En İyi Metaverse Temalı Filmler
Günümüzün teknoloji gündeminde önemli yere sahip olan metaverse temalı filmler nelerdir? İşte detaylarıyla en iyi metaverse temalı filmler!
Metaverse olarak isimlendirilen sanal evren her ne kadar son zamanlarda gerçek bir teknolojiden çok sönen bir balon izlenimi verse de kuşkusuz oldukça ilginç bir konsept. Ancak günümüz teknolojisi Metaverse'ün potansiyelini göstermek için oldukça ilkel. Bunu neyin iyi anlattığını soracak olursanız size metaverse temalı filmler cevabını verebiliriz. Peki metaverse temalı en iyi filmler hangileri?
En İyi 7 Metaverse Temalı Film
- Ready Player One
- Matrix Serisi
- Her
- Tron
- Gamer
- Lucy
- The Thirteenth Floor
1. Ready Player One
En iyi metaverse temalı filmler listemizin en başında Ready Player One yer alıyor. Film, küçük yaşta ailesini kaybeden Wade Watts’ın hayatını anlatıyor. Wade Watts, gerçek yaşamdaki sıkıntılarıyla yüzleşemediği için çoğunlukla zamanını The Oasis oyun evreninde geçiriyor. Wade Watts, The Oasis evreninde oyunun milyoner kurucusunun servetini aramaya başlıyor.
Ready Player One, Steven Spielberg tarafından yönetildi. Bilim kurgu, macera türündeki bu filmin başrol oyuncularıysa Olivia Cooke ve Tye Sheridan’dır.
2. Matrix Serisi
Yönetmenliğini Lana Wachowski ve Lilly Wachowski’nin yaptığı Matrix Serisi, Neo isimli bilgisayar korsanının dünyayla ilgili karşısına çıkan şok edici gerçekleri keşfetmesi anlatılıyor. Neo, Trinity adlı güzel bir yabancının kapısını çalar. Akabinde beyaz tavşanın peşine düşer. Olaylarda tam olarak bu noktada başlar.
Simülasyon teorisi üzerine yapılan Matrix Serisi’nin başrol oyuncusu, Keanu Reeves’tir. Bilim kurgu ve aksiyon türündeki en örneklerden olan Matrix Serisi’nde metaversenin yanı sıra birçok felsefi soruyu da aktarıyor.
3. Her
En iyi metaverse film listesi içerisinde yer alan Her, Spike Jonze tarafından yönetildi. Film, romantik dram ve bilim kurgu türündedir. Film, bir apartman dairesi içerisinde tek yaşayan Theodore’nun yapay zeka programı sunan yeni işletim sistemini keşfetmesiyle yaşamındaki değişiklikler anlatılıyor. Film; teknoloji-insan ilişkisi ve yapay zekayı mükemmel şekilde işliyor. Filmde Joaquin Phoenix başrolde yer aldı. Yapay zeka uygulamasıysa Scarlett Johansson tarafından seslendiriliyor.
4. Tron
Steven Lisberger’in yönetmenliğini yaptığı Tron, metaverse kavramının ilk kez işlendiği filmler arasında yer alıyor. Film ilk yayınlandığı 1982 yılında hem hikaye anlatımı hem de görsel efektler açısından çok beğenildi. Film, 1980’li yıllarda atari salonlarına oyun tasarlayan yazılımcı Kevin Flynn üzerinden ilerliyor.
Kevin Flynn, haksız yere işinden atılır. Bu olaydan sonra şirket sistemine sızmaya çalışır. Tam bu esnada güvenlik amaçlı olarak yapay zeka, Kevin Flynn’i sanal aleme hapseder. Kevin Flynn’in oğlu Sam Flynn, 20 yıl sonra babasını bulmak için araştırma yapmaya başlar. Sam Flynn, babasının izini Tron dünyasında bulur. Sam Flynn, yapay zekadan destek alarak babasını kurtarmaya çalışır.
5. Gamer
Brian Taylor ve Mark Neveldine’in yönetmenliğini yaptığı Gamer isimli filmde metaverseyle gerçek hayatın birleşmesi çok iyi anlatılıyor. Gamer, yakın bir gelecekte insanların beyinlerine çip implantları takılarak kontrol edilme yöntemlerini anlatıyor. Çip implantları, bilgisayar programcısı olan Ken Castle tarafından tasarlanmıştır. Bu teknoloji, insanları kontrol etmek için pazara açılır. Gamer’in başrol oyuncuları; Amber Valletta, Gerard Butler ve Michael C.Hall’dir.
6. Lucy
En iyi metaverse temalı filmler içerisinde yer alan Lucy, Luc Besson tarafından yönetildi. Aksiyon ve bilim kurgu türündeki film, Tayvan’ın başkenti Taipei’de yer alan yeraltı mafyalarının peşine düşmesini anlatıyor. Lucy, yeni sentetik uyuşturucu çeşidinin vücuda nüfuz etmesi sonucunda doğaüstü güçler kazanmıştır. Lucy, telekinezi tarzında yeteneklere erişir. Lucy filminde Scarlett Johansson başrolde yer alıyor.
7. The Thirteenth Floor
En iyi metaverse filmleri listemizin son sırasında The Thirteenth Floor yer alıyor. The Thirteenth Floor, derin felsefi altyapıdan oluşuyor. The Thirteenth Floor isimli filmde 13.kattaki ofiste Douglas’ın yeni geliştirilen yazılımı denetlemesi anlatılıyor. Douglas, bir simülatör yardımıyla 1930’lu yıllardaki Los Angeles’a gider. Yalnız Douglas, simülasyon çıkıp gerçek hayata döndüğünde istenmeyen bir durumla karşılaşır. Olaylarda tam olarak bu noktadan itibaren başlıyor.