Akıllı Telefonlar Bizi Biraz Aptallaştırıyor Olabilirler mi?

Teknolojik cihazların insan davranış ve alışkanlıkları üzerine bir araştırma yapıldı, sonuçlar düşündürücü.

Akıllı Telefonlar Bizi Biraz Aptallaştırıyor Olabilirler mi?

Bilgisayarların ve buna bağlı olarak hayatımızı kolaylaştıran tüm teknolojik cihazların insan davranış ve alışkanlıkları üzerine bir araştırma yapıldı. Bu araştırmanın sonuçları teknolojik olarak ilerleyen insan ırkının buna paralel olarak zekasını daha az kullandığını ve bu cihazlara gittikçe bağlandığını ortaya çıkarıyor. Araştırmanın mobil telefonlar ve insan davranışları üzerine çıkardığı sonuçlar oldukça düşündürücü.

Analitik problem çözümünde ve hayata dair kararlar almamızda teknolojik cihazlar henüz çok fazla rol oynamıyorlar. Ancak bu teknoloji bizi bazı zihinsel egzersizleri yapmaktan kesinlikle alıkoyuyorlar. Bilgiye ulaşımın oldukça kolay olması bir avantaj. Ancak bilgiyi aklımızda tutmakla ilgili sorunlar yaşıyoruz. Bilgi kaynaklarının çok çeşitli olması, hangi bilginin daha geçerli olduğunu bulabilmek gibi bir alışkanlık geliştirmiyor, ilk ulaştığımız bilginin geçeri olduğunu var sayıyoruz. 

Sezgisel problem çözme yeteneğimiz azalıyor, analitik düşünce temelleri teknolojik aygıtların getirdiği rahatlıkla daha yavaşlıyor ve zihnimizde olasılık ve çözüm üretmiyoruz. 

Akıllı telefonlar ve zihin oyunları

Akıllı telefonlar pek çok alışkanlığımızın zihinsel temellerini de değiştirdi. Bugün telefonunuzu kaybettiğiniz var sayalım. Aklınızda yardım isteyecek ezbere çevireceğiniz kaç telefon numarası var? Bir elin parmaklarından fazla numarayı aklınızda tutabiliyorsanız şanslınız. Ancak bir akıllı telefonun işlevinin her hangi bir nedenle durması hayatımızı da durma noktasına getirmiyor mu?

Zihnin hatırlama ve öğrenme yetisi akıllı telefonların ve bilgisayarların hayatımıza girmesiyle başka bir yol çizdi. Öğrendiğimiz şeyler ne olursa olsun aklımızda tutmamayı, onları dijital klasörler halinde ya da kendi veri tabanlarımızda saklamayı daha önemli kıldı. Bu kötü bir şey değil. Ancak bilgiyi depolama durumu o kadar limitleri aştı ki, bilgi dağarcığımız küçüldü ve her sorunun cevabını akıllı telefonlardan almaya başladık. 

Çevremize olan ilgimizin azaldığının işaretleri

Akıllı telefonlar yokken şehirde ne olup bittiğini araştırmak beli bir zihinsel çeviklik ve analitik düşünme gerektiriyordu. Artık böyle bir işlem yapmıyoruz zihnimizde. Akıllı telefonlarıız bize neyin nerede olduğunu gösterebilecek tüm donanıma sahip. Bu kötü mü? Hayır değil. Ama bilginin anlık değerlendirilmesi ve zihnimizde kalmaması kötü.

Yapılan araştırma akıllı telefon sahibi olanlarla olmayanlar arasında derin bir sınır çiziyor. 40’ar kişilik gruplarla yapılan deneylerde akıllı telefon sahibi olmayan ve olanlar arasında yaşamsal kalite açısından farklar var. Bu farklar sosyalleşmiş olmak, girişken olmak, hafıza kapasitesi gibi noktalarda derinleşiyor.

Akıllı telefonu olmayan insanlar daha proaktif, sosyal yaşantılarına daha düşkünler ve en önemlisi çok kitap okuyan insanlar. İnternet medyasını değil basılı medyayı takip ediyorlar. Kendilerine ayırdıkları zaman daha fazla. 

Öte yandan akıllı telefon kullanıcılarının sosyal ve kültürel yaşamlarında tamamen akıllı telefonlara bağımlı oldukları gözlemlendi. Bu insanlar akıllı telefonlarından uzaklaştıkları zaman belli bir boşluğa düşüyorlar. Bu tip bir karşılaştırmayı hatırlarsanız  Akıllı Telefona Bağımlı Olmamak İçin İzlenecek 5 Yol yazımızda paylaşmıştık. 

Akıllı telefonun dayanılmaz tembelliği

Bunu belki tembellik olarak nitelemek ağır bir tabir ancak şöyle bir düşünün, akıllı telefonumuzla yapmadığımız hiçbir şey yok. Oturduğumuz yerden, insanlarla iletişip her konuda çözüm üretebiliyor orada olmak zorunda bile kalmıyoruz. Bu durum nitelikli çözümler sunuyor mu? Bu tartışılır. Arka arkaya kısa zamanda o kadar çok işi akıllı telefonlarla hallediyoruz ki nitelikli bir iş çıkardığımız pek söylenemez. Oysa işin çekirdeğine inmeden, işi yaptırdığımız ya da paylaştığımız insanlarla karşı karşıya gelmeden iş bitirmek çok çalışkan olmak anlamına da gelmiyor. Bu noktada çabuk iş bitirmek adına düşünce sistemimiz analitik detayları atlıyor, detaylarda saklı olasılıkları gözden kaçırabiliyoruz.

Sonuç

Aptallaştığımız söyleyemeyiz. Ancak farklı bir bilinç düzeyine doğru adım attığımız gerçeğini de yadsıyamayız. Teknolojinin hızıyla beraber daha hızlı, klişe çözümler ürettiğimiz doğru. Ancak sonuç olarak hedef çözüm üretmekse bu noktada doğru adım atıyoruz. Ama yöntem sorgulayacak olursak orası biraz bulanık

Yeni Bir Akıllı Telefon Aldığınızda İlk Yapmanız Gereken 10 Önemli Şey

Sene 2015 Oldu Neden Hala SMS Kullanıyoruz?

Facebook Hayatımızı Karartıyor Ama Farkında Değiliz