Teknolojinin bizi zaman zaman bunalıma sürüklediği oluyor. Bunu farklı biçimlerde tecrübe ediyor ancak çoğunlukla farkına varmıyoruz. Öte yandan, durum oldukça ciddi. Bu konuda yapılan araştırmalar teknolojinin bizi sürüklediği bunalımın, yine teknolojiyle çözülebileceği üzerine teoriler geliştirilmesine yol açıyor. Yani kısaca tam bir “çivi çiviyi söker” durumu.
Akıllı telefonlarımız bu durumdan bizi kurtarabilecek ilk can simidimiz olabilir. Nasıl mı? Bakın araştırmalar ne sonuca varmış.
Akıllı Telefondan önce ve sonra
Depresyonda olup olmadığımızı anlayabilmek için çoğu zaman bir uzmana danışıyoruz. Bu profesyoneller bize doldurmamız için türlü anketler veriyor ve vereceğimiz cevapları değerlendirerek çözümler önerebiliyorlar. Ancak zaten depresyonda olan bir bireyin anket doldurması kadar sıkıcı ve bunaltıcı bir şey olabilir mi? Bu işi tamamen akıllı telefonlara bırakmak bir çözüm olabiliyor.
Akıllı telefonlar internet alışkanlıklarımızın nasıl değiştiğini, hangi sitelere baktığımız, nasıl müzikler dinlediğimizi, kısaca tüm mobil sosyal ve bireysel hareketlerimiz değerlendirerek depresyonda olup olmadığımızı çözebilirler. ABD’de Illinois eyaletinde Northwestern Üniversitesinde bilim insanları bunu yapabilen Purple Robot adında bir cihaz geliştirdiler. Bu cihaz cep telefonlarından gelen yukarıda anlattığım verileri değerlendirebiliyor ve depresyon seviyesini yüzde 87’lik bir başarıyla net olarak tanımlayabiliyor.
Depresyona karşı teşhis uygulamaları
Purple Robot depresyona karşı akıllı telefonlarla beraber çalışabilen tek araştırma değil. Farkında olmadan depresif davranışlar sergilediğimizi ölçümleyebilen uygulamalar üzerinde de çalışılıyor. Fitness uygulamalarına benzeyen ancak tamamen davranışları takip eden uygulamalar üzerinde de çalışılıyor. Bu uygulamalar mesajlarda kullandığınız kelimeleri filtre edip değerlendirirken, bir yandan da telefon konuşmalarındaki ses tonunu ölçeler sinir katsayınızı saptamaya çalışıyorlar. Depresyon esnasında sergilenebilecek metabolizma değişikliklerini takip etmeye çalışıyorlar. Örneğin yemek yeme alışkanlıklarının değişimi, aşırı kilo alma ya da kaybetme, uyku düzensizlikleri gibi temel semptomları değerlendirmek üzere kurgulanıyorlar.
Antidepresan yerine cep telefonu
Ruh hastalıkları uzmanlarına göre, bu çalışmalar henüz başlangıç aşamasında ancak izlenilen yol yanlış değil. Çok yakın bir gelecekte tüm akıllı telefon kullanıcılarının cep telefonlarında bir psikolog ya da psikiyatr taşıma olasılığı hiç uzak değil. Ancak bu yöntem ve uygulamaların ilk önce gerekli kurum ve bakanlıklardan onay almaları gerekecek. Öte yandan ikide bir cep telefonumuzu kurcalayarak “bugün ne kadar depresiftim acaba” diye sorgulamak sanki biraz paranoya da yaratabilir gibi görünüyor. Bu durum bizi daha çok gerebilir mi dersiniz?
Teknoloji Bağımlılarının Hayatlarını Değiştirecek Öneriler
Çocuklar ve Teknoloji Üzerine Düşünülmesi Gereken Önemli Noktalar
YORUMLAR