Android işletim sistemi hem avantajları, hem de dezavantajlarıyla adından sıkça bahsedilen bir işletim sistemi. Kim ne derse desin aynı zamanda dünyada 1 milyardan fazla teknolojik ürün Android işletim sistemi kullanıyor ve bu güruha akıllı telefonlar dahil değil. Onları da işin içine katarsak rakamı ikiye katlayabiliriz.
Android, iOS’tan sonra geliştirilmiş henüz genç sayılabilecek ve geliştirilmeye devam edilen bir işletim sistemi. Açık kaynak kodlu olması, milyonlarca uygulamaya uyum sağlayabilmesi ve Android akıllı cihaz çeşitliliği de popüler olmasının önemli sebeplerinden.
Gelin şimdi sizinle 7 yıldır akıllı telefonlarımızda kullandığımız Android hakkında çok konuşulmayan özelliklerinden bahsedelim.
Android’in yaratıcısı eski bir Apple yöneticisiydi
Evet, ilginç değil mi? Google ve Apple her zaman kanlı bıçaklı rakipler değillerdi. Bir zamanlar aralarından su sızmıyordu. O zamanlar, Google daha Android’i tasarlamamıştı çünkü. Apple yönetim kurulu başkanlarından Eric Schmidt ne zaman koltuğunu bırakıp Google’a geçti, kıyamet işte o zaman koptu. iOS geliştirilirken ayrılan Eric Schmidt’in Android’in geliştirilip kullanıma sunulmasında önemli bir rolü var.
Hatta Schmidt’in ayrılmasından sonra Steve Jobs bir bildiri yayınlamış ve Schmidt’in Google ile olan yakınlığının daha Apple saflarındayken başladığını açıklamıştı. Steve Jobs’un bu bildirisi aslında Schmidt’in ayrılmadığı, Apple yönetim kurulundan çıkarıldığını da açıklıyor gibiydi.
Android sürümlerinin hepsi akıllı telefonlara gelmedi
Google, 2011 yılında Android 3.0 Honeycomb isimli bir sürüm yayınladı. Akıllı telefon kullanıcıları bu sürümle hiç tanışma fırsatı bulamadılar. Android Honeycomb özellikle tabletler için geliştirilmiş bir sürümdü. Honeycomb aynı zamanda en kısa ömürlü Android sürümlerinden de biri oldu. Kullanıcılar bu sürümden nefret ettiler. Yorumlar ve eleştirilerden bunalan Google ilk kez ara bir güncelleme yayınlayıp sürümü düzenlemek yerine, doğrudan Android 4.0 Ice Cream Sandwich sürümüne atlamak zorunda kaldı.
Android her zaman şekerleme isimleriyle adlandırılmadı
Android işletim sisteminin ilk halka açık sürümünün adı Android 1.5 Cupcake olarak bilinir. Bu elbette yanlış değil. Ancak Google Android sürümlerine çörek-börek ve tatlı isimleri koymaya bu sürümden itibaren başladı. Bundan önceki sürümlerin adı Astro Boy, Bender, R2-D2 gibi tek bir nesnelliği işaret etmeyen isimlerdi.
1 milyardan fazla cihaz
Akıllı beyaz ev eşyaları, araba kontrol sistemleri, DLSR fotoğraf makineleri ve benzeri hayatımıza girmiş pek çok elektronik cihaz bugün Android işletim sistemi kullanıyor. Buna akıllı telefonları da eklersek 1 milyardan fazla cihaz ile aslında Google hükümdarlığını ilan etmiş durumda. Dünya nüfusunun 7 milyarı bulduğu günümüzde 2 milyara yakın insanın resmi olarak bir Android cihazı aktif olarak kullandığı saptanmış.
Android uygulamaların inanılmaz yükselişi
Apple App Store2dan hemen sonra 2008 yılında hizmet vermeye başlayan Google Play Android uygulama mağazası bugün dünyanın en kalabalık mağazalarından biri. 2008 yılında adı Google Android Market olan bu oluşum adını 2012 yılında Google Play olarak yeniledi. Bugün raflarında 1.5 milyon uygulama bulunuyor. Apple App Store bu rakama ulaşabilmiş değil.
Her Android telefon birbirinin aynı değil
Açık kaynak kodu Android’i işletim sistemi olarak benimseyen akıllı telefon üreticileri, tasarımda da bir kaynağa bağlı kalmak istemediler. Bundan dolayı piyasa da 20’nin üzerinde birbiriyle alakası bile olmayan Android telefon tasarımı bulabilmek mümkün. Bu durum hem tüketiciyi özgür kılıyor hem de akıllı telefon sektöründe yeniliklerin sürdürülebilir olmasına yol açabiliyor. Bazı markalar kemikleşmiş tasarımlar kullansalar da mutlaka bir başka marka tasarımda bir değişiklik yapıyor. Pazar canlanıyor, seçme şansı artıyor. Belki de Android’in akıllı telefon pazarının yüzde 80’nine sahip olmasının en önemli sebeplerinden biri de bu.
Android logosunu kim tasarladı, adı nereden geldi?
Açık kaynaklı işletim sistemlerine dikkat edin. Çoğunun bir maskotu vardır, Linux’un Pengueni olduğu gibi. Bir konserve kutsundan esinlenilmiş olan Google’ın bu küçük yeşil robotu aslında tuvaletlerin kapılarında asılı duran kadın-erkek sembollerini de andırır. Ancak maskülen bir logo olarak tanımlanır. Goggle’ın tüm logolarının altında Irina Blok adını görebiliriz. Android logosunun yaratıcısı da o. Zaten bu logo yüzünden ilk sürümlerinden birinin adı Star Wars’un şirin silindirik robotu R2-D2 olarak belirlenmişti Ancak telif sorunu yaşanmasın diye değiştirilmişti.
Android’in Resimli Kısa Tarihi
Google Android İşletim Sistemini Sanal Gerçeklikle Buluşturacak
YORUMLAR