gmail ve Google Inbox karşılaştırması yapacak olursak nelere yer vermemiz gerekiyor? Eğer sizin de kafanızda bu tür sorular varsa yazımıza göz atmanızı tavsiye ederim.
Google Inbox ilk çıktığında ben de her yeni çıkan teknolojilerin meraklısı gibi bir davetiye edindim ve açıp kurcalamaya başladım. İlk başta Inbox ile ilgili karmaşık duygulara sahiptim. Ama her yeni çıkan şeye alışmak için bir süreye ihtiyacımız olduğunu bildiğim için bunun önyargılı davranmama sebep olmasını engelledim.
Özellikle uzun yıllardır kullandığınız bir servis söz konusu olunca yeniliklere alışmak çok daha zor oluyor çünkü senelerin alışkanlığını değiştirmek çok zor. Ama yine de Inbox'a bir şans vermek istedim ve bir süre denemeye devam ettim. Denemelerim sonucunda ise ulaştığım noktalar şu şekilde oldu.
1. Inbox, alışması gerçekten zaman alan bir servis.
Inbox'u hem web üzerinden hem de Android cihazıma indirerek kullanmaya başladım. İlk olarak vardığım kanı ise anlaması biraz zor ve bunaltıcı bir servis olduğu idi. Çünkü mesajlar sizin istediğiniz -ya da alıştığınız demek daha doğru olur- yerlerde değil, daha önceden alıştığınız komutlar farklı yerlerde olmakla birlikte isimleri değişik, eski mailler ve hatırlatıcılar karman çorman duruma karşınıza çıkıyor.
Fakat, bütün bunlarla birlikte Inbox, bir kere mesajlarınızı düzenledikten sonra Gmail'e göre yönetmesi çok daha kolay ve zaman kazandırıcı diyebilirim. Eski mesajları arşivledikten, hatırlatıcıları kaldırdıktan, ve temel komutları öğrendikten sonra (örneğin arşivlemek komutunu "tamam" olarak işaretlemek olarak değiştirmişler) seveceğinizi bile düşünüyorum.
Google Inbox'u sürekli ve düzenli bir şekilde kullanmaya karar verdiyseniz ilk olarak yapmanız gereken şeyin detaylı bir temizlik olduğunu bilmelisiniz. Bununla birlikte kafa yapınızı da tamamen başka bir sisteme adapte etmeniz gerektiğini de belirtmeliyim.
2. Inbox; dinç, modern ve yenilikçi bir tasarıma sahip.
Görsel bakımdan konuşacak olursak Inbox, Google'ın yeni takip ettiği "Materyal Dizayn" politikasını çok açık bir biçimde yansıtıyor. Büyük butonları ve kalın yazıları ile temiz ve modern bir dizayna sahip. Ayrıca yalnızca web servisi değil, mobil uygulamaları da kullanması gayet hoş ve şık bir tasarıma sahip.
Bununla birlikte dizayn demek sadece görünüm demek değil. Örneğin mobil uygulamasında bir mesajı kapatmak için parmağınızla kaydırmanız yeterli ve bu da son kullanıcı deneyimi açısından çok hoş bir özellik olmuş.
3. Inbox, göz ardı edilemeyecek bazı yeni özellikler sunuyor.
Gelelim Inbox'ın Gmail'den farklı olarak sunduğu özelliklere. Öncelikle ilk özellik bir mesajı kaydırarak hatırlatıcı ekleme imkanı tanıması. Bu gerçekten çok fazla mail alan ve zamanını efektif bir biçimde kullanmak isteyenlerin çok hoşuna gideceğini düşündüğüm bir özellik. Kaydırarak hatırlatıcı ekleme özelliği Gmail'de ne yazık ki yok.
İkinci özellik ise Inbox'ın vurgulama özelliği diyebilirim. Vurgulama özelliği, bir mail içerisindeki önemli bilgileri size ana ekran üzerinde sunması. Aslında bu Gmail'de de bulunuyor fakat belli bir sınırı var. Inbox ise bunu çok daha ileri götürmüş ve bu da çok kullanışlı bir özellik olmuş. Örneğin diyelim ki çevrimiçi bir alıveriş yaptınız ve kargo durumunu görmek istiyorsunuz. Inbox ana ekran üzerinde "Kargo takibi" yazıyor ve direk olarak bu bilgiye ulaşabiliyorsunuz.
Üçüncü ve son özellik ise Inbox'ın gruplama özelliği. Yine Inbox bunu yapıyor fakat çok sınırlı bir şekilde. Inbox ise bunu bir adım daha ileriye taşıyor. Uygulama bütün maillerinizi seyahat, alışverişler, sosyal, finans, forumlar gibi pek çok gruba ayırarak size sunuyor. Bununla birlikte ana ekranda bu grupları tek bir satır olarak gösteriyor. Detayını görmek istiyorsanız ise üzerine tıklıyorsunuz. Hiçbirini görmek istemiyorsanız da hepsini bir anda tamam olarak işaretleyebiliyorsunuz. Eğer çok fazla mail grubuna üyeyseniz, örneğin alışveriş sitelerinin hepsinden her gün mail alıyorsanız bu özellik çok fazla işinize yarayacaktır.
4. Inbox'da, Gmail'de olan özelliklerin bir çoğu yok.
Gmail, Inbox'a göre çok daha profesyonel odaklı bir mail yönetim servisi diyebilirim. Zira Inbox'ta olmayan fakat Gmail'da bulunan çok fazla özellik var ve hepsi de iş maillerini yönetmek için vazgeçilmez özellikler. Bunlardan bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabilirim.
- İmzalar. Inbox şu an için gönderdiğiniz maillere eklenecek standart bir imza yaratmanıza izin vermiyor.
- Kısayollar. Gmail'de kullanabildiğiniz klavye kısayolları Inbox için kullanılmıyor.
- Masaüstü bildirimleri. Inbox'ın web servisinde gelen maillerden haberdar olmak için bir bildirim sistemi yok.
- Favicon bildirimleri. Masaüstü bildirimleri gibi tarayıcının sekme kısmında çıkan bildirimler Gmail için bulunuyorken Inbox için bulunmuyor.
- Sürükle bırak ile dosya ekleme. Inbox kullanırken göndereceğiniz maile bir dosya eklemek için sürüke bırak özelliğini kullanamıyorsunuz.
- Drive üzerinden dosya ekleme. Yine yukarıdaki gibi göndereceğiniz maile Drive üzerinden dosya ekleyemiyorsunuz.
- Okundu veya okunmadı olarak işaretleme. Inbox üzerinde olmayan özelliklerden birisi de okundu veya okunmadı olarak işaretleme özelliği.
- Hepsini seçme. Spam klasörünüzü temizlemek istediğiniz zaman bütün mailleri toptan seçme şansına sahip değilsiniz.
- Gelişmiş filtreler: Inbox basit bir filtreleme sistemine sahip fakat Gmail'deki gibi, örneğin belli mesajları gelir gelimez okundu olarak işaretleme gibi filtreler ne yazık ki yok.
5. Sonuç
Sonuç olarak söyleyebileceğim Inbox bazı insanlar için bir aydınlanma etkisi yaratacakken bazıları içinse hayal kırıklığı olacaktır. Çünkü Inbox'ı beğenip beğenmeyeceğiniz tamamen ne amaçla kullanacağınıza bağlı diyebilirim.
Örneğin sürekli olarak mail alan ve yüzlerce okunmamış maili bulunan insanlardansanız, maillerinizi düzenlemekte sıkıntı yaşıyorsanız Inbox tam ihtiyacınız olan şey olabilir. Çünkü mailleri yönetmek için belli bir sistem oluşturuyor ve siz çok fazla efor sarfetmek zorunda kalmıyorsunuz.
Fakat eğer zaten gelen mailleri yönetmek için kendinize ait bir sisteminiz ve yönteminiz varsa, Gmail'in sunduğu karmaşık ve detaylı filtreleme yöntemlerinden haberdarsanız ve kullanabiliyorsanız Inbox'ı kullanmayı biraz sinir bozucu bulabilirsiniz. Bazı şeyleri Gmail'den çok daha iyi yapıyor olsa da Gmail'e göre çok daha az özelleştirilebilir ve sağlam olduğunu söylemekte fayda var.
Eğer biraz daha geleneksel bir mail kullanma kafa yapısına sahipseniz Gmail sizin için çok daha uygun bir seçenek olacaktır. Eğer yeniliklere açıksanız ve mail yönetimine çok fazla kafa yormak istemiyorsanız ve modern tasarımlardan hoşlanıyorsanız ise Inbox'ı denemeniz daha uygun olacaktır.
YORUMLAR